Hem başarılı bir iş adamı, hem başarılı bir çiftçi, tarım aşığı, toprak ve memleket sevdalısı bir isim: Tahsin Çalışkan

Hem başarılı bir iş adamı, hem başarılı bir çiftçi, tarım aşığı, toprak ve memleket sevdalısı bir isimdir Sayın Tahsin Çalışkan. 50 yılı aşkın süredir Isparta’nın Gelendost ilçesindeki Zirai İlaç, Gübre ve Tohum bayisinde (Çalışkan Tarım) çiftçilere hizmet veren Sayın Çalışkan, modern elma yetiştiriciliği ile de tarıma katma değer sağlıyor. Özellikle elma yetiştiriciliği ve pazarlanması üzerine yaptığı çalışmalarla verim ve kalitenin artmasına öncü olan Sayın Tahsin Çalışkan’ı bu ay dergimize konuk ettik.
1954 doğumlu Sayın Tahsin Çalışkan, kendini tarıma adamış, yenilikleri yakından takip eden ve bahçesinde uygulamaya geçiren ender insanlardan. Özelde Gelendost ilçesinde, genelde de Isparta’da elma üretim alanlarının genişlemesinde büyük emeği olan Sayın Çalışkan, 200 dekar alanda elma üretimi yapıyor ve her bir ağacına çocuğu gibi bakıyor. Türkiye’de aile şirketinin güzel bir örneğini de oluşturan Sayın Çalışkan, elma üretimine ve bayiliğe başlama sürecini şu sözlerle anlatıyor: “Çocukluğumdan beri tarımı hep sevdim. Topraktan hiç kopmadım. Babam çiftçi idi, aynı zamanda da esnaftı. 1969 yılında nalburiye dükkanı kurdu ve işletti. 1971 yılında ise Zirai İlaç Bayiliği açma ruhsatı aldı ve o günden buyana Çalışkan Tarım faaliyettedir. Yani 51 yıldır, bölgemizde çiftçilerimizle kaliteli ürünleri buluşturuyoruz. Oğlum Mehmet Çalışkan, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesini bitirdikten sonra bayinin yönetimini kendisine bıraktık. 25 yıldır bayiyi kendisi ve kardeşim yönetiyor, ben ise üretim bölümüne bakıyorum.”

“Çiftçilerimizi yeni çeşitler ile buluşturuyoruz”

Sayın Tahsin Çalışkan, bahsettiği gibi bayiye artık fazla uğramıyor. Gününün tamamını çiftliğindeki elma üretim sahalarında geçiriyor. Bir işçiden daha fazla çalışıp, her gün tüm bahçeyi geziyor. Sayın Çalışkan, Isparta ve Gelendost’taki elma üretiminin gelişimi hakkında şunları söylüyor: “Isparta’da elma üretimi 1950 yılında başladı. 60 ve 70’li yıllarda üretim daha da çoğaldı. Çok büyük dönümlü bahçeler yoktu, ancak yıllar sonra büyük bir gelişme oldu, ovamız tamamen elma ile doldu. En fazla üretilen çeşitler Golden ve Starking’tir. Çok sayıda elma çeşidi var, ama piyasanın kabul gördüğü çeşitleri bilmiyorduk. Zaman onu bize gösterdi. Son 10 yılda yeni çeşitlere kaydık. Starkrimson, Scarlet spur, Jeromine gibi. Ben ve kardeşlerim ile oğlumun yurt dışı seyahatlerinde hep yeni çeşitleri inceledik ve ülkemizde denemelerini yaptık. 106, 101 ve M9 gibi anaçları bahçelerimize diktik. Çiftçi için en avantajlı anaç M9 diyebilirim. Verimi iyi ve işçiliği basit. Aile şirketiyiz. 200 dekar elma bahçemiz bulunmaktadır. Tarımdan elde ettiğim tüm gelirle yine tarıma yatırım yaptım. 2008 yılında bir İtalyanın şahsıma verdiği öğüdü hiç unutmam. Bana, “Gün gelecek tarım yapılacak toprak azalacak. Gıda krizi baş gösterecek. Mutlaka tarıma yatırım yapın” demişti. O tarihten sonra hep üretim sahamızı büyüttük. Modern teknoloji ve spesifik ürünler kullanarak da kaliteli ve verimli üretim yapıyoruz.”

“Tek sıkıntımız arazilerin küçük ve parçalı olması”

Isparta, elma üretiminde şuan Türkiye’de ilk sırada yer alıyor. İlin bu başarıyı yakalamasında Sayın Tahsin Çalışkan gibi önder çiftçilerin payı çok büyük. Sayın Çalışkan, bölgede elma üretiminin artması ile ilgili şu bilgileri veriyor: “Eğirdir gölü havzası güçlü bir toprağa sahip. Karaman ve Niğde, bin metrekare alandan 3-4 ton elma alırken, biz 7-8 tonları yakalıyoruz. Hatta Golden çeşidinden 3 bin metrekare alandan 33 ton elma aldık. Topraklarımız verimli, iklim de uygun. Tek sıkıntımız arazilerin küçük ve parçalı olması. Toplulaştırmayı sağlayabilsek üretim potansiyelimizi ikiye katlayabiliriz. Elmayı Niğde, Karaman bizden daha pahalı satıyor. Sebebi arazilerin toplu olmasıdır. Bölgemizde 5 dekar, 10 dekar gibi küçük alanlarda üretim yapanların malları yok pahasına gidiyor. Geçen yıl kilosu 1,5 liraya elma satan oldu. Normal piyasa 2,8 TL idi. Şuanda elma fiyatları 5,5 ile 6 TL arasında değişiyor. Bu sena elma 4 TL altında üreticiden çıkarsa zarar yazar.”

“İhracata yönelik elma yetiştirmeliyiz”

Türkiye’de en fazla soğuk hava deposunun Gelendost’ta olduğu bilgisini de veriyor Sayın Tahsin Çalışkan. İlçede 42 tane depo olduğunu söyleyen Sayın Çalışkan, bu depoların kapasitesinin 250 bin ton olduğunu aktarıyor. Dünya’nın her yerine elma sattıklarını da ifade eden Sayın Çalışkan, son yıllarda Hindistan’dan yoğun talep geldiğini kaydediyor. Türkiye’nin elma ihracatını yeterli bulmayan Sayın Çalışkan, ihracatın artması için şu önerilerde bulunuyor: “İhracata yönelik elma yetiştiremiyoruz. Halen elmada son sistem bahçelere sahip değiliz. Dünya’da en çok Gala cinsi talep görüyor. Biz Gala’yı yeni dikmeye başladık. İhracata yönelik elma yetiştirsek tüm pazara hakim olacak potansiyele sahibiz. Golden çeşidinin üretiminde çok başarılıyız ancak pazarı yok. Şuan Türkiye’nin ihtiyacını karşılıyoruz, ancak yeni çeşitler ile tüm dünyaya elma satabiliriz.”

“Sumi Agro’nun özel çözümleri verim ve kaliteyi artırıyor”

Sayın Tahsin Çalışkan, tarımsal üretimde spesifik ürünler kullanıyor. Özellikle Sumi Agro Turkey’in elmaya özel çözümlerini tercih eden Sayın Çalışkan, “Sumi Agro’nun üstün teknolojiye sahip ürünleri elma üretiminde bizlere büyük kolaylık sağlıyor” diyor ve ekliyor: “Sumi Agro’nun Isomate C Plus feromon uygulamasıyla elma iç kurduna karşı önemli başarı sağlıyoruz. Bu özel ürünü kullandıktan sonra bahçelerdeki zarar oranı %1’in altına düştü. Diğer özel bir ürün Perlan. Elma ve armut ağaçlarında kullanılan bir bitki gelişim düzenleyici olan Perlan, harika bir üründür. Perlan ile tüm bahçelerde meyveler irileşmekte, ağırlık, standart boy ve şekil kazanmaktadır. Perlan sarı çeşitlerde paslanmaya karşı, ayrıca elma fidanlarının gelişmesi, meyve dallarının büyümelerinin teşvik edilmesi ve ağaçların meyve veriminin çabuklaştırılması için de oldukça etkili bir ürün. Perlan ile dönüşümlü olarak diğer bir bitki gelişim düzenleyici FALGIB’i kullanıyoruz. Pasa karşı çok etkili bir ürün. Sumi Agro’nun tüm ürünleri kaliteli ve çiftçilerin sorunları çözen ürünlerdir. Kendilerine bizlere verdikleri destekten ötürü teşekkür ediyorum.”

“Devlet tarımı sübvanse etmelidir”

ş yerinde ve elma üretiminin her safhasında 100’den fazla kişiye istihdam sağlayan Sayın Tahsin Çalışkan ile tarım sektöründe yaşanan sorunları da konuştuk. Tarımsal destekleri yeterli bulmayan ve girdi maliyetlerinin yüksekliğinden yakınan Sayın Çalışkan, “Tüm dünya ülkeleri her ne kadar sanayide gelişse de tarıma büyük önem vermektedir ve üreticilerini desteklemektedir. Aslında tarımı gelişmiş ülkeler sanayide de gelişmiş ülkelerdir. Ülkemizde hiçbir hükümet çiftçiyi gerektiği kadar desteklememiştir. Polonya daha düne kadar demir perde ülkesiydi. Günümüzde tarıma verdikleri destekle tüm dünyaya elma satan konuma geldiler. Bize de aynı destek verilse onlarla çok rahat rekabet edebiliriz. Destek derken ürün bazlı desteği kast ediyorum. Gelişi güzel verilen destekler amacına ulaşmıyor. Üretim yapmayan dağda taşta arazisi olan kişiler ile gerçek üretici aynı desteği alıyor. Bu sorun mutlaka çözülmelidir. Girdi maliyetleri çok yüksek. İlacı, gübreyi, mazotu devlet sübvanse etmelidir. Çiftçilik güzel bir şey ama elimizden tutan yok. Her türlü zorluğa rağmen biz üretmeye devam edeceğiz” diyor.