Doğum izni mevzuat çerçevesinde aslında hamilelik sürecinin başlamasından itibaren devreye giren bir haktır.
Hamile olan çalışanlar kanun önünde diğer çalışanlara nazaran daha farklı haklara sahip olmaktadır.
Hamileliğin başlamasıyla devreye giren izin hakları, hamile olan kadın işçilerin gebelik dönemi boyunca günde en fazla 7,5 saat çalışmasını ve gece vardiyalarında çalıştırılmamasını gerektirir.
Bu koşullar İş Kanunu’nun 74. maddesinde açık ve net bir şekilde belirtilmiş olup şu ifadelerle yer almaktadır: Hekim raporu ile gerekli görüldüğü durumda hamile kadın çalışan sağlığına uygun, daha hafif işlerde çalıştırılır.
Esasından bu durum Türk Borçlar Kanununda da düzenlenen işveren yükümlülüklerinin de bir tezahürüdür.
Bu durumda işçinin ücretinde indirim yapılamaz.
Bu bağlamda kadınlarda izin sürecinin olabildiğince hafifletilmeye ve işçi haklarını korumaya yönelik olduğunu söylemek mümkün.
Gebelik sürecinde kadın işçinin aynı zamanda düzenli olarak doktor kontrolü ücretli izin alma hakkı da vardır ve bu izinler yıllık izinden bağımsız olarak düşünülmelidir.
İşveren, doktor kontrolü için alınan bu izinlerin tamamını kadın işçiye verme zorunluluğu ile karşı karşıyadır.
Öte yandan sağlık durumu uygun olmayan anne adayı çalışanlarının doktor onayı eşliğinde doğumdan önceki üç haftaya kadar da çalışma izni ve hakkı bulunmaktadır.
Bu karar öncelikli olarak doktorun onayına, sonrasında da kadın işçinin isteğine bağlıdır.
Anne ve bebek haklarını koruma altına almayı amaçlayan bir izin türü olduğundan bu gibi durumlarda bile anne adayının izne ayrılacağı tarihin hamileliğin en fazla 37. haftası olabileceğini de vurgulayalım.
Bu süreler dolduktan sonra hamile olan kadın işçinin hiçbir koşul altında çalıştırılmaya devam etmesi mümkün değildir.
Başka bir deyişle anne adayına 37. haftasına ulaşmasından sonra izin verilmemesi gibi bir durum söz konusu olamaz.
Bununla birlikte doktor onayı ile işinden geç ayrılan kadın işçinin çalışmış olduğu bu süreler, doğum sonrası izin süresine eklenir.
Söz konusu çoğul gebelik olduğu zaman ise doğumdan önce çalıştırılmayacak olan 8 haftalık süreye iki hafta süre daha eklenir.
Hamilelik sürecinden geçen kadın işçilere tanınan hak ve ayrıcalıklar diğer işçilere göre değişiklik arz etmektedir. Bunlardan başlıcaları:
İşveren, kadın işçinin gebelik halinin kendisine bildirilmesiyle; doktor tarafından belirlenmiş kontrol günlerinde, kadın işçinin ücretinden herhangi bir kesinti yapmadan izin vermekle yükümlüdür.
Çalışan hamile kadın işçilerin mesai saatleri kanun gereği günde7,5 saat ile kısıtlanmıştır. Kadın işçiler hamilelik dönemlerinde günde en fazla 7,5 saat çalıştırılabilirler. Ayrıca doğum öncesi kadın işçilerin gece çalışması gerçekleştirmesi yasaklanmıştır. Bu hususlar emredici hüküm niteliğindedir.
Önemle belirtmek gerekir ki kadın işçinin hamilelik sürecinde yaşadığı sağlık problemleri doktor raporu ile sabit kılındığı sürece; işveren bu rapor doğrultusunda yasada 7,5 saat ile kısıtlanmış çalışma süresinde değişikliğe gitmekle yükümlüdür. Söz konusu değişiklik ancak hamile kadın işçi lehine yapılabilir. Bu değişiklikler sebebiyle işverenin ücrette kesinti yoluna başvurma hakkı bulunmamaktadır.
Kadın işçinin hamileliğini işverene bildirmesiyle, işveren koruma ve gözetme yükümlünü yerine getirmelidir. Çalışanının gebelik sürecini tehlikeye atacak bir çalışma koşulu, çalışma saati ve çalışma ortamı varsa bu koşulları geçici olarak değiştirmek, mümkün değilse çalışanı geçici olarak başka bir birime aktarmakla yükümlüdür.
Kadın işçilere, sağlıklı bir şekilde doğumun gerçekleşmesi için tekli gebeliklerde gebeliğin 32. haftasından itibaren 8 hafta, çoklu gebeliklerde gebeliğin 30. Haftasından itibaren 10 hafta ücretli doğum izin hakkı tanınmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu m.74 uyarınca kadın işçilerin gebelik süresince yukarıda yazılı süreler içinde çalıştırılmaması esastır. Ancak kadın işçinin sağlık durumunun çalışmaya uygun ve bu hususun doktor onayıyla sabit olması durumunda, kadın işçinin çalışmaya devam etme talebiyle doğumdan önceki 3 haftaya kadar çalışması mümkündür.
Gerek erken doğum halinde gerek doğumdan önce kadın işçinin iradesiyle kullanılmayan çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmektedir.
İşverenin, hamilelik süreçlerindeki gayesi, korumak ve gözetmekle yükümlü olduğu gebe kadın işçinin bu sürecini en iyi şekilde atlatmasıdır. Eğer ki gebe kadın işçinin çalışmaya devam etmesi gebeliğini ve sağlığını tehlikeye atıyorsa, bu hususun doktor raporuyla da sabit olması durumunda işveren yasada yer alan sürelerde artırıma gitmesi mümkündür.
Kadın işçinin hakların başında ücretli izin hakkı gelmektedir . 4857 sayılı yasa nın 74.üncü maddesine göre kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre ücretli izin hakkı vardır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenmektedir. Aynı zamanda, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilmektedir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenmektedir. Eğer kadın işçi erken doğum yapmışsa doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenerek kullandırılır. Doğumda veya doğum sonrasında anne ölürse, doğum sonrası kullanılamayan süreler babaya kullandırılır.
Doğum sonrası analık hâli izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla kadın işçi ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçilere istekleri hâlinde birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir. Çoğul doğum hâlinde bu sürelere otuzar gün eklenir. Çocuğun engelli doğması hâlinde bu süre üç yüz altmış gün olarak uygulanır.
İsteği halinde kadın işçiye, on altı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde on sekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 16.04.2012 tarihinde:
İsteği halinde kadın işçiye altı aya kadar ücretsiz doğum izni verilmesi zorunludur. Davacı kadın işçinin izin talebi kabul edilmediğine göre iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ve iş sözleşmesini sona erdirdiği kabul edilerek kıdem tazminatının hüküm altına alınması gerektiğine karar vermiştir.(1)
Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir. Dikkat edilmesi gereken husus, işverenin ücreti ödeme yükümlülüğünün bulunmasıdır. Kadın işçiye sağlanan bir diğer hak ise, eğer hekim raporu ile gerekli görülürse kadın işçinin daha hafif bir işte çalıştırılması sağlanır. Bu değişiklik, ücretinin düşmesine sebep olmaz.
Kadına verilen bir diğer hak ise, analık süresinin bitiminden sonra herhangi bir şarta bağlı olmaksızın kadın işçinin talebi üzerine, 6 aya kadar ücretsiz izin verilir.
Anlaşılabilmesi için doğum izni denilse de, aslında bu bir izin değildir. Yasa, kadın işçinin analık sürecindeki çalışmasını düzenlemiştir. Bu sürede kadına maaş ödenmez. Zira işveren için işçisinin bir çalışması bulunmamaktadır. Ancak devlet, sosyal devlet olma vasfı nedeniyle doğum yapan kadın işçiye, geçici iş göremezlik ödeneği öder. SGK’nın yaptığı bu ödeme, işçinin gerçekbrüt ücretinin 2/3’üdür. Örneğin işçinin brüt maaşı 1500 TL ise, işçiye 1000 TL üzerinden hesa yapılarak geçici iş göremezlik ödeneği ödenir.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın