İzinsiz ses veya görüntü kaydı alma davası son zamanlarda internet üzerinden en çok araştırılan konular arasına girmiştir. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte insanların suçu ortaya çıkarabilmek adına yapmış olduğu eylemleri sonucunda ortaya bir çok dava çıkmaktadır. Bu davalarda davanın içeriğine göre birçok dava çeşidi bulunmaktadır. Bir suç niteliği taşıyan bu hareket dava durumuna göre suç niteliğini kaybedebilmektedir. Günümüzde en çok karşılaşılan dava konularından bu durum hakkında bilgi sahibi olunmalı ve bu durum karşısında yapılması gerekenler yerine getirilmelidir. Bu tür davalarda avukat desteği almanız tavsiye edilmektedir.
İçindekiler
Ses kaydı almak Türk ceza kanunun 134. maddesine göre Özel hayat gizliliğinin ihlali kapsamına girmektedir. Bu nedenle eylem bir suç niteliği taşımaktadır. Yine Türk Ceza Kanununun 132. maddesinde bulunan haberleşmenin gizliliği ve 133. maddede bulunan kişiler arasındaki konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçlarını işlediğini gösterir.
Kişinin kendi özel hayatının başka biri tarafından görülmesi durumuna kanunen özel hayat denmektedir. Bu açıklamaya istinaden herkes tarafından bilinebilecek durumlar ve olaylar özel hayat kavramı içerisine girmemektedir ve bu esnada alınan ses kayıtları suç niteliği taşımamaktadır.
Türk Ceza Kanununa göre özel hayat olarak ifade edilen kanun gereğince kişinin özel hayatına yapılmış olan bir müdahale veya ses kaydı görüntü alınması gibi eylemler kişinin özel hayatın gizliliği ilkesine aykırı olarak yapılmış hareket olarak tanımlanır.
Türk Ceza Kanunu 134. maddesine göre;
Kaydın alınma sebebi alınan kaydın suç niteliği taşıyıp taşımayacağını belirleyen en büyük faktördür. Kayıt alma durumu o anda gerçekleşen ve daha sonra kayıt alınamayacağı ve suçun ispatlanamayacağı bir durum olduğu takdirde gerçekleştirilen eylem genellikle suç niteliği taşımamaktadır.
Türk Ceza Kanunu 132. maddesinde bulunan haberleşme gizliliği kişilerin kendi aralarında yapmış olduğu tüm görüşmeleri kayıt altına alınması durumunu ifade etmektedir. Kişilerin kendi arasında gerçekleştirmiş olduğu bu haberleşme şekillerini kayıt altına alması durumu haberleşme gizliliğini ihlal edildiğini ifade eder ve bu ihlal bir suçtur.
Türk Ceza Kanunun bu maddesine göre;
Konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması Türk Ceza Kanunun 133. maddesinde yer almaktadır. Bu maddeye göre;
Kayda alınan verilerin inşa edilmesi durumunda ise kaydı alan kişi İki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ve 4000 güne kadar adli para cezası almaktadır.
Konuşmayı gerçekleştiren kişilerin konuşmayı diğer kişilerden saklama durumuna aleni konuşma denmektedir. Türk Ceza Kanunun 133. maddesi konuşmanın aleni olmayan konuşma olması için yerin bir önemi olmadığını ifade etmektedir. Örneğin halka açık bir yer olan bir alanda iki kişinin yapmış olduğu konuşma özel bir gayretle başkaları tarafından duyulması durumunda aleni konuşmadan bahsedilebilir.
Yaşı küçük olan bir Çocuğun kavga görüntülerini kaydedilmesi Ve bu görüntülerin internet üzerinden paylaşılması Özel hayatın gizliliği ilkesinin delinmiş olduğunu gösterir ve bu durum bir suçtur.
Kişi almış olduğu ses kaydını başka kişilerle paylaşmamış veya çoğaltmamış ise haksız bir şiddet altında bulunduğu bu durumda kaybolma ihtimali olan bu delilleri saklamak amacıyla muhafazasını sağlayıp daha sonra açmış olduğu boşanma davasında aile içerisinde şiddetli geçimsizlik olma durumunu ispat etmek amacıyla kullanması hukuka aykırı bir davranış olarak görülmemektedir. Bu davranış sonucunda bu eylemi gerçekleştiren kişiye cezai bir işlem uygulanmayacaktır.