Israrlı takip , genellikle eski sevgili olmak üzere herhangi biri tarafından yoğun bir biçimde izlenmek ve takip edilmek anlamına gelir. Bu davranış, korku uyandırmayı ve güvensiz hissettirmeyi hedefler. Bundan dolayı bu kavram; fail tarafından, mağdur istemediği halde kendisine yönelik olarak, ısrarlı bir şekilde araçla, iletişim vasıtasıyla, sözle, hareketle veya hukuka aykırı başka bir davranışla gerçekleştirilen, korku duyulmasına neden olan, rahatsız edici / tehditkar fiiller anlamına gelmektedir.
Israrlı Takip için verilebilecek örnekler;
Israrlı takip suçundaki eylem, bir kez yapılıp biten bir eylem olmayıp, zaman içerisine yayılan eylemler zincirinden oluşur. Bu eylemler zinciri, bir bütün olarak ele alındığında, takip edilen kişide veya mağdurda, strese, kaygıya, veya rahatsızlığa yol açar.
Suçun maddi unsurunu oluşturan ve çoğaltabileceğimiz bu hareketler aynı zamanda ısrarlı biçimde yapılmalıdır ve ayrıca fiil, fail(suçu işleyen kimse) tarafından kasten gerçekleştirilmelidir.
Failin davranışları başta yalnıza huzursuz edici ancak hukuka uygun şekilde başlayıp, zaman içerisinde giderek daha tehlikeli, tehditkar davranışlara ve hatta ölüme yol açabilmektedir. Failin daha saldırgan ve tehditkar bir kişiliğe bürünmeye devam etmesi neticesinde, önlem alınmazsa takip eyleminin mağdurun vücut bütünlüğüne karşı işlenen bir suç ile sonuçlanması kaçınılmaz olabilir. Bu nedenle, ısrarlı takip fiili genellikle hakaret, cinsel taciz, cinsel saldırı ve hatta kasten öldürme suçlarının öncüsü olarak da karşımıza çıkabilir.
Bu açıdan bakıldığında, 6284 sayılı Kanunun, ısrarlı takip halleriyle mücadelede uygulanabilecek, koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınması için gerekli hukuki alt yapıyı sağladığı, ancak yargı makamlarının genel olarak kadına yönelik şiddet konusunda gereken hassasiyeti gösteremedikleri, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama noktasında uygulamanın arzu edilen seviyeye henüz ulaşmadığı görülmektedir.
Israrlı Takip suçu Türk Ceza Kanunu Madde 123/A’da düzenlenmiş olup, madde şu şekildedir;
TCK madde 123/A – Israrlı bir şekilde; fiziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
Suçun;
Israrlı takip suçunun mağduru genelde kadınlar olmaktadır. ABD’de 2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre her yıl 7 milyona yakın kişi bu suçun mağduru olmaktadır.
Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı’nın yaptığı bir araştırmaya göre; 15 yaşından itibaren kadınların yaklaşık %18’i ısrarlı takip suçunun mağduru olmaktadır.
Israrlı takip suçlarının, %70-80’nin fail ile mağdur arasında önceden duygusal bir ilişkinin mevcut olduğu tespit edilmiştir. Bu kişilerin %70 ve 80’lik bir kısmı eski eş veya sevgili tarafından işlenmektedir. Bu failler mağdurlarla ilişkilerinin bitmesini kabullenemedikleri için takip eylemlerine başlarlar. Takipteki amaç ya “intikam almak” ya da “zorla” ilişkiyi yeniden başlatmaktır.
ABD’de 2014 yılında yapılan bir araştırma neticesinde: Faillerin yaklaşık %80’i tanıdık kişilerden (eski eş, sevgili vb.) oluşmaktadır.
Türk Ceza Kanunu m. 123/A suçu, her ne kadar takibi şikayete tabi olsa da uzlaşmaya tabi suçlardan değildir.
CMK m. 253/3 – Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, (…)88 cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda ve ısrarlı takip suçunda (madde 123/A), uzlaştırma yoluna gidilemez.
Israrlı takip suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır. (TCK m. 123/A-3)
Mağdurun şikayetçi olmaması durumunda fail hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmayacaktır.