Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak acentelerin sorunlarını dile getirdi.

Recep Koçak: Acente daha çok poliçe satıyor ama daha az komisyon kazanıyor.

Acentelerin şikâyetlerinden söz eden Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak, geçen yıla göre daha fazla poliçe satan acentelerin komisyon gelirlerinin geçen yılın bile altında kaldığını vurguladı. Koçak 2010 yılının, kârlılığın çok düştüğü ve rekabetin inanılmaz boyutlara ulaştığı bir yıl olarak hatırlanacağını söyledi.

Genel Müdür Recep Koçak, Işık Sigorta’nın 2010 yılını yüzde 5 üretim artışıyla tamamladığını, ancak 2010 yılının sigorta sektörü için kârlılığın çok düşük olduğu, rekabetin inanılmaz boyutlara ulaştığı bir yıl olarak hatırlanacağını söyledi. Koçak, Işık Sigorta’nın da bu rekabetten olumsuz etkilendiğini, fakat rekabetin ne tarafı ne de içinde olduğunu sözlerine ekledi.

Bundan birkaç yıl önce yabancıların sigorta sektörüne yoğun girişinin şirketler açısından iyi olacağının sanıldığını belirterek sözlerine devam eden Koçak, bu tahminlerine rağmen yabancı sermayeli şirketlerin, sektörün çehresini olumlu mânâda değiştiremediklerini ifade etti. Recep Koçak, bu süreç içinde yabancı sermayeli şirketlerin, teknik ve yönetsel anlamda sektöre çok fazla artı değer sağlayamadıklarını ileri sürerek, “Aksine, yabancı sermayeli şirketler ciddi bir pazar payı yarışına girdiler ve bu da mevcut rekabeti tırmandırarak sektörün kötü gidişatına katkı sağladı. Ancak bugün görünen, yabancıların girişinden memnun olan tek kesimin müşteriler olduğu. Çünkü hem fiyatlar çok düştü hem de şirketler hasar ödeme sürelerini iyice kısalttılar. Yani kazanan her halükârda müşteri oldu. Fiyat indirerek yapılan aşırı rekabet, şirketimizi olduğu gibi kârlılığı ön planda tutan diğer şirketleri de çok zorluyor” diye konuştu.

ACENTE DAHA ÇOK SATIYOR DAHA AZ KAZANIYOR
Bu durumun sektörden geçimini temin eden acentelerin de gelirlerinin azalmasına neden olduğunu dile getiren Koçak şöyle devam etti: “Acentelerin ortak şikâyeti şu: Geçen yıla göre daha fazla poliçe sattık ancak komisyon gelirlerimiz geçen yılın bile altında kaldı. Bunun nedeni ortalama poliçe primlerinin gün geçtikçe düşmesi. Göz göre göre zarar edileceğini bilerek iş yapılmamalı. Ama sigortacı olarak bugünün koşullarında bunu yapmak zorunda kalınmaktadır.”

Sigorta sektörünün teknik kârlılık açısından son yılların en verimsiz yılını geçirdiğini vurgulayan Koçak, enflasyonun üzerinde büyüme oranları gerçekleşmesine rağmen bu durumun kârlılık oranlarına hiç yansımadığını belirtti. Koçak, “Sektör kârlılık anlamında bu yılın bir benzerini 2006 yılında yaşamış, 2007 yılında fiyatlardaki düzelmeyle birlikte sektörün kârlılık oranları çok iyi seviyelere yükselmiş ve o yıldan sonra kârlılık oranları sürekli düşmüştür. Teknik kârlılık oranı 2008 yılında yüzde 4.4 iken 2009 yılında yüzde 1.36 seviyelerine gerilemiş ve 2010 yılının alarm zilleri o tarihte çalmaya başlamıştı. 2010 yılının ilk dokuz ay sonuçlarına göre sektörün teknik kârlılık oranı yüzde -0,76. 2010 yılsonu kârlılık oranının nasıl gerçekleşeceğini kestirmek zor olmasa gerek” şeklinde konuşarak endişelerini dile getirdi
.
2011 yılında birtakım önlemler alınacak olsa dahi, kasko gibi bazı branşların sonuçlarının iyi olmayacağının tahmin edilmesinin güç olmadığını ifade eden Koçak, “Çünkü 2010 yılında verilen düşük fiyatların sonuçlarının, 2011 yılı bilançolarında kârşımıza zarar rakamı olarak çıkması yüksek ihtimal görünmektedir” dedi.

KÂRLILIK İÇİN SEGMENTASYON
Önümüzdeki dönemin de sektör için kolay geçmeyeceğini söyleyen Koçak, “Belki piyasada kalabilmeyi başaranların pazar payları artacak ama sektör, bundan sonra hiçbir zaman çok kârlı bir seviyeye ulaşamayacak. Kârlılık için her anlamda ve her alanda segmentasyona gitmek kaçınılmaz olacak; yani acente segmentasyonu, müşteri segmentasyonu gibi. Bunu başarabilen şirketler rekabette daha avantajlı olacaklar ve bu durum şirketlerin sonuçlarına olumsuz katkı yapan müşterilerin işlerini zorlaştıracak” dedi. Koçak, sektördeki fiyat rekabetinin getirdiği yüksek zarar rakamlarının, önümüzdeki dönemde bazı şirketlerde sermayedar değişikliklerini de beraberinde getireceğini sözlerine ekledi.

Işık Sigorta yöneticilerinin acente gibi, acentelerinin de şirket yöneticileri gibi düşündüğünün altını çizen Koçak, “Yani şirket yönetiminin kâr merkezli operasyonları, acenteleri tarafından desteklenmekte ve uygulanmaktadır. Işık Sigorta acenteleri, şirketin kâr elde etmesi durumunda, kendilerinin de daha fazla kazanacaklarının bilincindedirler. Acentelerin yaptığı iyi işler sayesinde Işık Sigorta’nın kârlılık rakamları sektör ortalamasına göre çok daha iyi gerçekleşmiş durumdadır” şeklinde konuştu. Recep Koçak, Işık Sigorta’nın 2010 yılında 155 yeni acente tesis ettiğini belirterek, “Işık Sigorta’nın üretiminin yüzde 75’i acente kanalıyla gerçekleştirilmekte ve acenteleri daha da desteklemek için 2011’de yeni planlar üzerinde durulmaktadır” dedi.

IŞIK SİGORTA’NIN YENİ ÜRÜNLERİ
Işık Sigorta’nın, satış kanallarının da ihtiyaçları doğrultusunda, müşterilerine en kapsamlı poliçeleri sunduğunu ve yeni ürün çıkarmada hızlı hareket ettiğini söyleyen Koçak, “Bu amaçla Türk sigorta sektöründe ilk defa uygulanmaya başlanan on-line DASK uygulaması Işık Sigorta tarafından hayata geçirilmiştir. Bununla, deprem kuşağında yer alan ülkemiz insanlarının Zorunlu Deprem Sigorta poliçesine en hızlı şekilde sahip olması hedeflenmektedir. Yeni ürünlerimiz arasında, şimdilik banka satış kanalı ile satışına başlanan Bank Asya Cüzdanım Poliçesi, yine aynı kanaldan satışı yapılan Bank Asya Ailem Poliçesi, tüm satış kanalları tarafından satılabilen Acil Durum Sigorta Poliçesi bulunmaktadır” şeklinde bilgi verdi.

‘SİGORTA SEKTÖRÜNE YABANCI İLGİSİ DEVAM EDİYOR’
Sigorta sektöründeki tüm olumsuz gelişmelere rağmen, yabancıların ilgisinin artmaya devam ettiğini de sözlerine ekleyen Koçak, “Bunun en önemli nedeni, ülkemizde sigortacılığın GSMH’ye oranının yüzde 1,5 seviyelerinde olmasıdır. Oysa bu oran AB ülkelerinde yüzde 8’dir. Bu durum sektörün önemsenmesine neden olmakta ve sektörümüz yatırım yapılabilir bulunmaktadır” dedi.