İnşaat Dünyası Dergisi Temmuz-Ağustos sayısında “Köklü Şirketlerin Marka Yolculuğu” özel dosyasını hazırladı. Köklü bir şirket olan İntek Kalıp ve İskele’nin marka yolculuğunu İntek Kalıp ve İskele Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Selim King anlattı. King, “Basketbol sahalarındaki dostluk ve takım arkadaşlığı, iş hayatında başarılı bir ortaklığa dönüştü ve Türkiye’nin kalıp iskele sektöründeki en değerli markalarından İntek’in temelleri atıldı. Yurt içi ve yurt dışı önemli projelerde çözüm ortağı olan İntek nitekli insan kaynağı ve modern üretim tesisleri ile global yolculuğunu sürdürüyor” dedi.
Ağabeyim Selahattin King ve ben, babamız Sinan King’in mesleğini seçerek inşaat mühendisi olduktan sonra, babamızın kurmuş olduğu aile şirketimizde beraber çalışmaya başladık. 1988 yılında ben henüz iki yıllık mühendisken Ankara’da Bilkent Üniversitesi Öğrenci Yurtları projesinin inşaat işlerini almıştık. Yaklaşık 4-5 ay gibi kısa bir sürede anahtar teslimi olarak tamamlanması gereken bu proje, bizim iş hayatımızda önemli bir dönüm noktası oldu. O yıllarda döşemelerde kalıp iskelesi olarak “sırık” adı verilen, küçük çaplı ağaçların gövdelerinden elde edilen ahşaplar kullanılırdı.
Keresteciye gider, döşemenizin kat yüksekliğine uygun boylarda sırıklar seçerdiniz. Bunları kalıp iskelesi olarak kullanırken altından ve üstünden ahşap kamalarla besleyerek, bazen birbirine ekleyerek ihtiyacınız olan kalıp iskelesi yüksekliklerini elde ederdiniz. Bu hem çok zahmetli hem de insan faktörüne bağlı, hataya açık bir uygulamaydı. Kat yüksekliklerinin değişmesi işi daha da zorlaştırıyordu. Bu iş daha kolay nasıl yapılabilir diye araştırırken, Ankara’da Ostim Sanayi Sitesi’nde çelik borulardan üretilen “teleskopik dikme” adında bir ürün bulduk. Bu ürün, 2 ile 4 metre aralığında her yüksekliğe çok kolay şekilde ayarlanabilen, ahşap sırıklara göre çok daha mukavemetli ve uzun ömürlü bir malzemeydi. Hız, kalite, ekonomi ve iş güvenliği gibi çok önemli konularda büyük kazanımlar sağlayan, betonarme inşaatta devrim niteliğinde bir üründü.
Biz bu ürünle birlikte bu ürünün ana fikri olan betonarme inşaatta endüstriyelleşme fikrine çok inandık ve inşaat taahhüt işlerinin yanında ikinci bir iş olarak bu konuda çalışmaya karar verdik. Proje tamamlandıktan sonra 1989 yılında, İstanbul’da İmes Sanayi sitesinde bulunan 200 m2 büyüklüğündeki çelik atölyemizde “teleskopik dikme” üretimine başlayarak kalıp ve iskele sektörüne girmiş olduk.
Ürün çok doğru bir üründü ve o yıllarda sektör arz açısından son derece bakirdi. Bu nedenle işlerimiz gayet iyi başlamıştı. Fakat biz üçümüz de inşaat mühendisi olduğumuz için çelik üretimi konusunda yeterli bilgi ve birikime sahip olmamanın eksikliğini hissediyorduk. Söz konusu eksikliği gidermek için 14’lü yaşlarda Efes Pilsen Basketbol takımının altyapısında basketbol oynarken tanışıp, tüm gençliğimizi birlikte geçirdiğimiz en yakın dostlarımızdan Yiğit Yakar’a ortaklık teklif ettik.
Yiğit Yakar üniversite sınavlarında derece yaparak girdiği Boğaziçi Üniversitesi’nde makine mühendisliği okumuş, mezun olduktan sonra da Koç Grubu’nda otomotiv sektöründe iş hayatına başlamıştı. O da projeye inandı ve herkesin çalışmak için can attığı, Türkiye’nin en büyük ve değerli şirketlerinden birisinde kariyer yapma fırsatını bir kenara iterek, teklifimizi kabul etti. Böylece 1990 yılında şirketi bugünlere getiren yönetim kademesi oluştu ve marka yolculuğumuz başladı.
İstanbul’da 1932’de dünyaya gelen Sinan King, 1958’de Robert Koleji Mühendislik Okulu’ndan inşaat mühendisi olarak mezun oldu. 10 yılı (1973-1983) Libya’da, uluslararası müteahhitlik sektöründe olmak üzere 40 yıl süren iş hayatı boyunca birçok projenin inşasına katkıda bulundu. Yurt dışında uluslararası projelerde çalışırken elde ettiği vizyon ile “inşaatta endüstrileşme” fikrini benimseyerek, İntek Kalıp ve İskele’nin temellerinin atılmasında büyük rol oynadı. 1998 yılında emekli olan Sinan King, 2008 yılında vefat edene kadar şirkete katkılarını sürdürdü.
Selahattin King 1962 yılında Ankara’da doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nü 1985’te bitirerek, inşaat mühendisi olarak mezun oldu. Şu anda İntek Kalıp ve İskele’de Mali ve İdari İşlerden Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi ve şirketin aynı zamanda ortağı.
Selim King de 1963 yılında Ankara’da yaşama gözlerini açtı. Ağabeyi Selahattin King gibi inşaat mühendisliği bölümünü tercih eden Selim King 1986’da Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü bitirdi. İntek Kalıp ve İskele’nin ortaklarından olan Selim King aynı zamanda Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi.
Koç Grubu’ndan ayrılarak İntek Kalıp ve İskele’ye ortak olan Yiğit Yakar da Ankara’da 1963 yılında doğdu. Boğaziçi Üniversitesi’nde 1987 yılında makine mühendisi olarak mezun olan Yakar, Üretim ve Mühendislikten Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi.
İntek Kalıp ve İskele’nin 32 yıla varan ortaklığında çok iyi günlerimiz olduğu gibi zor günlerimiz, fikir ayrılıklarımız ve tartışmalarımız da oldu. Muhtemelen bundan sonra da olacaktır. Fakat biz bunların kalıcı çatışmalara dönmesine izin vermedik ve iyi bir takım olmayı başardık. Gençliğimizde spor yapmış olmamız bu konuda bize çok yardımcı oldu. Sporun herkes tarafından bilinen faydalarının dışında özellikle takım sporlarının, yardımlaşma, dayanışma, kendine güven, iletişim becerileri gibi konularda büyük faydaları var.
“Savunmada yardımlaşma” adını verdiğimiz antrenmanlarda, bir takım arkadaşımız eşleştiği oyuncuyu kaçırdığında, sahadaki herkesin gerekli kaymaları yaparak, “rakibi durdurma” çalışmasını saatlerce yapardık. Spor hayatımızda elde ettiğimiz bu alışkanlıkların, iş hayatımızda çok büyük faydalarını gördük. Birimiz hata yaptığında oturup şikâyet etmek yerine, hepimiz o hatayı telafi etmek için var gücümüzle çalıştık. Bu zihniyetle hem ortaklar olarak kendi aramızda hem de çalışanlarımız, tedarikçilerimiz ve müşterilerimiz dâhil tüm paydaşlarımızla güvene dayalı, sağlıklı ve uzun vadeli ilişkiler kurduk.
1989 yılında “teleskopik dikme” üreterek girdiğimiz kalıp ve iskele sektöründe derinleştikçe, konunun ne denli uçsuz bucaksız bir mecra olduğunu anlamaya başladık. Kalıp ve iskele sektörü İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’nın yeniden inşası aşamasında gelişmiş, bu gelişime paralel büyük markalar doğmuştu. O yıllarda sektörde söz sahibi ülkeler, başta Almanya olmak üzere, Avusturya, İtalya ve İngiltere idi.
1990’lı yıllarda üniversiteyi Almanya’da okumuş, sonrasında Alman ve Avusturyalı kalıp-iskele firmalarında çalışmış iki mühendis ile tanıştık. Onlar da bu alanda çalışmak istiyorlardı ve kendilerine ait bir proje firmaları vardı. Onların kalıp-iskele mühendisliği hakkında sahip oldukları bilgi birikimi ile bizim üretim potansiyelimiz ve her iki grubun inşaat sektöründe sahip olduğu pazarlama potansiyelini birleştirerek, iş birliğine başladık. Onlar tasarlıyor, biz üretiyor ve birlikte kurduğumuz ortak firmamız İDES aracılığıyla pazarlıyorduk. Altı yıl süren bu iş birliği sürecinde, yurt içinde ve yurt dışında çok başarılı işler yaptık. İDES Türkiye’nin tanınan markaları arasına girmeye başladı. İntek’in marka yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından birisi olan bu iş birliği, 1996 yılında sona erdi. Karşılıklı anlaşma ile İDES firması onlarda kaldı ve biz İntek olarak yolumuza devam etmeye karar verdik.
Altı yıllık bu süreçte hem çok tecrübe kazandık hem de mali olarak güçlendik. Elde ettiğimiz kazançları makine ve fabrika yatırımlarında kullandık. 1997 yılında İmes Sanayi sitesindeki atölyelerimizden ayrılarak Gebze’de kurmuş olduğumuz ilk fabrikamıza taşındık. Kendi bünyemizde bir proje ofisi kurduk ve pazarlama faaliyetlerimizi İntek adı altında sürdürmeye başladık. Altı yıllık birikim sonucu oluşturulan İDES ismini bir kenara bırakarak yeni bir isim ile sektörde devam etme kararı önemli bir meydan okumaydı ama sahip olduğumuz potansiyelin farkındaydık ve kendimize güveniyorduk. Firmada aktif olarak çalışan üç ortak, iş hayatı için çok genç sayılabilecek 30’lu yaşlarımızdaydık. Gençliğin verdiği enerjiyle gece gündüz çalışıyorduk.
Dördüncü ortağımız olan babam Sinan King ise bize dışarıdan çok önemli bir destek veriyordu. Spor ve iş camiasında insanlarla çok iyi ilişkiler kurmuş, tanınan ve güvenilen bir insandı. Sektörde çok az tanındığımız ilk yıllarımızda, kişisel referanslarını kullanıp bize kefil olarak, Türkiye’nin en değerli inşaat firmaları ile çalışma fırsatlarını yakalamamızı sağlamıştı. Çok şükür ki bizler de bu fırsatları iyi değerlendirdik. Bu vesileyle kendisini rahmetle ve minnetle anıyorum.
1998’de dünyada kalıp ve iskele sektörünün en büyük iki firmasından birisi olan Avusturya menşeli bir firma ile iş birliği yapmaya başladık. Türkiye’de üretim yapmıyorlardı ve Avusturya’dan getirdikleri ürünlerle de fiyat rekabetinde zorlanıyorlardı. Proje bazında onlara üretim yapmaya başladık. İlerleyen yıllarda iş birliğimiz gelişti. Bizler Avusturya’da eğitimler aldık. Bu süreç kalıp ve iskele mühendisliği konusundaki gelişimimize büyük katkı sağladı.
2000’lere geldiğimizde Türk inşaat firmaları uluslararası müteahhitlik sektöründe ilk 5 arasına yerleşmişti. Rusya, Türki Cumhuriyetler, Libya, Suudi Arabistan başta olmak üzere birçok farklı ülkede büyük projelere imza atarken, bu projelerde bizim gibi Türk kalıp-iskele firmaları ile çalışmayı tercih ediyorlardı. Bu durum, bizlerin yurt dışı pazarlara açılmamızda çok büyük bir rol oynadığı gibi farklı yönlerimizin gelişmesine de katkı sağladı. Uluslararası projeler, proje yönetimi ve kontrollük işlerinin genelde Avrupalı ve Amerikalı firmalar tarafından yapıldığı büyük ölçekli ve sıra dışı projelerdir. Bu firmalar tarafından “onaylı tedarikçi” olabilmek için ürün kalitesi ve teknik dokümantasyon seviyenizin Avrupa standartlarında olması gerekir. Uluslararası projelerde yer almak İntek’i bu yönden çok geliştirdi. Bunun yanı sıra, iş yaptığımız ülkelerde yerel inşaat firmaları ile çalışarak pazar payımızın büyümesine katkı sağladı.
İntek’in uluslararası pazarlarda etkinliğinin artması, Türkiye’de iş birliği içinde olduğumuz Avusturyalı kalıp-iskele firması ile olan iş birliğimizi olumsuz yönde etkiledi. Yurt dışında kendilerine rakip istemiyorlardı. Sadece Türkiye’de faaliyet göstermemiz yönündeki taleplerini kabul etmediğimiz için bu iş birliğini 2004 yılında sona erdirdik.
2000’li yıllar ile birlikte Türkiye’de inşaat sektörü de büyük bir hızla büyümeye başladı. Bu hızlı büyüme, arada küçük duraklamalar olsa da 2017 yılına kadar devam etti. Bu süreçte Türkiye’de onlarca mega proje yapıldı. Bu projelerin büyük çoğunluğunda çözüm ortağı olarak yer aldık ve sağladığımız üst düzey müşteri memnuniyeti ile Türkiye’nin en güvenilir kalıp ve iskele firmaları arasındaki yerimizi pekiştirdik.
2006 yılında kira parkımıza ilk yatırımımızı yaparak bu konuda öncü firmalar arasında yer aldık. Projelerin ölçeklerinin büyümesi, buna karşın inşaat sürelerinin kısalması başta olmak üzere, son yıllarda iş hayatında ortaya çıkan birçok etken, müşterilerimizin satın alma yerine kiralama yöntemini tercih etmelerine neden oldu.
2010 yılında Düzce’de ikinci fabrikamızı kurarak, üretim hatlarımızı oraya taşıdık. Bu tarihten sonra Gebze fabrikamızın üretim bölümünü “kiralık kalıplarımızın deposu ve bakım-onarım tesisi” olarak kullanmaya başladık. Genel yönetim binamız da Gebze tesisimizde yer alıyor.
İşletmeler, sahip oldukları kaynaklar kadar güçlüdür. Para, tesisler, makine-teçhizatlar, hammaddeler, bilgi birikim gibi tüm kaynakların doğru bir şekilde kullanılması, ancak nitelikli bir insan kaynağı ile mümkün. İntek olarak sahip olduğumuz insan kaynağının en kıymetli varlığımız olduğuna inanıyor ve çalışanlarımızın eğitimine, gelişimine ve memnuniyetine büyük önem veriyoruz. Bunun karşılığında mutlu, verimli ve işine bağlı bir insan kaynağı ile çalışıyoruz. 120 kişilik ekibimizin önemli bir kısmı İntek’te 10 ile 25 yıldır çalışıyor. Bu istikrar ve süreklilik beraberinde köklü bir işletme kültürünü getiriyor.
Son yıllarda küreselleşme ve iletişimdeki gelişmelerin etkisi ile dünyadaki değişimin hızı katlanarak artıyor. Markanızı geleceğe taşımanın yolu, bu değişimi sürekli izleyerek, yarattığı gidişatı çok iyi okumak ve ön yargıların etkisinde kalmadan bu gidişata uyum sağlayabilecek gerekli hamleleri yapabilmekten geçer. Müşteri odaklı yaklaşım, tüm paydaşlarla yardımlaşmaya ve güvene dayanan açık bir iletişim, sürekli iyileştirme ve gelişim, İntek’i bugüne getiren ve yarınlara taşıyacak olan zihniyetin temel ilkeleridir.
1989 yılında 200 metrekarelik bir atölyede 8 kişilik bir ekip ile çıktığımız yolda, bugün Gebze ve Düzce’de 36.900 m2 alana sahip iki adet modern tesis ve 120 kişilik bir ekip ile Türkiye’nin lider markalarından biri olarak ilerlemeye devam ediyoruz. Otomasyona dayalı ileri teknolojiler kullanarak ürettiğimiz Avrupa standartlarındaki ürünlerimiz, kalıp ve iskele mühendisliği konusunda uzman insan kaynağımız ve bilgi birikimimiz ile global bir dünya markası olma hedefine doğru yürüyoruz.