Biliyorsunuz Abraham Maslow’un bir ihtiyaçlar
teorisi
var. Bir piramit.
En alttan yukarıya doğru bakarsak;
Kişinin yemek, içmek, barınak, seks gibi “fiziksel” ihtiyacı, can ve mal varlığı gibi “güvenlik” ihtiyacı, sevme, sevilme ve ait olma gibi “sosyal” ihtiyacı, saygı görme ve başarı gibi “benlik” ihtiyacı ve son olarak da ideallerini hayata sokma ve kişisel gelişim gibi “kendini gerçekleştirme” ihtiyacı.
Bu ihtiyaçlar teorisi hiyerarşik . Yani piramitte alttakiler giderilmeden bir üste sağlıklı geçiş olamıyor. Sırayla!
Maslow, piramidin en üst basamağını yaşayan, yani kendini gerçekleştirmiş kişilere de bakmış ve onlarda bazı ortak özellikler bulmuş:
Psikolog Dr. Phil McGraw ise kendi yaptığı bir çalışmada tüm insanların ortak özelliklerini sıralamış:
“Güzel özetlemiş insanoğlunun zaaflarını, ihtiyaçlarını…” derken merak edip araştırdım Phil McGraw ‘u.
Amerika’da The Oprah Winfrey Show’lara çıkarak ünlü olmuş, sonra da “ Dr. Phil ” ismini verdiği kendi TV programıyla izleyicilerine tavsiyeler veren, sansasyon yaratmayı seven, yani tamamen rating’e oynayan bir psikolog çıktı karşıma. Hatta o kadar zengin olup ünlenmiş ki; The Forbes onu 2006 yılının en ünlü 22.ci kişisi seçmiş.
Sokak serserilerine para vererek, kavga ettirip videoya çeken ve sonra da bunları Bumfights adı altında satarak büyük paralar kazanan bir ahlaksızı konuk ediyor bir gün Dr. Phil.
Önce anne babaları uyarıyor, çocuklarınıza bu bölümü seyrettirmeyin diye. Sonra bu herifin (Ty Beeson) tanıtımını yayınlıyor. Film bittikten sonra onunla söyleşiye başlayacak sanıyorsunuz; oysa o adamı, tek kelime bile söylemesine izin vermeden, programdan kovuyor.
Bu Ty ismindeki ahlaksızın neler yaptığını gördükten sonra içimden bir ses “iyi ki atılmış” dese de elma ile armutu karıştırmamak gerek. O zaman neden adamı baştan stüdyoya çağırıyorsun? Sonra neden tanıtım klibini yayınlıyorsun?
Herşey reyting uğruna.
Ty Beeson’un yaptığı da farklı değil. Evsizlerin, yoksulların, sokak serserilerinin üzerinden para kazanıyor. Çünkü o da biliyor ki bunlar reyting yapıyor. Reyting eşittir para çünkü. Bunun adı da “ popüler kültür! ”
Şimdi Maslow’a göre Dr. Phil McGraw “kendini gerçekleştirmiş” bir kişi oluyor sanırım? Veya Bumfight’ın yapımcıları?
Tüm bunlar ne ilginçtir, bana Tyler Durden’in “Fight Club” filmindeki isyanını hatırlattı:
“Reklamlar bizi arabaların ve giysilerin peşine düşürdü; ihtiyacımız olmayan şeyleri satın alabilmek için nefret ettiğimiz işlerde çalışıyoruz. Biz tarihin üvey evlatlarıyız. Hayatta ne hedefimiz var, ne yerimiz. Biz ne bir büyük savaş yaşıyoruz, ne de büyük buhran. Bizim savaşımız ruh dünyamızda; bizim büyük buhranımız, kendi hayatlarımız. Televizyonla büyütüldük ve bir gün hepimiz milyonerler, film yıldızları veya rock yıldızları olacağına inandırıldık. Ama olmayacağız ve bu gerçeği yavaş yavaş öğreniyoruz ve feci şekilde asabımız bozulmuş durumda.”
Benim kafam karıştı!
Oysa güzel güzel araştırma yapıyor, keyifli keyifli okuyordum bulduklarımı. Sizinki de karışsın diye paylaşmak istedim ben de :)
Peki bir soru:
Maslow teorisini 1943’te değil de, şimdilerde yazsaydı; piramidine hala hiyerarşik kural koyar mıydı? [En alttaki basamaktan sonra üstlere kolayca zıplanıyor sanki artık!]