İnşaat endüstrimiz ihtiyaç duyulan nitelikli malzemeleri üretme potansiyeline sahip

İnşaat Dünyası Dergisi Kahramanmaraş’taki 7,7 ve 7,6’lık depremler sonrası Mart-Nisan 2023 sayısında “Deprem Özel Sayısı” hazırladı. Sektör paydaşlarına ve bilim insanlarına depreme dirençli kentler ve binalar için görüş ve önerilerini sorduk. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, Türkiye’de inşaat endüstrisinin çağdaş yaşam konutlarının oluşturulması için ihtiyaç duyulan nitelikli ve kaliteli malzemeleri üretme potansiyeline sahip olduğunu söyledi.

Deprem bölgesindeki imar faaliyetlerinin ilk aşamada 46 milyar dolarlık bir maliyet meydana getirdiğini belirten Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “İnşaat endüstrimiz kalıcı, çağdaş yaşam konutlarının oluşturulması için ihtiyaç duyulan malzemeleri kapasite ve nitelik açısından üretim potansiyeline sahiptir” dedi.

Türkiye İMSAD, Kahramanmaraş’ta 7,8 ve 7,6’lık depremler sonrası afet bölgesindeki yapıların durumu ile ilgili ön değerlendirme yaptı mı? Bahseder misiniz?

Öncelikle 50 binden fazla vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, binlercesinin yaralanmasına, yüz binlercesinin de evinden olmasına sebep olan bu felaket, hepimizin yüreğinde derin yaralar açtı. Felaketin ilk gününden itibaren hem Türkiye İMSAD olarak hem de bireysel olarak tüm desteğimizle afetzedelerimizin yanında yer aldık. Bundan sonraki süreçte de elimizden gelen ne varsa yapmakta kararlıyız. Yardımlaşmayı ve dayanışmayı genlerinde taşıyan bir millet olarak, Çanakkale ruhuyla topyekûn başlattığımız bu mücadelemizle yaralarımızı birbirimize sarılarak saracağız.

550 BİN DAİRENİN YENİDEN YAPIMI İÇİN 28,9 MİLYAR DOLARA İHTİYAÇ VAR

11 ilimizi arka arkaya vuran depremler, giden canlarımızın yanı sıra çok büyük maddi zararlara da yol açtı. Bu kapsamda Türkiye İMSAD olarak yaptığımız ilk değerlendirmelere göre bölgede gerçekleştirilecek imar faaliyetleri 46 milyar dolarlık bir maliyet meydana getirdi, ancak hasar netleştikten sonra bu rakamın daha da artmasını bekliyoruz. Buna göre, ilk sırada yıkılan ve ağır hasar nedeniyle kullanılamayacak durumdaki 550 bin dairenin yeniden yapılması için 28,9 milyar dolar ve bu binaların alt yapısı için 5,6 milyar dolar harcama yapılmasını öngörüyoruz.

Orta ve az hasarlı konutların onarımı ve güçlendirmeleri için 2,6 milyar dolar harcama yapılması beklenirken, ticari binaların yapım ve onarımı için 3,4 milyar dolar ve kamu binalarının yapım ve onarımı için de 2,5 milyar dolar harcama yapılması söz konusu. Alt yapı onarımı ve yenilenmesi için 3,0 milyar dolar bir harcama gerekirken, 11 ildeki güncel hasara göre hesaplanan yeniden imar harcamalarının toplamı 46 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz.

DEPREM KONUSUNDA TOPYEKUN BİR SEFERBERLİĞE İHTİYACIMIZ VAR

Deprem bölgesinin yeniden imarı sürecinde Türkiye İMSAD olarak nasıl bir yol haritası izlemeyi düşünüyorsunuz? Deprem ülkesi Türkiye’de böyle bir yıkımla bir daha karşılaşmamak için hangi adımlar atılmalı?

Türkiye İMSAD olarak yıllardır deprem felaketine karşı atılması gereken adımlara dair birçok çalışma ve rapor yayımladık. Fakat biliyoruz ki bu tarz çalışmalar bugünden yarına uygulanacak çözümler değil. Deprem konusunda topyekun bir seferberliğe ihtiyacımız var. Günübirlik çözümler yerine önceliğimiz bir bilinç seferberliği oluşturmaktır. Deprem güvenliği bilincimizin gelişimini orta ve uzun vadeli kalıcı tedbirler için önemli görüyoruz. İhtiyaç yoksa mücadele olmaz.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Enerji Verimliliği Bilinç Endeksi benzeri bir yöntemle deprem güvenliği bilincinin farkındalık ve davranışa dönüşme boyutunu tespit etmemiz ve geliştirme stratejilerini belirlemek adına uzun vadeli bir seferberliği başlatmamız gerekiyor. İz bırakacak plan ve programları hayata geçirmeliyiz. İyi bir plan ve kararlılıkla, farkındalık ve bilinç oluşturarak değişimi tabandan başlatmalıyız. Ancak bu koşullar çerçevesinde çağdaş yaşam koşullarına uygun konforlu ve güvenli yapılara sahip olabiliriz.

600 BİNİN ÜZERİNDE KALICI KONUT İNŞA EDİLECEK

Depremden etkilenen 11 ilimizde yoğun bir imar faaliyeti yürütülecek. İnşaat malzemeleri üreticileri talebi karşılama kapasitesine sahip mi? Bu konuda hangi önlemler alınmalı?

Afetin bölgede açtığı yara çok büyük. Ancak inşaat malzemesi sanayicileri olarak sahip olduğumuz imkânları ve gücümüzü seferber ettik. Şu anda kurtarma aşamasından sonra geçici barınma oluşturma ve kalıcı çağdaş yaşam koşullarının planlanması süreci içindeyiz. Bu kapsamda ilk olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurum ile gerçekleştirdiğimiz toplantıda bölge halkının bir an önce yuvalarına kavuşması için ihtiyacı olan konutların yapım aşamasında tüm faaliyetleri destekleyeceğimizi bildirdik.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre 600 binin üzerinde kalıcı konutun yapılacağı belirtildi. Artçı depremler ve kesinleşen tespitler etkisi ile kalıcı ihtiyaç olan kalıcı konut rakamı yükselebilir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın planladığı çağdaş yaşam nitelikleri ile tasarlanan kalıcı konut oluşturma seferberliği evrensel boyutta büyüktür. İnşaat endüstrimiz kalıcı, çağdaş yaşam konutlarının oluşturulması için ihtiyaç duyulan malzemeleri kapasite ve nitelik açısından üretim potansiyeline sahiptir. Burada kritik olan faktör malzeme cinsi, miktarı ve teslim planının koordinasyonu olacaktır. Amacımız koordinasyonun ideal seviyede oluşmasını sağlamaktır. Yüksek dayanışma şuuru ile sektörümüzün ihtiyaçları karşılayacağına eminim.

DEPREM BÖLGESİ İÇİN TAM KAPASİTE VE GAYRETLE ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Önümüzdeki süreçte enerji, hammadde, döviz kurları ve işçilikte olağanüstü bir değişim olmadığı sürece malzemelerde fiyat artışı ihtiyacı olmayacağını öngörüyoruz. Türkiye inşaat malzemesi sanayicileri olarak bölgeye yardımlarımızı sürdürmek için paydaşlarımızla temas halinde, tam kapasite ve gayretle üretmeye devam edeceğiz.

“BÜYÜK MARMARA DEPREMİ” ÖNCESİ HAREKETE GEÇMELİYİZ

Olası Marmara depremine hazırlanırken nelere dikkat edilmeli? Türkiye İMSAD olarak bu konuda kamu ve özel sektörle iş birliğiniz var mı? Bilgi verir misiniz?

Türkiye son dönemde sırasıyla Gölcük, Van, Erzincan, Elazığ, İzmir ve şimdi de Kahramanmaraş depremleriyle büyük sarsıntılar yaşadı. Bu depremlerin nasıl facialara yol açtığını hep birlikte görüyoruz. Tüm bu acıları göz önünde bulundurarak uzmanların son dönemde dile getirdiği beklenen “Büyük Marmara Depremi” öncesi harekete geçmeliyiz. Kandilli Rasathanesi verilerine göre, İstanbul’da yaşanması muhtemel 7,5 civarında bir depremde mega kentte bulunan yaklaşık 1,2 milyon binadan 491 bininin hasar alması bekleniyordu. Kahramanmaraş depremi sonrası Marmara Bölgesi’nde yaşayan halkın yaptığı bina riski tespit başvurularının sonuçlanmasıyla bu sayının artması bekleniyor. Bu tablo karşısında İstanbul için en acil ihtiyaç, en kısa sürede binaların durumlarının tespit edilmesi ve her bir bina için özel reçetenin oluşturulmasıdır.

Ülkemizde Resmi Gazete’de yayımlanan kararla riskli yapı olarak tespit edilen gerçek ve tüzel kişilere ait konut ya da iş yerlerine verilecek olan faiz destekli kredilerde, kredi tutarı iki katına çıkarıldı. Bunlar çok önemli adımlar. Ülkemizin özellikle içinde bulunduğumuz dönemde sınırlı kaynakları olduğunun farkındayız. Dolayısıyla bizlerin, binalarımızda deprem güvenliği konusunda tüm ümidimizi uzun vadeli kredilere, desteklere bağlamadan, deprem güvenliğini geliştirme bilincimizi artırıp kaynaklarımızın kullanım önceliğinin deprem güvenliğine aktarılmasını sağlarsak, güvenli yapılara geçme motivasyonu da artacaktır.

Halkımızın deprem güvenliği bilincini tespit etmek ve geliştirme stratejilerini belirlemek adına uzun vadeli bir seferberlik başlatılması gerektiğine inanıyoruz. Deprem kuşağında bulunan ülkemizde riski depremin değil, güvensiz yapıların oluşturduğu bilinciyle hareket etmeli, şehirlerimizi bu gerçeklik çerçevesinde kurgulamalıyız.

BEKLENEN DEPREM ÖNCESİ BİNALAR ÜÇ GRUPTA TASNİF EDİLMELİ

Binalar üç grupta kategorize edilerek; ‘kesinlikle yıkılması gerekenler’, ‘güçlendirilerek kullanılabilecekler’, ‘deprem riski olmayan binalar’ olarak tasnif edilmeli. Alan dönüşümü esas alınmalı. Ülkemizde kentsel dönüşüm kapsamında tek uygun çözüm olarak vurgulanan “yıkım ve yeniden yapımın” yanı sıra “güçlendirme/yenileme” çalışmalarının da önemli bir seçenek olduğunun farkında olmalıyız.  Böylesi büyük ve kapsamlı çalışmaların uçtan uca planlanmasını önemli görüyoruz. Türkiye inşaat malzemeleri sanayisini temsil eden Türkiye İMSAD olarak, deprem gibi hayati bir konuda çözüm üretmeye, sorumluluk almaya devam edeceğiz.