İşçi alacakları, işçinin, iş sözleşmesinin sona ermesi sonucunda ortaya çıkan bazı hak ve alacakları olarak tanımlanmaktadır.
İşçinin, iş güvenliği hükümlerinin kapsamına girebilmesi için;
İşçi, iş güvenliği kapsamına giriyorsa öncelikle işe iade davası açma hakkına sahip olur. İşe iade davası, işçi işten çıkarıldıktan sonra otuz gün içinde açılmalıdır.
Başlıca İşçi Alacakları
Başlıca işçi alacakları şunlardır;
İşçinin, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nda sayılan nedenlerden biriyle son bulması halinde alabileceği tazminattır. Bunun için;
Belirli süreli iş sözleşmesinin kendiliğinden sona ermesi halinde kıdem tazminatına hak kazanılamaz. Ancak iş sözleşmesinin, işin bitiminden önce işveren tarafından haksız nedenlerle veya işçi tarafından haklı nedenlerle feshedilmesi durumunda kıdem tazminatına hak kazanılır.
Kıdem tazminatı, aylık giydirilmiş brüt ücret üzerinden hesaplanır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca, iş sözleşmesi feshedilmeden önce karşı tarafa yazılı olarak bildirim gereklidir. Bildirim süresi;
İş sözleşmesinin; işçi tarafından feshedilmesi haliyle işveren tarafından işçinin deneme süresi içinde veya haklı nedenlerle feshi halinde, ihbar tazminatı ödenmeyecektir.
İş kazası geçiren işçinin, maddi ve manevi olarak uğradığı zararlara karşılık alabileceği işçi alacakları (tazminat) olarak tanımlanmaktadır. Bu kapsamda;
Talep edilebilir.
4857 sayılı İş Kanunu m. 63’e göre, işçinin çalışma süresi haftalık 45 saatten fazla olamaz. Çalışma saatlerinin 45 saatten fazla olması, fazla çalışma kapsamına girer. Fazla çalışma için, 4857 sayılı İş Kanunu m. 41/7’ye göre, işçinin onayının alınması gerekmektedir.
İşçinin günlük çalışma süresi en fazla 11 saattir. Günlük 11 saati aşan çalışmalar, haftalık çalışma süresi 45 saati aşmasa da, fazla çalışma sayılır.
İşçinin gece çalışma süresi 7,5 saatten fazla olamaz. 7,5 saati aşan gece çalışması, haftalık çalışma süresi 45 saati aşmasa da fazla çalışma sayılır.
4857 sayılı İş Kanunu m. 41 uyarınca, fazla mesai ücreti 1,5 yevmiye olarak ödenir.
4857 sayılı İş Kanunu m. 41 uyarınca hafta tatili, haftada altı iş günü çalışan ya da çalışmış kabul edilen işçinin, yedinci gün 24 saat boyunca sahip olduğu dinlenme hakkıdır. Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren, o günün ücretini tam olarak ödemek zorundadır. Hafta tatilinde çalışan işçinin, çalışılan günün yevmiyesi ile varsa fazla çalışma yevmiye alacağı hakkı doğmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu m. 47’ye göre; işçi, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazsa, o günün ücretini tam olarak alır. İşçi, tatil yapmaz da çalışırsa; ayrıca çalıştığı her gün için bir günlük yevmiye ödenir. Buradan hareketle, ulusal bayram ve genel tatil günü çalışan işçinin, 2 yevmiye alacağı olacaktır.
4857 sayılı İş Kanunu m. 53 uyarınca; deneme süresi dahil, en az bir yıl çalışmış olan işçinin yıllık ücretli izin hakkı vardır. Bu haktan vazgeçilemez. Bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışan işçiler yönünden, yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz.
İşçinin yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresine göre değişmektedir. Buna itibarla;
az yıllık ücretli izin verilemez.
Bununla birlikte; 18 ve daha küçük yaştaki işçilerle, 50 ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.
İşçinin kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için devletin uyguladığı gelir vergisi indirimi, asgari geçim indirimi (AGİ) olarak adlandırılır. AGİ de işçi alacakları kapsamında değerlendirilir.
AGİ, 01.01.2008’den itibaren zorunlu hale gelmiştir. AGİ hesaplamalarında; asgari ücretin yıllık brüt tutarı, işçinin medeni durumu ve çocuk sayısı dikkate alınır.
İş sözleşmesinin; işveren tarafından, fesih hakkının kötüye kullanılmak suretiyle sona erdirilmesi halinde işçiye, bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18, 19, 20 ve 21. maddeleri kapsamındaki işçiler bu kapsama dahil değildir. İşçinin işe iade imkânı varsa, kötü niyet tazminatı söz konusu olmayacaktır.
İşçilerin çeşitli sebeplerden kaynaklanan alacaklarını alabilmesi için gerekli başvuruların yapılması ve herhangi bir hak kaybı yaşanmaması açısından işçi alacakları konusunda uzman bir avukattan hukuki yardım almaları faydalı olacaktır.
“İş ve Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan Davalar” başlıklı makalemize buradan ulaşabilirsiniz.