Tahliye Davası ve Avukatlık İşlemleri 2023
Tahliye Davası, Kira Hukuku kapsamında en çok ihtilaf yaşanan durumlar arasında kabul edilmektedir. Kiralanan taşınmazın…
İhtiyari ve Zorunlu Arabuluculuk; Arabuluculuk, özel hukuk alanındaki uyuşmazlıklarda tarafların özgür iradelerini kullanarak tercih ettikleri tarafsız ve uzman bir hakem eşliğinde dava açılmaksızın veya açıldıktan sonra tercih edilen kimselerdir. Mahkeme dışında kesin ve hızlı bir çözüme ulaşmayı sağlayan arabulucular hukuki sisteme binen yükün hafifletilmesinde de büyük rol oynamaktadır. Bu bağlamda ‘Zorunlu Arabuluculuk’ ve ‘İhtiyari Arabuluculuk’ kavramlarından söz etmek gerekmektedir. Bu rehberde arabuluculuk ile alakalı bu çok önemli iki kavramı ele almak söz konusu olacaktır.
Zorunlu Arabuluculuk, bazı uyuşmazlıklar için mahkemeye başvuru olmaksızın tercih edilen bir seçenek olarak kabul edilmektedir. Davaların açılabilmesi nedeniyle bir ön şart olarak kabul edilen arabuluculuk taraflar istemese dahi başvurulması gereken bir alternatife dönüşmektedir. Zorunlu Arabuluculuk; kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, ihbar tazminatı ve maaş konularla alakalı başvurulan bir uygulama olarak kabul edilmektedir.
İhtiyari Arabuluculuk adından da anlaşılabileceği üzere tarafların herhangi bir zorunluluğun olmadığı hallerde kendi özgür iradelerini kullanarak arabulucuya başvurmalarına imkân tanımaktadır. Bu çerçevede ihtiyari arabuluculuk kapsamında davaya gerek kalmadan çözüme ulaşılması hedeflenmektedir. Tarafların tasarruf sahibi oldukları her türlü özel hukuk uyuşmazlığı açısından ihtiyari arabuluculuk alternatifine yönelmeleri mümkündür.
Arabuluculuk kurumu taraflar arasındaki anlaşmazlıkları ortadan kaldırma amacı taşısa da suç teşkil eden durumlarla alakalı olarak arabulucuya başvurmak mümkün değildir. Bu tür durumlarda uzlaştırma hükümleri devreye gitmektedir.
Tahliye Davası, Kira Hukuku kapsamında en çok ihtilaf yaşanan durumlar arasında kabul edilmektedir. Kiralanan taşınmazın…
Gerçek ya da tüzel kişiler alacaklarını tahsil edememesi durumunda, alacaklı tarafından ilamlı ya da ilamsız…
Alkollü araç kullanma trafik kazalarının en büyük sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan bilimsel araştırmalara…
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında Tüketici Mahkemesi’ne intikale eden uyuşmazlıkların arabuluculuk çerçevesinde çözümlenmesi zorunlu olarak kabul edilmektedir. Kanun kapsamında hangi uyuşmazlıkların bu sınıfta kabul edildiği tek tek sayılırken aşağıdaki hallerde arabuluculuğa başvurulacağı unutulmamalıdır.
Türk Ticaret Kanunu kapsamında bazı davalar için mahkemeye başvurmanın ön şartı olarak arabuluculuk makamına başvurulmuş olması gerekmektedir. Bu kapsamda zorunlu arabuluculuk şartının olması ticari davalar açısından olmazsa olmazdır. Arabulucular başvuruların değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması adına 6 haftalık süreye sahiptir. Zorunlu durumlarda 2 hafta uzatılabilen bu süre sonunda Ticari Davalar için arabuluculuk sürecinin sonuçlanması söz konusu olacaktır.
Arabuluculuk, İş Hukuku açısından oldukça önemli bir husus olarak kabul edilmektedir. Nitekim işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümü açısından çok değerli olan bu kurum hukuk sisteminin yükünü hafifletmeyi de sağlar. Üstelik taraflar arasında daha makul bir çözüme olanak tanıması açısından da çok çok değerlidir. İşçi ve işverenin arabulucu yoluyla çözüme ulaşmak istediği hallerde daha hızlı ve başarılı bir sonuç alınmaktadır. İki tarafı da memnun eden sonucun ortaya çıkması sayesinde arabuluculuk kurumunun misyonunu yerine getirmesi mümkündür.
İş Hukuku kapsamında başvurulan arabuluculuk kurumu pek çok dava açısından bir zorunluluk teşkil etmektedir. Bu noktada aşağıda sıralanan davalar için yargı merciine başvurmadan önce arabulucu nezdinde çözümün tercih edilmesi gerekmektedir.
İş Hukuku kapsamında arabuluculuk kurumuna başvurması gereken tarafların zamanaşımı sürelerini de dikkate almaları gerekmektedir. Bu noktada hem arabuluculuk sürecinin sorunsuz devam etmesi hem de zamanaşımı nedeniyle olası hak kayıplarının önüne geçilmesi söz konusu olacaktır. Aşağıda sıralanan İş Hukuku uyuşmazlıklarında zamanaşımı süresi 5 yıl olarak kabul edilmektedir. Bu sürenin aşılması halinde başvurular değerlendirilmemektedir.
İş Davaları ile alakalı arabuluculuk kurumuna başvurulması durumunda üç haftada çözüme ulaşılması arzu edilmektedir. Ancak zorunlu durumlarda arabulucunun bir haftalık ek süre talep etmesi de mümkündür. Böylelikle uyuşmazlığın en hızlı ve makul şekilde çözümlenmesi söz konusu olabilecektir. Arabuluculuk kurumu kapsamında uyuşmazlıkların giderilmesi oldukça avantajlıdır.
Konuyla ilgili sorularınızı aşağıdaki yorum bölümünden bize iletebilirsiniz. Ayrıca güncel makalelerden haberdar olmak ve hukuk alanındaki gelişmeleri takip etmek için savunhukuk sayfasından bizi takip ediniz.