Sözlük anlamı; düzenli ve sağlam bir tapu sicili oluşturmak ereğiyle bir ülkedeki bütün arazi, arsa ve mülklerin yerlerinin, alanlarının, sınırlarının, değerlerinin ve hukuksal durumlarının devlet eliyle saptanıp plana bağlanması işi. Kısaca gayrimenkullerin devlet eliyle sınırının ve değerlerinin planlanması ve hak sahiplerinin belirlenmesi işidir. Arsanın niteliği, değeri ve ölçüleri ile hukuki hakların kime ait olduğunu belirtmektedir. Nitelik olarak toprak, arazi ve tarım arazisi olarak 3’e ayrılmaktadır.
Toprak: Mineral ve organik maddelerin parçalanarak ayrışması sonucu oluşan, yeryüzünü ince bir tabaka halinde kaplayan, canlı ve doğal kaynağı olarak tanımlanmaktadır.
Arazi: Toprak, iklim, topografya, ana materyal, hidroloji ve canlıların değişik oranda etkisi altında bulunan yeryüzü parçasını belirtmektedir.
Tarım arazisi: Toprak, topografya ve iklimsel özellikleri tarımsal üretim için uygun olup, hâlihazırda tarımsal üretim yapılan veya yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, ıslah edilerek tarımsal üretim yapılmaya uygun hale dönüştürülebilen arazileri olarak adlandırılır.
Kadastro , bir bölgedeki özel arsaların kaydıdır ve bu arsalar sistematik şekilde numaralandırılır, her birinin çevresi ve parsel tanımlayıcısı büyük ölçekli haritalarda gösterilir. Toprağın niteliği, büyüklüğü, değeri ve onunla ilgili hukukî haklar bu haritada işaretlenir ve belirtilir.
Gündelik dilde ise kadastronun birden fazla anlamı vardır: Birincisi, özel arsaların bir kamu kuruluşunda tutulan kayıtlarıdır. İkinci anlamı bu kayıtları tutan ve onları idare eden kuruluşun adıdır. Üçüncü anlamı bu kuruluşun yaptığı işlerdir.
Malî kadastro; toprağın değerini belirler. Coğrafi özelliklerine göre arsa, arazi, tarla gibi belirtilerek yapılan işlemler bütünüdür. Toprak değeri genelde alım-satım bilgilerine dayalıdır ama arz ve talebe göre bazen toprağın değeri yeniden belirlenebilir.
Hukuki kadastro; toprak üzerindeki hakları belirlemektedir. Sahiplik bilgisi belirlenen toprağın hakların kime ait olduğuna dair kayıtlar devlet eliyle tutulur.
Geometrik kadastro; toprağın ölçümleri, parçaları, gösterimi ve konumu hakkında bilgiler belirlenir. Geometrik kadastro bilgilerini belirlemek için haritacılık ve yazılı metinlerdeki arazi betimlemesine dayanılır.
Hemen hemen tüm ülkelerde bu bilgilerin üçü de kaydedilir. Bu kayıtlar üzerinden toprağın değerine göre devlet hak sahiplerinden vergi almaktadır. Devletin yaptığı tek iş tabii ki vergi toplamak değildir. Toprağın özelliğine göre imar planlaması ve çıkardığı kanunlarla toprağın nasıl değerlendirilmesi gerektiği kanunlarca belirlenir.
Bu kanunların amacı; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemektir.
Kadastral harita, devlet eliyle bölgedeki tüm emlakların (toprak ve binaların) haritası olmakla beraber kadastro kayıtlarının da parçasıdır. Bu kayıtlar tapu dairelerinde kayıt altına alınır ve mülklerin aitlik bilgileriyle beraber konumu ve sınırların resmî kanıtıdır. Haritada arsaların sınırları ve kayıt numaraları ve bu numaralarla birlikte iyelik bilgilerini, belediye sınırlarını, binalar ve toprağın kullanım amacı belirlenir ve kayıt altına alınır.
Türkiye’de kadastral haritalar parsel, ada gibi parçalara bölünmektedir. Çevresi doğal kadastral ada ve yapay sınırlarla çevrili olan yere kadastral ada denir. İmar uygulaması yapıldığında kadastro parsellerinin yerine imar parselleri gelir. Kadastral yollar, imar planı olmayan bölgelerde kadastro haritalarındaki kimsenin mülkiyetinde olmayan alanlardır. İmar planı yapıldığında imar planları genelde bu yollara göre oluşur.