1 –
İngilizce Öğretmeni
( Bire bir – Kişiye Özel –
İngilizce Öğretmeni
)
2 –
İngilizce Öğretmeni
( 4 kişilik gruplara –
İngilizce Öğretmeni
)
Dil Öğretmeninin, özelliklerinden bahsederken eğitimin tüm zorluklarını göz önünde bulundurmak ve bu eğitimin ne denli kutsal ama aynı zamanda yıpratıcı, yorucu, bıktırıcı, sıkıcı bir meslek olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir.Yıllarca eğitim aldıktan sonra,bunun üniversite eğitimi ile ilgisi olmadığını ve daha üniversite öncesinden başlayan bir ilgi,bilgi ve -insan beraberliği olduğunu unutmadan, öğretmen olmak ve okullarda yada dershanelerde ve kurslarda görev yapmak ,üç otuz paraya çalışmak zorunda kalmak hiçte hoş olmuyor.
Hele son yıllarda özellikle devlet okullarında ders açığı olmasına rağmen,devletin şu anda boşta olan ve atanamayan yabancı dil öğretmenlerini düşününce insanın aklı biraz daha karışıyor.Bu kadar dil dersi açığı varken neden dil öğretmenlerinin atanması yapılmıyor anlamak mümkün değil (mi) .Özellikle Anadolu da bir çok kentte, derslere o çevrenin eşrafından yada tanıdıklarından olan Eczacı,Doktor yada bunun gibi İngilizce bilgisi 50-100 kelimeden oluşan insanların İngilizce öğretmeni olarak derslere girdiği düşünülürse çarpıklık ve eğitimdeki tuhaflık insanın aklında büsbütün artıyor.
Sorun ne kardeşim ? Para mı pul mu ? Ülkemiz bir çok ihtiyacı olmayan yada fuzuli olan yada yapılsa da olur yapılmasa da olur şeklindeki harcamalara para bulurken,çocuklarımızın geleceğinde önemli roller oynayacak olan dil öğretmenlerine mi para bulamıyor acaba ? Çok şaşırtıcı.
Tüm üniversitelere hazırlık sınıfı konarken,üniversite öncesi okullarda dil derslerini bu kadar önemsememek ne yaman bir çelişki oluşturuyor.Aileler şaşkın.Tüm aileler artık İngilizce bilmenin özellikle iş alanında bir zorunluluk olduğunu ve yabancı dil bilmeyenin iş bulma imkanlarının hemen , hemen hiç denecek kadar az olduğunu ve de buna bağlı olarak ailelerin geçiminde ve iyi bir yaşam sürmelerinde İngilizce bilmenin ne kadar önemli olduğunu bilmelerine karşın bu işten sorumlu olanlar bu gerçekleri bilmiyor mu ?
Hangi kuruma iş için baş vurursanız vurun dil bilmiyorsanız bitirdiğiniz fakültelerin diplomaları hiç bir işe devlet hariç yaramıyor. Dil bilmeyenler iş bulmuyor.Bu durumda üniversite mezunlarının diplomalarını duvara asarak ” aaaa ne kadar güzel diplomam varmış ” demesi komik olmaz mı ? O diplomaları vermeden geçen orta öğretim ve üniversite eğitimi boyunca bu çocuklara neden dil öğretilmez hiç kimse bilmiyor.
Tüm dünyada modern teknoloji almış başını büyük bir hızla gidiyor.Bu çağa ve hıza ayak uydurabilmek için gelişmeleri ve yenilikleri takip etmek için İngilizce bilmek şart.Elbette kendi asil dilimiz olan Türkçeyi ihmal etmeden sadece bu yarışta var olmak ve yer almak için bu şart.
Ülkemizin para kazanmak için ihracata ihtiyacı olduğu söyleniyor . Çok doğru da bu ihracat yabancı dil bilmeyenlerle nasıl yapılacak. İhracat yapılan dünya ülkeleri ile nasıl iletişim kurulacak. Elbette yabancı dil ile. İngilizce özellikle dünyada ticarette ve daha bir çok bilimsel alanda ortak dil olarak kullanılıyor.Peki,bu kadar çok dış dünya ile globalleşmeden ötürü iletişime ülkemizin ihtiyacı varken dil bilmeyen üniversite gençlerimizle bunu nasıl başaracağız acaba ?: İngilizceyi nerede ve nasıl öğrenecek bu gençler.Demek ki çok miktarda dil öğretmenine ülkemiz okullarının gereksinimi var.Daha bu kadar daha dil öğretmenine ihtiyacımız var demektir bu.Çünkü,Ülkemiz genç nüfusu en fazla olan ülkeler arasında bulunuyor..Bu çocukları tamamı okula gidecek ve eğitim alacak.Yanında İngilizce öğrenmesi şart.
Tüm ülke ve yaşayanları birleşerek dil öğretmeni yetiştirmek ve yetiştirdiğimiz bu öğretmenlere çalışmaları ve çocuklarımızı eğitmeleri yabancı dil öğretmeleri için fırsat yaratmak zorundayız.Ülkemiz istenirse bunu başarabilecek kapasite ve donanıma sahip. Yeter ki kişisel kazanımlar değil ülke çıkarları ön plana alınsın o takdirde her şey çözülür.