İçindekiler
Sözlü anlatım, günümüzde insan yaşamında önemli bir yer ve önem işgal etmektedir. Sözlü anlatım, en temel dil becerilerinden biri olan konuşmaya bağlıdır. Günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan konuşma, çevremizdekilerle ilişkilerimize yön veren anlaşma aracıdır.
Konuşma hazırlıklı ve hazırlıksız olmak üzere ikiye ayrılır. Bu ünitenin Sözlü İletişim bölümünün konusu “Okuduğunuz ve beğendiğiniz bir roman hakkındaki düşüncelerinizi doğaçlama bir konuşma şeklinde sunmaktır.” Doğaçlama konuşmalar konferans, panel, sempozyum gibi özel bir hazırlık gerektirmez. Hemen hemen her gün evde, okulda, sokakta yaptığımız sohbetler (kendini tanıtma, tanışma ve kendini tanıtma, teşekkür konuşmaları, açılış konuşmaları vb.) bu türdendir. Hayatımızın olağan akışı içinde yaptığımız, yeri ve zamanı önceden belirlenmemiş her türlü sohbet bu gruba girer. Günlük hayatımızda duygu ve düşüncelerimizi ifade etmek ve arzularımızı ifade etmek için doğaçlama konuşmayı kullanırız. Ön hazırlık gerektirmeyen bu tür konuşmalarda karşılaştığımız durumlar ve konuşmanın amacı, konuşmanın türünü belirler.
Doğaçlama konuşmalar, hazırlıklı konuşmalara göre kolay gibi görünse de sunumdan önce önceden plan yapma, konuşma metnini hazırlama ve prova yapma imkanı olmadığı için bu konuşmaların kendine göre zorlukları vardır. Bu tür konuşmaların başarısı ve etkisi, her şeyden önce bilgimize, kültür seviyemize ve dil becerilerimize bağlıdır. Tanıştığınız veya tanıştığınız biriyle yapacağınız doğaçlama bir sohbet, gündelik hayattan konuştuktan sonra ister istemez sohbet havasından spor, sanat, felsefe, edebiyat gibi çeşitli konulara geçebilir. Bu gibi durumlarda, sohbetimizi ilginç kılan ve destekleyen şey, daha önce sahip olduğumuz bilgi ve gözlemlerdir. Bu nedenle genel kültüre sahip, kelime dağarcığı geniş, iletişim becerileri yüksek ve insan/toplum psikolojisinden anlayan kişiler bu tür sohbetlerde daha başarılı ve sohbetlerinde daha keyifli oluyor.
Doğaçlama konuşmaların başarılı olabilmesi için kelimelerin doğru telaffuz edilmesi, tonlama ve vurguların yerinde yapılması gerekir. Başkalarına söylemek istediklerimizi açık ve düzenli bir şekilde iletebilmek için sesleri ve heceleri karıştırmadan, yutmadan, tam ve doğru telaffuz etmeli; kelimeler ve cümleler üzerindeki vurguya dikkat edin; Ses tonumuzu amaca, ortama, içeriğe ve muhataba göre ayarlamamız gerekiyor. Bu nedenle konuşmanızda “dikkat çekme, anlaşılır bir şekilde ifade etme, dinleyicileri motive etme…” ilke ve kurallarına bağlı kalmalısınız. Konuşmanın biçimi ve tekniği kadar içeriği de önemlidir. İçeriğin farkında olmak önemlidir. İçeriğe uygun konuşma tarzı ve tekniği kullanmak esastır. Toplumun itibarını belirleyen bu tür söylemlere gereken özen gösterilmeli ve bu becerinin geliştirilmesi için çaba gösterilmelidir.
Konuşma tarzı, dinleyicilerin tutumuna, konuşma ortamına ve konuşma türüne göre değişir. Bu nedenle konuşmacı, hedef kitlenin ilgi alanlarına, kültürel düzeyine, yaşına vb. bağlı olarak değişebilir. Sözlerini özelliklerine göre düzenler.
Konuşmanın başı ve sonu özellikle önemlidir. Bu bölümler boş ve sıkıcı kelimelerle doldurulmamalıdır. Başlangıç, konuşmanın içeriğine ve konuşma ortamına uygun olarak etkili olmalıdır.
sunum sırasında ses ve heceleri karıştırmadan, yutmadan, kelime ve cümlelerin vurgularına dikkat ederek tam ve doğru olarak çıkarabilme; Ses tonunun amaca, ortama, içeriğe ve hedef kitleye göre ayarlanması konuşmanın başarısını etkiler. Çok hızlı veya çok yavaş okumak dinleyicilerin dikkatini dağıtabilir. Bu nedenle konuşurken kelimenin anlamına göre duraklamalar yapılmalıdır. Konuşmanın etkisini arttırmak için beden dilini doğru ve etkili kullanmaya özen gösterilmelidir. Konuşmanın sonunda konuşmanın genel mesajı vurgulanmalı ve konuşma etkili bir şekilde sonlandırılmalıdır.
Okuduğunuz ve beğendiğiniz bir roman hakkındaki düşüncelerinizi yukarıdaki açıklamalara ve etkili ve güzel konuşma ilkelerine dikkat ederek doğaçlama bir mektup şeklinde belirtiniz.
Silahlara Veda Özeti, Roman 33, Deneysel Hurdalar
[wpcin-random-posts]