İş Fikirlerini Hayata Geçiren Bir Başka Türk: Arda Kutsal.

Türkçe içerikli blogları takip etmeye çalışanların hayatını kolaylaştıran bir servis çıktı geçenlerde. Şimdilik test (beta) aşamasında olmasına rağmen işi sahiplenmesi ve ciddiyeti ile bu konuda liderliği üstlenecek gibi duruyor. Bloglarla okuyucuları buluşturan bu servisin adı: Blograzzi .

Din, Ekonomi, El Sanatları, Fotoğraf, İngilizce, Kişisel, Kolektif, Kültür Sanat, Müzik, Pazarlama, Seyahat, Spor, Şiir, Teknoloji, TV Sinema, Yemek, Yorum isimli kategoriler altında aradığınız içerikli blogları bulmanız mümkün. Örneğin Fikir Atölyesi Pazarlama ‘nın altında.

Ayrıca (dilerseniz kısa bir üyelik sonrası) favorilerinizi oluşturabiliyor, oy verebiliyor ve yorum yazabiliyorsunuz. Bunun için bir blogunuz olmasına da gerek yok. Herşey açık, şeffaf ve samimi. Trafik bilgileri ile beğeni durumunu istatiksel olarak harmanladığı bir de (en iyi bloglar) sıralama var bloglar arasında.

Kimdir bu ihtiyacı doğru tespit edip Blograzzi ismi ile hayata geçirmeye çalışan diye baktığımızda, Arda Kutsal ismini görüyoruz.

Arda benim blog camiasından tanışmaktan keyif aldığım, sık görüşemesek de yaklaşık iki yıldır arkadaşlığından keyif aldığım bir kişi. Tanıdıkça bende daha çok tanıma isteği uyandıran ender kişilerden.

O; yeni fikirleri iş fırsatlarına çeviren bir şirkette profesyonel yönetici olarak çalışıyor, yeni nesil web (web 2.0) konusunda Türkiye’nin fikir liderlerinden biri, Webrazzi ve Blograzzi’nin kurucusu ve sahibi ve daha birçok yeni fikrini hayata geçirmek için sabırsızlanan sıkı bir adam…

Blograzzi bahanesi ile sohbetledik geçenlerde. Uzun uzadıya. O kadar keyifli, bilgilendirici oldu ki sohbet, sizlerle de paylaşmak istedim. Web dünyası ile ilgiliyseniz ve Arda Kutsal adını henüz bilmiyorsanız nasıl olsa duyacaksınız diyerek… Hem de çok geçmeden.

Öncelikle “Düşündüğünüz, sorguladığınız, ürettiğiniz ve paylaştığınız sürece varsınız…” sözü ile sizi karşılayan; internet, iş ve pazarlama modelleri ile, yatırım ve girişim odaklı fikirlerini paylaştığı kişisel bir blogu var Arda’nın; Ardakutsal.com

İkinci blogu; webrazzi.com . Yeni nesil web, yani Web 2.0 girişimlerinin analiz edildiği ve Türkiye ile dünyadan gelişmelerin takip edildiği bir blog. Türkiye’de Web 2.0 için bir paylaşım ortamı oluşturmak amacıyla bir de forumu var içinde. İçeriği daha da zenginleştirmek için yakında konuk yazar uygulamasına geçecek olan webrazzi’nin en önemli özelliklerinden birisi reklamverenler tarafından ilgi görmesi.

Er ya da geç Türkiye’de blogların reklam pastasından paylarını alacaklarına inanan Arda’nın bu öngörüsü webrazzi ile gerçek de oldu. Nokta A.Ş., KurumsalHaberler.com, MetroListe.com (Yonja, LLC) ve MyNet gibi markalar webrazzi’ye sponsor veya reklamveren oldular bile.

Şimdilerde ise, başta bahsettiğimiz, bir blograzzi.com var. Türkçe içerikli blogların bir araya getirildiği bir tür istatistik ve paylaşım servisi. Bir blogdan ziyade bir servis. Blograzzi’nin amacı blog okuyucuları için kaynak, blogcular için de destek servisi olmak. Servis henüz beta aşamasında ve testleri açık olarak sürüyor.

1979 doğumlu Arda Kutsal 1997 yılında Kadıköy Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra 1998’de okumak için Kıbrıs’a gitmiş. Girne Amerikan Üniversitesi ‘nde Endüstri Mühendisliği’nden de mezun olmuş. Mühendisliğin ‘iyileştirme ve analitik düşünme’ anlamında büyük faydasını görmüş. Şimdilerde ise yaptığı iş mühendislikten çok, bilişim sektöründe işletme ve yönetim üzerine. Bunun için de Kavrakoğlu Management Institute ( KMI ) Executive MBA programını tamamlamış. Doymamış! Sonra Bilgi Üniversitesi ‘nden bir de İşletme Yüksek Lisansı almış.

Üniversiteye girdiği andan itibaren Bilgi İşlem’e bağlı asistan olarak çalışmaya başlayınca 4 sene boyunca burslu okumuş. Okul masrafları böylece çıkarken, yaşam için gereken parayı da yine bilişim sektöründen çıkarmış. Önceleri tek başına, sonrasında da üç ortak kurdukları şirkette iki yıl boyunca Türkiye, İngiltere ve Amerika’da çeşitli kişi ve kurumlara özel web projeleri yapmışlar. Açtıkları showroom’larında web işlerinin yanında network, programlama ve donanım satışı yapmışlar.

O dönemlerde Kıbrıs’ta bu alanda çalışan çok fazla şirket olmadığı için karlı bir işletme olmuşlar. Ancak Arda mezuniyetten sonra üniversitede kariyeri tercih edip belki de en karlı olacağı dönemde şirketten ayrılmış.

Bir girişimci olarak neydi düşüncen o zaman? Herkesin hayali bir şirketi kurmuşsun ama sonrasında maaşlı bir yere geçiyorsun? diye sorduğumda;

“Tamamen üniversite ortamının kalitesinde yönetici olma fikri cazip gelmişti. Ben hala girişimci miyim, yönetici miyim ikilemi yaşarım. Yöneticiliği ve girişimciliği bir arada yaşamayı seviyorum aslına bakarsan.” diye cevap veriyor.

Üniversitedeki kariyerine dönüyorum tekrar.

“Üniversiteden ziyade bir okullar grubuydu aslında. Üniversite, kolej, ilk okul ve ana okulu dahil vardı. Hepsi ortak bilgi işleme bağlıydı. Benim görevimde zamanımın büyük çoğunluğu web tabanlı operasyonlarda geçiyordu. Online öğrenci işleri sistemi, mezunlar derneği sistemi, online eğitim altyapısı (ki tam hayata geçirmek üzereyken işimden ayrıldım) gibi. Ayrıca Girne Amerikan Üniversitesi’nin sahibi olan Serhat Akpınar’ın global bazı girişimleri söz konusuydu. O konularda da IT ve buna bağlı fikir desteği sağlıyordum.”

Dolayısı ile Arda üniversite yıllarından beri bilgi işlem ile içiçe olmuş. Bu sektörün en çok nesi seni heyecanlandırıyor diye merak ettiğimde ise;

“O dönemlerde programcılık tarafım vardı. Web yazılımları geliştirebiliyordum. Ama beni heyecanlandıran tarafı her zaman bir şeyleri yaratıyor olmak olmuştu. Sonuçta bilgi işlem tarafında insanlar kullansın diye her daim bir şeyler yaratıyorsun. Bu bir yazılım olabilir ya da bir sistemi devreye almak olabilir. Yarattıklarımın ya da yaratılma aşamasında içinde bulunduklarımın kullanılması keyif veriyordu.

Elbette diğer bir önemli faktör de şuydu ki her daim değişen bir ekosistemden bahsediyoruz. Sürekli yenilik ve sürekli öğrenilebilecek yeni konular var. Karşılaştığın hataların bile çözümünü aramak ayrı bir keyif oluyordu. Aslına bakarsan hala da bu konuların çok uzağında sayılmam. Takip ediyorum ama yazılım geliştirmiyorum.” diyor.

Kıbrıs’da artık bir noktaya geldiğine inanmış ve “daha fazlası yok” diyerek 2005 başında Türkiye’ye temelli dönüş yapmış. Uzel Holding Bilgi Sistemleri’nde şirketin web projelerini yönetirken şirket içinde birçok yönetim ve strateji çalışmasında görev almış. Bir süre sonra da holdingin yatırım şirketi olan (eski adı Uzel Capital olan) Argentum Ventures ‘a geçmiş. Burada Teknoloji Yatırımları Yöneticisi olarak halen çalışmaya devam ediyor.

İlgimi çekiyor ve soruyorum; “Teknoloji Yatırımları Yöneticisi ne iş yapar?”

Argentum Ventures ‘da 4 ana dalda yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Franchising, Butik Otel Yönetimi, Gayrimenkul Yönetimi ve Teknoloji. Ben teknoloji yatırımlarını yönetiyorum ve yaptığım iş, şirket için doğru olarak gördüğüm ve benim alanıma giren yatırım kanallarını araştırmak, bunlarla ilgili fırsatları üst yönetime sunmak, yatırım kararı çıkan alanlarda ilgili kişi ve ya kurumlarla görüşmek ve yatırımı tamamlama aşamasına kadar getirmek.

Yani; şirket satın almak, girişim fikirlerine yatırım gerçekleştirmek ya da mevcutta bulunan bir teknolojiyi ya da servisi Türkiye’ye getirmek gibi çok geniş alanlarda yatırım yapabiliyoruz.”

Mesela benim bir fikrim var diyelim, sana mı geleceğim ikna etmeye? Sizler de anlamlı ve karlı bulursanız yatırım ortağı mı olacaksınız? dediğimde ise;

“Şu an için önceliği şirketlere/servislere yatırım bazında tutuyoruz. İlerde girişim fikirlerine yöneleceğiz. Fikir aşamasını aşmış her türlü projeye yatırım sağlayabiliriz. Bize getirebiliyorsunuz fikrinizi ama dediğim gibi tohum aşamasındaki fikirlerden ziyade, hayata geçmiş ya da geçmesi için son bir yatırım ihtiyacı olan fikirlere şu an için öncelik veriyoruz.”

Peki Türkiye’de kimlere destek verdiniz bugüne kadar?

“Argentum Ventures’ın Teknoloji tarafı diğer bölümlerine göre çok yeni olduğundan henüz Türkiye’de hayata geçmiş bir yatırım bulunmuyor. Ancak tamamlanmak üzere olan 2 yatırım anlaşması söz konusu. Şu günlerde gündemimizde toplamda 4 adet yatırım görüşmesi var.”

Ancak Arda profesyonel yöneticiliğinin yanında, fırsat buldukça şirketlere özel danışmanlık hizmeti de veriyor.

Onun müziğe de özel bir ilgisi var. Üniversite yıllarında bir arkadaşıyla birlikte barlarda gitar çalıp söyleyerek kazandığı para ve deneyimin ayrı bir yeri var hayatında. Şimdi arada sırada gitarına dokunsa da profesyonel anlamda çalmıyor artık, ancak iyi bir dinleyici olduğunu söylüyor. Soft ve alternatif rock yanında new age, jazz ve latin onun ilk tercihleri.

Yedi yıl yaşadığı Kıbrıs ayrıca ona eşini bulma konusunda da şans getirmiş. İki yıldır evli olduğu sevgili eşini beraberinde İstanbul’a getirmiş Arda.

Arda tam sohbetimiz bitecek sanarken 2 soru daha yöneltiyorum ona… İlki; Türkiye kısa dönemde web girişimcilerine ne tür fırsatları bünyesinde barındırıyor?

“Özellikle 2008 Türkiye için internette sosyalleşmenin en üst seviyeye geleceği dönem olacak. Bu yüzden topluluk ve sosyal ağ servislerinin girişimciler için değerli yatırım alanları olacağına inanıyorum.

Ayrıca en son Şubat ayındaki Mobile Monday etkinliğinde dile getirdiğim blogların reklam pastasından pay alması konusu var. Bu konuda artık sonuca ulaşıyoruz. 2007’nin sonlarına doğru başlayacak olan çok özel bir dönem 2008’de meyvalarını vermeye başlayacak ve Türkiye’de birçok reklam ajansı ve yeni açılacak web tabanlı reklam servisi blogları hedef alarak önemli bir pazar oluşturacak.

Tüm bunların yanına 2008 Türkiye için kullanıcı ve web sitesi sahiplerine dönük web tabanlı servislerin de fırsat yaratacağı bir dönem olacak. Bu alanda inovatif düşünen ve fikirlerini hayata geçiren girişimciler önemli geri dönüşler ve fırsatlar yakalayacaklar.”

Ve son soru: Blograzzi’den sonra seni hangi farklı web 2.0 projelerinde girişimci olarak göreceğiz?

“Bunlardan bir tanesi sosyal ağ projesi, biri global ve aynı zamanda çok inandığım özel bir proje, bir diğeri ise özellikle ülkemizdeki internet kullanıcılarının çok sevdiği bir alanda servis mahiyetinde bir girişim. Projeler önümüzdeki aylardan başlamak üzere kısa aralıklarla aktif olacaklar.”

Profesyonel hayatın yoğun temposundan sevdiği işlere vakit ayırıp Webrazzi ve özellik de Blograzzi fikirlerini hayata geçirdiği için Arda’yı tebrik ediyor, yeni fikirlerini de heyecanla bekliyoruz.