Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması Nedir? (CMK 231)

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması Nedir? (CMK 231) madde de yer alan ve kısaltma şekliyle HAGB olarak bilinen ceza ertelemesidir. CMK 231’e göre Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması uygulaması, sanık hakkında suç işlediğine dair verilen kararın belli bir süre için sanık tarafından kasıtlı suç işlenmemesi halinde cezanın hüküm doğurmayacağı ve denetim süresi çerçevesinde sanık tarafından belirlenen süre sonunda kasıtlı bir suç işlenmemesi halinde davanın hiç açılmamış sayılmasına denmektedir.

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması Kararının Şartları Nelerdir? (Hagb şartları nelerdir?)

Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararının şartları (hagb şartları) CMK 231/5-6 ve devamındaki maddelerde yer almıştır. Buna göre kişi ile ilgili hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (hagb) kararı verilebilmesi için,

Ancak burada belirtmek gerekir ki hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (hagb) kararı verilebilmesi için bu kararı sanığın kabul etmiş olması gerekmektedir.

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararı Verilemeyecek Olan Haller Nelerdir?

Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) kararı verilemeyecek olan haller,
Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının 2 yıldan fazla olması halinde hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) kararı vermek mümkün değildir.
Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) kararının alınamayacağı belirtilen suçlar ise genel itibariyle;

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararı Sonrasında Suç İşlenmesi

Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) kararı sonrasında suç işlenmesi halinde iki tür durum söz konusu olacaktır. Bunlardan birincisi verilen denetim süresi içerisinde kasten başka bir suçun işlenmesidir. Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) kararının ardından denetim süresi içerisinde kasten işlenen suçun cezasının yanında açıklanması ertelenen suçun da cezası infaz olunacaktır.

Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) kararının ardından 5 yıllık denetim sürecinde suç işlenmemesi durumunda ceza hiç verilmemiş gibi hüküm doğuracağından burada işlenecek suç tek başına infaz edilecektir.

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararında Denetimli Serbestlik

Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) kararında denetimli serbestlik süresi 5 yıldır. Bu denetim süresi içerisinde mahkeme, sanığın denetimli serbestlik süresi içerisinde bir mesleği olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine; sanığın bir mesleği olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına, sanığın belli yerlere gitmekten yasaklanmasına veya başka yükümlülükleri yerine getirilmesine karar verilebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararında Verilen Zararın Giderilmesi

Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) kararı verilmesinin şartlarından biri de CMK 231/6.c’de belirtilen suçun işlenmesi nedeniyle oluşan mağdurun veya kamunun zararının sanık tarafından giderilmesidir. Buna göre hagb kararı verilebilmesi için sanığın mağdurun uğradığı veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme (mümkünse onarım) veya tazmin etme suretiyle tamamen karşılamasın gerekmektedir.

Ayrıca CMK 231/9’da CMK 231/6.c’de belirtilen şartların derhal yerine getirilmemesi halinde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresi boyunca aylık taksitler şeklinde ödemek suretiyle tamamen giderilmesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) kararı verilebilecektir.

Burada karşılanması gereken zarar doğrudan fiil neticesi ile oluşmuş olan zarardır. Kişinin malvarlığında azalma veya borçlarında artış olarak bilinen doğrudan zarar kuralı HAGB kararı için geçerli olacaktır. Dolaylı zarar giderimi HAGB kararı kapsamında değerlendirilmez.

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararının Ardından Suçun Silinmesi

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararı denetim süresi içerisinde sabıka kaydı içerisinde değil özel bir bölümde görülür. Bunun dışında hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) kararının ardından belirlenen denetim süresi içerisinde sanık herhangi bir kasıtlı suç işlememişse denetim süresinin ardından suç işlenmemiş gibi hüküm doğurur. Bu sürenin bitiminde ayrıca bir işlem yapmak gerekmez.

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararı ile Ceza Ertelemesi Kararı Arasındaki Farklar

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararı, mahkemenin bir hüküm açıklamayıp denetim sürecinin ardından bu suçun hukuki alanda bir sonuç doğurmaması anlamına gelir. Ceza Ertelemesi kararı ise mahkeme tarafından bir mahkumiyet kararının verilmesi ve bu mahkumiyetin infazının denetim süreci ile yapılması, bu süreçte cezanın bitmiş olması anlamına gelir. Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararı ile sanığın sicil kaydına (sabıkasına) işlem yapılmazken, ceza ertelemesinde verilen hüküm sicil kaydına (sabıkaya) işlenir.

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararını Kabul Etmek Zorunlu mu?

Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) kararını kabul etmek zorunlu değildir. Ancak sanık isterse hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) kararı verilebilir. Sanık HAGB kararını kabul etmezse verilecek olan hükmü yerine getirmek durumunda olacaktır.

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararına İtiraz

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararına itiraz edilebilmesi için kararın mahkemede kişilere açıklanmasının ardından veya mahkeme kararının kişilere tebliğ edilmesinin ardından 7 gün içerisinde itiraz edilmelidir. Buradaki 7 gün hak düşürücü süre olup 7 gün içinde itiraz edilmemesi halinde sonraki süreçte itiraz edilemeyecektir. Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) kararına itiraz yine kararı veren mahkemeye yapılacaktır. Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararında temyiz yolu kapalı olup kanunda yalnızca CMK 231/12’de HAGB kararına itiraz edilebileceğine yer verilmiştir.

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararı ile ilgili Yargıtay Kararları:

T.C. YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ

E. 2016/7948 K. 2017/24125

TEHDİT SUÇU ( Suça Konu Olayda Oluşa Göre Katılanın Haksız Bir Hareketinin Olmaması Karşısında Sanık Hakkında Koşulları Oluşmadığı Halde TCK’nın 29. Maddesi Gereğince Haksız Tahrik Hükmünün Uygulanmasının İsabetsiz Olduğu )

HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI ( CMK’nın 231/8. Maddesinde Değişiklik Getiren ve HAGB Hakkında Bir Kez Karar Verileceğine Dair Düzenlemenin Suç Tarihinden Sonra Yürürlüğe Girdiği/Yetersiz Gerekçeyle Sanık Hakkında CMK’nın 231/6. Maddesinin Uygulanmamasının Bozmayı Gerektirdiği )

ÖZET : Dava, tehdit suçuna ilişkindir.

Suça konu olayda oluşa göre katılanın haksız bir hareketinin olmaması karşısında, sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde, TCK 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükmünün uygulanması,

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının CMK 223. maddesinde sayılan hükümlerden olmadığı, CMK 231/8. maddesinde değişiklik getiren ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına bir kez karar verileceğine dair düzenlemenin, suç tarihinden sonra yürürlüğe girmesi dikkate alındığında, yetersiz gerekçeyle sanık hakkında CMK 231/6. maddesinin uygulanmaması, isabetsizdir.

DAVA : Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

KARAR : A-)Hakaret eyleminden verilen kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 Sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 Sayılı CMUK 317. maddeleri uyarınca sanığın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,

B-)Tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince,

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın tehdit eylemini, kesin nitelikte mahkumiyet hükmü kurulan ve kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret eylemi niteliğinde olduğu anlaşılan suçla birlikte gerçekleştirdiği belirlenerek yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-)Suça konu olayda oluşa göre katılanın haksız bir hareketinin olmaması karşısında, sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde, TCK’nın 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükmünün uygulanması,

2-)Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 Sayılı CMK 223. maddesinde sayılan hükümlerden olmadığı, CMK 231/8. maddesinde değişiklik getiren ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına bir kez karar verileceğine dair düzenlemenin, suç tarihinden sonra yürürlüğe girmesi dikkate alındığında, yetersiz gerekçeyle sanık hakkında CMK 231/6. maddesinin uygulanmaması,

SONUÇ : Kanuna aykırı sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken CMUK 326/ son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

T.C. YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ

E. 2011/1880 K. 2011/9649

• HÜKMÜN AÇIKLAMASININ GERİ BIRAKILMASI ( “Karar Verilmesine Yer Olmadığına” Dair Karar Verildiği – Bu Kararın CMK’nun 231/12. Md.sine Aykırı ve Hukuki Değerden Yoksun Olduğu )

• YASA YOLUNDA YANILGI ( Zimmet – “Karar Verilmesine Yer Olmadığına” Dair Karar Verildiği/Bu Kararın CMK’nun 231/12. Md.sine Aykırı ve Hukuki Değerden Yoksun Olduğu )

• ZİMMET ( Hükmün Açıklamasının Geri Bırakılması – “Karar Verilmesine Yer Olmadığına” Dair Karar Verildiği/Bu Kararın CMK’nun 231/12. Md.sine Aykırı ve Hukuki Değerden Yoksun Olduğu )

ÖZET : Henüz açıklanmamış ve bu itibarla varlık kazanmamış hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıkların denetlenmesi suretiyle hükmün temyiz incelemesine konu olduğu sebebine dayanılarak “karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verildiği, ancak bu kararın CMK 231/12. maddesine aykırı ve hukuki değerden yoksun olduğu gözetilerek, bu talepler konusunda aynı Kanunun 264 ve 268. maddeleri uyarınca mahallinde karar verilmek üzere incelenmeyen dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına tevdii gerekmiştir.

DAVA : Zimmet suçundan sanığın yapılan yargılanması sonunda; hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 07.04.2009 gün ve 2006/206 Esas, 2009/102 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi Yerel C.Savcısı tarafından istenilmiş ve katılan PTT Genel Müdürlüğü vekilinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itirazı üzerine Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesince 10.08.2009 gün ve 2009/679 Değişik İş ile hükmün temyizi mümkün bulunduğu cihetle itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek temyiz incelemesi için gönderilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Sanık hakkında zimmet suçundan dolayı CMK 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar, aynı Yasanın 231/12. maddesine göre itiraza tabi olup Yargıtay tarafından temyizen incelenmesi mümkün bulunmadığından, yerel C.Savcısının yasa yolunda yanılgıya düşerek vermiş olduğu ve CMK 264. maddesi hükmüne nazaran itiraz mahiyetinde kabulü gereken;

temyiz talebi ile katılan vekilinin 10.04.2009 tarihli itirazı üzerine, yetkili mercii olan Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesince CMK 231/6. maddesinde belirtilen suça ve sanığa ilişkin objektif uygulama koşullarının var olup olmadığı ile sınırlı bir değerlendirme yapılması yerine, CMK 231 ve 271. maddeleri ile YCGK.nun 03.02.2009 gün ve 2009/13-12 sayılı kararına aykırı olarak henüz açıklanmamış ve bu itibarla varlık kazanmamış hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıkların denetlenmesi suretiyle hükmün temyiz incelemesine konu olduğu sebebine dayanılarak “karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verildiği, ancak bu kararın CMK 231/12. maddesine aykırı ve hukuki değerden yoksun olduğu gözetilerek,

SONUÇ : Bu talepler konusunda aynı Kanunun 264 ve 268. maddeleri uyarınca mahallinde karar verilmek üzere incelenmeyen dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.