Kamu-Özel İşbirliği Modeli – Kamu hizmetleri teknolojik gelişmelerin getirmiş olduğu yenilikler ile farklı bir görünüm kazanmış, hizmetlerin yerine getirilmesi teknoloji sayesinde kolaylaşırken, hizmetlerin değişkenlik göstermesine bağlı kalarak bir yandan da zorlaşmıştır. Bu durum karşısında ise devlet, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde “Özel” ile işbirliği içerisine girip, sözleşmeler ile kamu hizmetlerine özel kuruluşları dahil etmiştir.
İngiltere’de 1660 yıllarında özel sektörün yol inşaat projelerine katılması, kamu özel işbirliği modelinin ilk uygulamaları arasında gösterilmektedir. 1860’lı yıllara gelindiğinde kamu özel işbirliği uygulaması kanal ve demiryolu projeleriyle üst seviyeye ulaşmış ancak Avrupa’da ortaya çıkan ekonomik kriz birçok yatırımcının iflasına neden olmuştur. Projenin İngiltere’de başarılı uygulamalarını takiben birçok ülke kamu özel işbirliği modelini uygulamaya başlamıştır.
Public Private Partnership (PPP) için Türkçe kavram belirlenmesinde “Kamu Özel Sektör İşbirliği”, “Kamu Özel İşbirliği”, “Kamu Özel Ortaklığı” gibi kavramlar kullanılsa da esasında bu ifadeler arasında bir fark bulunmayıp, içerik olarak ortak bir fiiliyatı ifade etmektedir.
Avrupa Birliği düzeyinde PPP, altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi, hizmetlerin sunulması konusunda kamu idareleri ile özel sektör arasında gerçekleştirilen farklı sözleşmeleri içine alan bir “Şemsiye Kavram” olarak ifade edilmiştir.
Başka bir şekilde ifade edilecek olursa bu model için, kamu hizmetlerinin devlet tarafından özel sektör aracılığıyla temin edilmesi ve devlet ile özel sektörün birlikte katılımını içeren tüm mal ve hizmet sağlama modellerini içeren bir “üst kavram” denilebilir.
Farklı bir tanımlamaya göre kamu özel işbirliği, devletten başka kimsenin yapamayacağı düşünülen kamu hizmetinden devletin bütünüyle çekilmek istemediği, özel sektörün de bu hizmeti üstlenmekten çekindiği durumlarda özel sektörün katılımını sağlamak ve devletin de finansman sorununu çözmek amacıyla geliştirilen bir modeldir. Kamu özel işbirliği, çevre, konut, su, kanalizasyon, ulaşım gibi hizmetlerde kamu ile özel sektörün projelerin yerine getirilmesindeki finansman sürecine ilave olarak, işletme ve yönetim konusunda da işbirliği yaptı model olarak da belirtilmektedir.
Bu uygulamada beklenen en önemli fayda, kamu sektörünün bazı sorumluluklarını özel sektöre devretmesi sonrasında risk dağılımı yapılmasına imkan bulmasıdır. Kamu özel ortaklığı projeleri sayesinde kamu, kendi finansal durumunu iyileştirir, yeni yatırımlar yapabilmeye ve kendi bölgesindeki rekabeti artırmaya fırsat bulurlar.
Özel sektörün projeye konu tesislerin tasarlanması veya hizmetin sunulma yöntemine ilişkin yenilikçi yaklaşımlarından yararlanılır. Özel sektörün doğasında var olan girişimci ruh bu sayede kamu hizmetlerinde kullanılır.
Kamu özel işbirliği modelinin uygulanmasının kamuya faydalarını maddeler halinde sıralayacak olursak;
Özel sektörün katılımıyla yapılacak bir tesis ilk aşamada kamuya mali açıdan bir yük getirmese de, uzun süreli sözleşme süresince toplamda devlet bütçesinden aynı miktarda veya daha fazla harcama yapılacağı ortaya çıkmaktadır.
Kamu-özel işbirliği modeli projelerinin teorikte yoğun işbirliği gerektirdiği belirtilse de, uygulamada buna gerek olmadığı savunulmaktadır. Kamu özel işbirliğinin bazı durumlarda özelleştirme eğiliminde olmasının başarısızlıklara yol açtığı ifade edilmektedir.
Kamu-Özel İşbirliği Modelinde öngörülen zararları maddeler halinde sıralayacak olursak;
İletişim iç İletişim in tıklayın.
Sosyal Medyadan Takip Edin. https://www.instagram.com/omerfarukgvrkk/