Hileli İflas ve Taksirli İflas Suçu TCK 161 ve TCK 162’de belirtilmiş olan ve başlık olarak Malvarlığına Karşı İşlenen Suçlar başlığı altında düzenlenmiş olan suç tipleridir. Hileli iflas suçu seçimlik hareketli bir suç olup belirtilen fiillerden herhangi birinin işlenmesi halinde bu suç oluşmuş olacaktır. Taksirli iflasta ise öncelikle taksirli iflasa bakacak olursak, taksir kelime anlamı olarak; dikkatsizlik, tedbirsizlik, meslekte acemilik veya düzene, buyruklara, talimatlara uymamaktan kaynaklanan kusurlu olma durumudur. Taksirli iflas hali ise TCK 162’de düzenlenmiştir. TCK 162’de bir tacirin ticaret hayatındaki olağan akışa, dikkat etme durumlarına veya özen yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir.
Hileli iflas ve taksirli iflas suçunun oluşması halleri TCK 161 ve TCK 162’de belirtilmiştir. Buna göre öncelikli olarak hileli iflası ele alacak olursak, hileli iflas suçu seçimlik hareketle oluşabilecek bir suç tipidir. TCK 161’de sayılan haller şu şekildedir:
Taksirli iflas halinde ise TCK 162’de öngörülen durum bir bakıma farklıdır. Burada aranacak olan şartı TCK 162: ‘’tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özen sorumluluğu olarak saymıştır. TCK 162’ye göre: Tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi dolayısıyla iflasa sebebiyet veren kişi, iflasa karar verilmiş olması halinde taksirli iflas suçundan dolayı cezalandırılacaktır.
Hileli iflas ve taksirli iflas suçunun maddi unsurlarını tek tek ele alacak olursak:
Korunan Hukuki Değer: Hileli iflas ve taksirli iflas suçlarında TCK 161 ve TCK 162 ile birlikte korunan hukuki değer ticari hayattaki güven ilişkisidir. Özel anlamda ise korunan hukuki değerin alacaklıların alacak haklarını korumak olduğunu söylememiz mümkündür.
Hileli iflas ve taksirli iflas suçunun manevi unsurunu ele alacak olursak TCK 161’de belirtilen hileli iflas suçunun manevi unsuru kesinlikle kasttır. Hileli iflas suçu kasten işlenmelidir. Taksirli iflas suçu da adından da anlaşılabileceği gibi taksirle işlenebilen bir suç tipidir.
Hileli iflas ve taksirli iflas suçunun cezası kanunda TCK 161 ve TCK 162.maddelerde yer bulmuştur. Buna göre alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması, gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması, malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için ticari defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi, gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı halde, sanki böyle bir ilişki mevcutmuş gibi, borçların artmasına neden olacak şekilde belge düzenlenmesi, gerçeğe aykırı muhasebe kayıtlarıyla veya sahte bilanço tanzimiyle aktifin olduğundan az gösterilmesi halinde bunlardan herhangi birinin gerçekleşmesiyle hileli iflas suçu gerçekleşmiş olacaktır. Bu durumda malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarrufta bulunan kişi, hileli tasarruflardan önce veya sonra iflasa karar verilmiş olması halinde 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.
Taksirli iflas durumunda TCK 162: Tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi nedeniyle iflasa sebep olan kişi, iflasa karar verilmiş olması halinde 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacaktır.
Hileli iflas suçunda, cezanın adli para cezasına çevrilmesi söz konusu değildir.
Hileli iflas suçundan dolayı ceza verilmesi durumunda Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) kararı verilmesi söz konusu olmayacaktır. Ancak etkin pişmanlık durumu uygulanırsa Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) kararı uygulanabilir.
Hileli iflas suçunda ceza ertelemesi kararı verilemeyecektir.
Hileli iflas ve taksirli iflas suçunda zamanaşımı süresi TCK 66 hükümlerine göre belirlenecektir. Buna göre cezası 5 yıldan az olan veya adli para cezası gerektiren ceza hallerinde dava zamanaşımın süresi 8 yıldır. Bu hüküme göre TCK 162’de düzenlenen Taksirli İflas suçunun zamanaşımı süresi 8 yıl olacaktır. Bunun dışında TCK 66’da cezası 5 yıldan fazla 20 yıldan az olan suçlarda dava zamanaşımı süresini 15 yıl olarak belirlemiştir. Buradan da anlıyoruz ki TCK 161’de yer alan hileli iflas suçunun dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.
Hileli iflas ve taksirli iflas suçunda görevli ve yetkili mahkeme iki suç açısından ayrı ayrı söyleyecek olursak; Hileli iflas suçunda görevli ve yetkili mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi iken, Taksirli iflas suçunda görevli ve yetkili mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi dir.
DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Hileli iflas suçunda, suç tarihinin hileli olarak yapılan eylem ve işlemin yapıldığı tarih olması karşısında, 15/05/2009 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 01/01/2008 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir hata olarak görülmüştür.
Sanığın ortağı ve yetkilisi olduğu …Tic Ltd Şti’nin … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/261 Esas, 2009/107 Karar sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği, iflas erteleme davası sırasında sanığa teslim edilen ve şirket adına kayıtlı …, … ve … plakalı araçların iflas masasına teslim edilmesine dair muhtıranın 15.05.2009 tarihinde sanığa tebliğ edilmesine rağmen sanığın suça konu araçları teslim etmeyerek, alacaklıların alacağının teminatı mahiyetinde olan malları kaçırmak ve gizlemek suretiyle hileli iflas ve muhafaza görevini kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
Mağdur … şirketi tarafından, sanığın temsile yetkili olduğu şirkete Finansal Kiralama Sözleşmesi kapsamında kiralanan ve teslim edilen, 34-2006-4692 tescil plaka numaralı iş makinesinin, finansal kiralama sözleşmesinin fesih edilmesi ve ihtara rağmen kiralanan iş makinesinin teslim edilmemesi nedeni ile sanık hakkında hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçundan zamanaşımı süresi sonuna kadar mahallinde dava açılabileceği değerlendirilerek yapılan incelemede;Sanığın temsile yetkili şirketi adına kayıtlı bulunan, iflas erteleme davasında kendisine teslim olunan, şirketin alacaklılarının alacağının teminatı mahiyetinde bulunan ve iflasın açılması ile iflas masasına ait mal haline gelen suça konu …, … ve … plakalı araçların iflas masasına 3 gün içerisinde teslim edilmesi şerhini içerir muhtıranın sanığa tebliğ edilmesine rağmen suça konu araçları teslim etmediği gibi nerede bulunduklarına dair de yeterli bir bilgi vermediği, sanığın suça konu araçları teslim edemediğine dair ikrar içeren savunması, bilirkişi raporu, iflas kararı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, hileli iflas suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,Ancak;
1-)5237 Sayılı TCK 161/1 maddesi gerekçesinde de açıkça belirtildiği üzere, iflas kararı objektif bir cezalandırılabilme şartı olup, sanığın hileli iflas suçundan cezalandırılabilmesi için mutlaka kesinleşmiş iflas kararının bulunması ve denetime imkan verecek şekilde kesinleşme şerhi içeren onaylı suretinin dosya içerisine alınması gerekmekte olup, sanığa ait Sertaç Yem şirketi hakkında … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kesinleşme şerhini içerir onaylı iflas kararının denetime imkan verecek şekilde dosya içerisine alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,2)Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen iflas erteleme davası sırasında, yediemin olarak sanığa teslim edilen, müflis şirketine ait suça konu üç adet aracı, iflas idaresinin ihtarına rağmen teslim etmeme şeklinde subut bulunan eylemde, sanığın tek bir eylem ile hem TCK 161. maddede düzenlenen hileli iflas suçunu hem de TCK 289. madde de düzenlenen muhafaza görevini kötüye kullanma suçlarını işlediğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima hükümleri uyarınca TCK 161 maddesi uyarınca mahkumiyeti ile yetinilmesi gerekirken ayrıca muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi,
3-)5237 Sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 Sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sebebiyle bu husus,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
• HİLELİ İFLAS SUÇU ( Sanığın Taksirli İflas Suçundan Cezalandırılabilmesi İçin Kesinleşmiş İflas Kararının Bulunması ve Denetime İmkan Verecek Şekilde Kesinleşme Şerhi İçeren Onaylı Suretinin Dosya İçerisine Alınması Gerektiği – Sanıkların Yetkilisi Oldukları Şirket Hakkında Verilen İflas Kararının Dosya İçerisine Alınmaksızın Karar Verilmesinin Bozmayı Gerektirdiği )
• EKSİK İNCELEME ( Hileli İflas Suçu – Ticaret Sicil Memurluğundan Gerekli Belgelerin İstenilerek Şirketi Temsil ve İlzama Kimlerin Yetkili Olduğunun Tespiti İle Her Bir Sanığın Sorumluluğunun Belirlenmesi/Şirket Kayıtları Vergi Dairesindeki Beyannameler İle Şirket Adına Kayıtlı Araçların Trafik Kayıtlarının Celbi/İcra ve İflasDosyaları İle Sanıklara Ait Şirketin Muhasebe Kayıt ve Defterlerinin Temini Gerektiği – Defter ve Kayıtlar Üzerinde Bilirkişi Kurulu Aracılığıyla İnceleme Yaptırılmadan Karar Verilmesinin İsabetsiz Olduğu ) TCK 161, TCK 162
ÖZET : Dava, hileli iflas suçuna ilişkindir.
Ticaret sicil memurluğundan gerekli belgelerin istenilerek şirketi temsil ve ilzama kimlerin yetkili olduğunun tespiti ile her bir sanığın sorumluluğunun belirlenmesi, şirket kayıtları, vergi dairesindeki beyannameler ile şirket adına kayıtlı araçların trafik kayıtlarının celbi, icra ve iflas dosyaları, sanıklara ait şirketin muhasebe kayıt ve defterleri ile gerekli belgelerin temini ile defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılarak; sanıkların savunmalarında belirttiği hususları da karşılar şekilde TCK 161, TCK 162 maddelerinde sayılan eylem ve işlemlerin bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmadan eksik inceleme ile sanıkların mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
Sanığın taksirli iflas suçundan cezalandırılabilmesi için mutlaka kesinleşmiş iflas kararının bulunması ve denetime imkan verecek şekilde kesinleşme şerhi içeren onaylı suretinin dosya içerisine alınması gerekmekte olup, sanıkların yetkilisi oldukları şirket hakkında verilen iflas kararının dosya içerisine alınmaksızın karar verilmesi isabetsizdir.
DAVA : Gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Sanıkların yetkili, diğer sanığın ise ortak olduğu …Ambalaj ve San. Ürünleri Tic. Ltd. Şirketinin iflasına karar verildikten sonra iflas müdürlüğü tarafından şirkete ait defter ve belgelerin ibrazı ile şirket adına kayıtlı araçların iflas masasına tesliminin istendiği, sanıkların defter ve belge ibraz etmedikleri gibi araçları da teslim etmeyerek şirketin aktiflerinin azaltılarak malvarlığı üzerindeki hileli tasarruflarda bulunmak suretiyle hileli iflas suçunu işledikleri iddia edilen somut olayda;
Sanıkların yetkilisi bulunduğu şirketin defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmaması karşısında; Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması açısından, öncelikle ticaret sicil memurluğundan gerekli belgelerin istenilerek şirketi temsil ve ilzama kimlerin yetkili olduğunun tespiti ile her bir sanığın sorumluluğunun belirlenmesi, şirket kayıtları, vergi dairesindeki beyannameler ile şirket adına kayıtlı araçların trafik kayıtlarının celbi, icra ve iflas dosyaları, sanıklara ait şirketin muhasebe kayıt ve defterleri ile gerekli belgelerin temini ile defter ve kayıtlar üzerinde Ticaret, İcra ve İflas Hukuku Öğretim üyesi ile …Müşavirden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılarak; sanıkların savunmalarında belirttiği hususları da karşılar şekilde TCK 161, TCK 162 maddelerinde sayılan eylem ve işlemlerin bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
İflas kararı objektif bir cezalandırılabilme şartı olup, sanığın taksirli iflas suçundan cezalandırılabilmesi için mutlaka kesinleşmiş iflas kararının bulunması ve denetime imkan verecek şekilde kesinleşme şerhi içeren onaylı suretinin dosya içerisine alınması gerekmekte olup, sanıkların yetkilisi oldukları …Ambalaj ve San. Ürünleri Tic. Ltd. Şti. hakkında Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) tarafından verilen 21.01.2011 tarih ve 2009/247 Esas, 2011/21 Karar sayılı iflas kararının denetime imkan verecek şekilde dosya içerisine alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı, katılan vekili ve sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.