9. Sınıf – 5. Ünite (Gönül Coğrafyamız) |
Kültür ve medeniyetin birçok tanımı yapılmıştır.
Kültür; “Bir milletin dini, ahlaki, hukuki, lisani ve akli birikimlerinin bir bütünüdür.” (Ziya Gökalp)
Kültür; “Toplumsal olarak öğretilip yeni kuşaklara aktarılan davranışlardır.” (Alfred Tozzer)
Medeniyet, kültürün yükselmesiyle oluşan ve evrensel bir nitelik taşıyan olgudur. (Ziya Gökalp)
Medeniyet, insanlığın çalışarak ortaya koyduğu teknik eserlerin bütününden ibarettir. (Nurettin Topçu)
Kültür ; “toplumların tarihî süreç içerisinde elde ettikleri maddî ve manevî değerleri, yaşam tarzları, övünçleri, davranışları, bunları elde etme ve aktarma yolları, kendilerine özgü inanç ve âdetler bütünü”, Medeniyet ise; “evrensel düzeye ulaşmış bir kültür veya benzer kültürlerin oluşturdukları anlama, yaşama, bilgi, teknoloji ve maddî-manevî kurumların bütünü” demektir.
-Medeniyet evrenseldir, kültür millîdir.
-Medeniyetler farklı uluslar tarafından benimsenebilir, kültür sadece ait olduğu millet tarafından benimsenir.
-Milletler medeniyetlerini değiştirebilir, kültürleri ise değişikliğe uğrayabilir.
-Medeniyetleri, iktisadî, dinî, ahlakî, hukukî gibi düşünceler (kurumlar); kültürü ise, din, ahlak ve sanat duyguları şekillendirir.
Farklı coğrafyalar ve farklı insan toplulukları tarafından kurulmuş olan medeniyetlerin ortak özellikleri de vardır. Bu ortak özellikleri de şu şekilde sıralamamız mümkündür:
*Evrensel olmaları
*Etkileşim İçerisinde Olmaları
*Kendine Münhasır Olmaları
“İslam medeniyeti; miladi sekizinci asırda ortaya çıkan, Endülüs’ten Çin’e kadar geniş bir bölgede hüküm sürmüş, temelde İslam prensiplerinin olduğu, günümüzde varlığını sürdüren, farklı etnik unsurlardan oluşan Müslümanların medeniyetidir.”
İslam medeniyeti bir din medeniyetidir. Başka bir deyişle bu medeniyetin ortaya çıkmasında, gelişmesinde İslam dini başat rol oynamıştır. İslâm Medeniyeti diğer medeniyetlerin kavram ve ürünlerini kendi değer ve prensipleri ile karşılaştırmış, kendi inanç ve kabullerine uygun olanları benimsemiş, ters düşenleri ise ya uygun hale getirmiş ya da reddetmiştir.
İslam medeniyeti, bugünkü Batı Medeniyeti ile Eski Yunan, İran, Hint, Çin ve hatta Mısır medeniyetleri arasında köprü vazifesi görmüştür. Ancak yanlış anlamaların önüne geçme adına şunun altını çizmemiz gerekir ki, İslam medeniyeti bir nakil veya taklit medeniyeti değildir. Yani geçmişi olduğu gibi aktaran taklitçi veya hiçbir orijinalliği olmayan ara bir medeniyet değil, bilakis kendi inancını, düşüncesini, bakışını, keşiflerini, tespitlerini bu birikime eklemiş, farklı medeniyetleri kendi kültür potasında eriterek yeni bir kimlik kazandırmış, kendi kökenlerine sahip orijinal bir medeniyettir.
SAYFA TESTİ:
İslam medeniyeti bir din medeniyetidir. Başka bir deyişle bu medeniyetin ortaya çıkmasında, gelişmesinde İslam dini başat rol oynamıştır. Bu yüzden de bu medeniyeti din faktörü göz ardı edilerek belli bir ırka atıfla Arap Medeniyeti şeklinde değerlendirmek veya yorumlamak tarihî zeminde herhangi bir geçerliliğe sahip olmayacaktır. İslam’ın, öğrenmeyi, araştırmayı, çalışmayı, üretmeyi, düşünmeyi şiddetle tavsiye etmesi, mensuplarını bu konuda teşvik etmiş, sadece maddî planda değil olayın manevî boyutta da ele alınmasını sağlamıştır.
Parçada İslam medeniyetinin hangi özelliği vurgulanmıştır?
A) İlim merkezlidir
B) Anti-emperyaldir
C) Özgündür
D) Vahiy kültürünün ürünüdür
E)İnsan ve hoşgörü merkezlidir
ÇÖZÜM : Daha ilk cümlede İslam medeniyeti bir din medeniyetidir, denmiştir. Bu medeniyetin oluşmasında İslam dininin, yani vahyin büyük rol oynadığı belirtilmiştir. Bunlarla İslam medeniyetinin vahit kültürünün ürünü olduğunu vurgulanır. Doğru cevap D şıkkıdır. |
SAYFA TESTİ:
Amin Maalouf “ölümcül kimlikler” adlı kitabında şöyle yazmıştır: “Eğer atalarım, Müslüman orduları tarafından fethedilen bir ülkede Hıristiyan olmak yerine, Hıristiyanlar tarafından fethedilen bir ülkede Müslüman olsalardı, onların inançlarını koruyarak on dört yüz yıl köy ve kasabalarında yaşamaya devam edebileceklerini sanmıyorum… İslam tarihinde daha başlangıcından itibaren, ötekiyle yan yana yaşama konusunda dikkate değer bir yatkınlık görülür.”
Yazar parçadaki tespitiyle İslam medeniyetinin hangi özelliğini örneklendirmiştir?
A. Denge üzerine kurulmuş bir medeniyet olması
B. Bir fıkıh (hukuk) medeniyeti olması
C. Farklı kültür ve değerleri koruması
D. Terkip ve sentezler bütünü olması
E. Özgün ve evrensel olması
ÇÖZÜM : Yazar bu paragrafta ailesinin Müslüman bir coğrafyada, on dört asır boyunca, aynı köyde Hıristiyanlığını sürdürerek yaşadığını belirtmiş ve İslam dünyasında ötekiyle yan yana yaşama konusunda dikkate değer bir yatkınlık bulunduğunu hatırlatmıştır. Bu durum İslam medeniyetinin farklı kültür ve değerleri koruduğunu gösterir. Doğru cevap C şıkkıdır. |