Öğrencilerimiz gezi ile ilgili izlenimlerini paylaşıyorlar :
18 Ekim Perşembe günü sabah okulda Fransızca öğretmenlerimiz tarafından Büyükada hakkında bilgilendirildik.Yönergeleri anlamamızda kolaylık sağlayacak kelimeler öğrendik. Sonrasında servislere bindik ve Eminönü İskelesi’ne gittik. Oradan vapura bindik. Yolculuğumuz bir buçuk iki saat arası sürdü. Vapurda şarkılar söyledik, manzarayı izledik ve martılara simit attık. Vapur birkaç yere uğradıktan sonra Büyükada’ya geldik.
18 Ekim Perşembe
Saat 12 gibi vapurdan inip hemen iskelenin oradaki, saat kulesinin önündeki otelimize girişimizi yaptık. Saat 12.30’a kadar odamıza yerleştik, dinlendik. Sonrasında otelin önüne çıkıp oyunlara başladık. Bazı gruplar 5.00 civarı bazı gruplar saat 6.30 civarı otele döndüler. Otelde bizi çay ile kek ve börek bekliyordu. Onları yedikten sonra odalara çıkıp dinlendik. Saat 7.30’da yemeğe indik. Yemekten sonra bazı kişiler Madame Zeynep ile otelin yanındaki lokmacıya gidip lokma yediler. Sonrasında odalara çıkıp arkadaşlarımızla müzik açıp eğlendik. Sonrasında saat 8.30’da otelimizin üst katında olan konferans salonuna gittik, orada çeşitli aktiviteler yaptık. Saat 11.00 gibi herkes odalarına indi. 11.30’da herkes uyumaya başladı.
19 Ekim Cuma
Sabah 7.45 civarı uyandık. Kahvaltıya indik. Kahvaltı sonrası 1 saat serbest zamanda bir önceki günkü oyunu kazananlar waffle yemeye gittiler. Kalanlar da çarşıda gezdiler. Sonrasında saat 10.30 civarı vapura binip adadan ayrıldık.
Princess Oteldeki personel’e çok teşekkürler!
Otelin resepsiyonunda oynanan ilk oyunda kelimeler ve cümleleri birleştirdik. Sonra Atatürk Meydanı’na gittik. Atatürk Meydanı’nda Monsieur Julian iki top sakladı ve bizden o topları bulmamızı istedi. Sağ taraftaki etkinlikte ise voleybol oynayıp su dolu bardaklarla merdivenleri inip çıkmaya çalıştık. Uzun bir yürüyüşün ardından fen oyunu oynadık. Fen oyununda hayvanların adlarını ve anatomilerinde eksik olan bölümleri yazdık. Daha sonra Eski Rum Yetimhanesi’ne gittik. Orada Türkçe dersiyle ilgili oyunlar oynadık. Bu oyunda hikaye birleştirdik ve yanlış yazılan sözcükleri düzelttik. Sonra kiliseye gittik ve Monsieur Julian ile Fransızcayla ilgili oyunlar oynadık. Gezimiz boyunca etrafımızdaki çöpleri topladık ve fotoğraflar çektik. En sonunda otele döndük. En zor kısımı tabii ki yolumuzu bulmak oldu çünkü herşey Fransızca yazıyordu… Ama yorucu olsa bile eğlenceli bir gün oldu.
1. Mimik oyunu
Verilen kelimeleri sessiz sinema halinde grup arkadaşlarımıza anlattık.
2. Çantadakileri hatırlama oyunu
Arkadaşlarımızın söylediği kelimelerle hepimiz birer yeni kelime daha ekleyerek oyunu bitirmeye çalıştık.
3. Çizerek anlatma oyunu
Verilen kelimeleri sadece çizerek grup arkadaşlarımıza anlattık.
4. Kelimeleri ezberleme
Verilen kağıttaki resimleri belirli bir zaman içerisinde ezberleyip Fransızcalarını doğru bir şekilde yazmaya çalıştık.
Bu oyunda iki gruba ayrıldık. Bir grup voleybol topu ile pas yaparken diğer grup da bir tepsi üzerindeki su dolu plastik bardakları itinayla, her merdiveni dikkatli bir şekilde çıkarak ve merdivenlerde yatan köpeği uyandırmadan, tıpkı bir garson gibi yukarı aşağı götürdü. Voleybolcular zorlu bir şekilde birbirlerine her otuz tane pas attıklarında diğer gruptan bir kişiyi kendi gruplarına eklediler. Oyunun sonunda voleybolcular ne yazık ki bütün garsonları kendi aralarına almayı başaramadılar.
Adaptasyon çalışmaları için Büyükada’ya gittik. Oyunlar oynadık. Fen dersi için oynanılan oyunda hayvan isimleri ve hayvanların anatomisini çalıştık. Üç veya dört kişilik gruplar halinde oynadığımız oyunlardan çok zevk aldık. Üç farklı oyun oynadık. Birinci oyunda hayvanların isimlerini tahmin etmeye çalıştık, ikinci oyunda hayvanların anatomisini tamamlamak için kelimeler bulup yazdık, üçüncü oyunda ise sessiz sinema oynadık. Türkçe dersinin ilk etkinliğinde bir metindeki yanlışları bulduk ve düzelttik. İkinci oyunda bir öykünün parçalarını birleştirdik, üçüncü oyunda ise kitaplar ve filmler ile ilgili çalıştık. Gezinin sonunda yorgun ama mutluyduk.
İlk oyunu otelin lobisinde oynadık. Madame Zeynep’in masaya koyduğu kağıtları birleştirmemiz gerekiyordu. Kağıtlarda adı geçen bazı öğretmenlerin kim olduğunu bilmesek de bu oyun sayesinde okulda çalışan öğretmenler hakkında daha fazla bilgi sahibi olduk. Oyun hem heyecan verici hem de eğlenceliydi. İş birliği yapmamızı ve planlı çalışmamızı sağlayan bu oyun aynı zamanda da takım ruhumuzu geliştirdi. Bu oyundan sonra biraz daha zorlandığımız bir oyuna geçtik. Atatürk Meydanı’nda oynanan bu oyunda Monsieur Julian masa tenisi toplarını yeşillik bir alana sakladıktan sonra bizden sakladığı pinpon toplarını bulmamızı istedi. Dört kişi dışında gruptaki herkes pinpon toplarını bulmaya yardım etti. Bu dört kişinin ikisinin gözü bağlıydı. Diğer ikisi de topların yerini tarif edecek olanlardı. Biz toplardan birini bulduğumuz zaman topun yerini işaret ediyorduk ve anlatıcı da gözü bağlı olan öğrenciye topun yerini tarif ediyordu. Bu aktivite zorlayıcı olsa bile çok gülmemizi ve eğlenmemizi sağladı. Bu geziden birkaç yeni Fransızca kelime, sağlam arkadaşlık ilişkileri ve birbirinden güzel anılarla dönmüş olduk.
Akşam yemeği bittikten sonra öğretmenlerimiz otelin en üst katında bulunan konferans salonuna çıkmamızı söyledi. Zaz’ın “Je veux” isimli şarkısını dinledik, sözlerini inceledik ve şarkıyı beraber söyledik. Sonraki aktivitemiz Monsieur Julian’ın bize Fransızca “Kırmızı Başlıklı Kız”ı okumasıydı. Kitabı okurken sahneleri canlandırdı, sonra bizden kitapta geçen beş sahneyi canlandırmamızı istedi. Zamanı kullanmayı, beraber çalışmayı öğrendik. Aynı zamanda çok eğlendik, beraber çalışmamız da birbirimizle yakınlaşmamızı sağladı. Eğlenerek öğrenme fırsatı bulduk.
Büyükada gezisi iyi arkadaşlıkların oluşumuna temel hazırladı. Hazırlık sınıflarından sadece iki sınıfın gruplandırılması daha iyi kaynaşmamızı sağladı. Hem adayı dikkatli bir şekilde gezmiş hem de grup halinde yapılan çeşitli oyunlarla eğlenceli, güzel anılar biriktirebildiğimiz bir deneyim yaşamış olduk. Adada çok fazla oyun oynandı ama birbirimizle yakınlaşmamızda en büyük pay sahibi olan oyunun Fransızca oyunu olduğunu düşünüyoruz. Bu oyunun bir kısmında seçilen arkadaşlarımız nesneleri mimikler ve jestler ile anlattılar ve biz de doğru nesneyi bulmaya çalıştık. Heyecanlı bir ortam yaratan bu oyun sayesinde herkes birbiriyle konuştu ve samimi bir ortam oluştu. İlk gün verilen serbest zaman arkadaşlarımızla özgürce vakit geçirmemizi sağladı. Akşam yemeği sonrası yapılan şarkı söyleme ve Fransızca okunan “Kırmızı Başlıklı Kız” hikayesini fotoğraflar ile özetleme etkinliklerini yaparken de çok eğlendik.
Tüm öğretmenlerimize, Princess Otel personeline ve lisemize çok teşekkürler.