Görünüm itibarıyla çok sevimli olan herkes tarafından da yavaş yürüdükleri ile bilinen kaplumbağalar tosbağa olarak da tanımlanmaktadır. Çok ser ve kemiksi bir kabuk içerisinde yaşayan kaplumbağalar sürüngenler içerisinde yer alır. Ağır yürüyüşleri ile tanınan kaplumbağalar ile ilgili merak ettiğiniz bütün bilgiler i içeriğimizde bulabilirsiniz!
Kaplumbağaların genel olarak fiziksel özelliklerinden bahsetmemiz gerekirse, başları vücutlarına göre daha miniktir. Ağızları kuş gagasına benzetilmektedir. Kabukları sert ve kolay kolay kırılmayan bir yapıdadır. Diş yerine sert bir damakları bulunur. Besinleri ezerek yerler.
Ayaklarında ise 5 parmakları vardır. Deniz kaplumbağası olan türlerin arka ayaklarının parmak sayısı 4’tür. Parmakları ise bitişik olup, aralarında perdeler bulunmaktadır. Bu şekilde su içerisinde hem rahat yüzebilir hem de dengede kalabilirler.
Üremeleri ise yumurtlayarak olmaktadır. Yumurtalarını bırakıp gömerler ve geriye bir daha bakmazlar. Ebeveynlik görevlerini yapmazlar. Bu onların doğalarında vardır.
Kaplumbağaların genel olarak etçil ve otçul beslendiği bilinmektedir. 2 beslenme türüne karşı da sindirim sistemi uygundur. Doğada çiçeklerle birlikte böcekler, solucan, üzün, karpuz gibi besinleri yiyerek karınlarını doyururlar. Deniz kaplumbağaları ise deniz içerisindeki deniz canlılarını ve bitkisel gıdaları yer.
Kaplumbağaların nasıl beslendiğini genellikle evde beslemek isteyenler merak etmektedir. Kolay bir şekilde evlerde beslenebilen bu canlıları beslemek için belli başlı kurallara uymanız halinde hiç zorluk yaşamayacağınızı garanti ederiz. Kaplumbağaların genel beslenme şekilleri şu şekildedir:
Sağlıklı olan bir kaplumbağa ortalama olarak 1 ay boyunca aç ve susuz bir ortamda yaşayabilir. Ancak donma, ortamın kirliliği ve hastalık gibi durumlar bu durumu değiştirebilir. Yavru olan kaplumbağalar yetişkin kaplumbağalara göre daha hassastır. Ancak yetişkin olan bir su kaplumbağası gerektiği halde aylarca susuz durabilir.
Karada olan ve suda yaşayan türlerinin sadece katı gıdalarla beslendiğini düşünmek yanlış olacaktır. Bu canlılar için sıvı beslenmek de çok önemlidir. Kaplumbağalara verebileceğiniz sıvı türleri şu şekildedir:
Kaplumbağa beslemek istiyorsanız, elbette ne kadar süre yaşadığını da merak edebilirisiniz. Kara kaplumbağalarının boyutlarına göre bu sorunun cevabının değiştiğini söyleyebiliriz. Ortalama olarak 40 yıl ila 200 yıl arasında yaşadıkları bilinmektedir. Çok yavaş hareket eden kaplumbağaların en fazla 0,17 km hızla koşabildikleri bilinmektedir.
En uzun ömrü olan kaplumbağa türleri nin Seyşeller ve Galapagos olduğu bilinmektedir. 150 yıla kadar yaşayan bu türlere ek olarak iyi bir şekilde bakılan çoğu kaplumbağa 120 yıl, Florida isimli kırmızı kaplumbağalar 30- 40 yıl yaşamaktadır.
Ev kaplumbağaları da aynı şekilde iyi bakıldıklarında 30 yıla kadar yaşayabilir. Bu süreç içerisinde yavaş büyür. Yaşamının ilk yılında 7 cm, ikinci yarı yılında ise 11 cm’ye kadar uzayabilir.
2022 yılında dünyanın en yaşlı kaplumbağası Jonathan olarak ilan edildi. 190 yaşına giren kaplumbağa doğum gününden hemen sonra Guinness Dünya Rekorları tarafından ödüllendirildi. Kayıtlara göre 1832 yılından itibaren yumurtadan çıktığı biliniyor.
Kaplumbağalarla ilgili genel olarak şunu söyleyebiliriz ki, ele alınmaktan ve kafalarına dokunulmasından hiç hoşlanmazlar. Ancak güneşli havalarda da güneşin tadını çıkarmayı çok severler.
Masallarda ve hikayelerde kaplumbağaların hep yavaş yürüdüğü anlatılmaktadır. Peki, bu kaplumbağaların neden gerçekte yavaş yürüdüğünü merak ettiniz mi? Sırtlarındaki kabuk bize çok hafif gibi gelse de sürekli olarak bu yükle hareket etmek zorunda kaldıkları için kaplumbağalar yavaş yürümektedir. Sürekli hareket halinde olup yük yüzünden yoruldukları için yavaş yürürler. Bununla birlikte solunum ve dolaşım hızları hızlı yürümesine müsaade etmemektedir. Daha önce de belirttiğimiz gibi kaplumbağaların en hızlı yürüyeni 0,17 km olarak ölçülmüştür. Her gün ise ortalama 50 km kadar yürüyebildikleri bilinmektedir.
Kaplumbağalar aslında evlerini sırtlarında taşıyan canlılardır. Bu evleri onların sürekli olarak sırtlarında olduğu için onlara ağırlık vermektedir. Gün içerisinde sürekli olarak yürümenin de verdiği ağırlık sebebi ile hareketleri hep yavaş ve ağırkanlıdır.
Kaplumbağaların nerede yaşadığı da merak edilmektedir. Tatlı sularda, tuzlu sularda, dünyanın pek çok kıtasında yaşayabilen kaplumbağaların yaşam yerleri hakkında şu bilgiyi verebiliriz:
Kara kaplumbağaları diğer türlerin aksine su kenarlarında yaşamamaktadır. Genellikle çöl ve bozkır gibi çorak ve kurak arazilerde sıkça görülmektedir. Besinlerinin ise yüzde 99’unun bitkilerden oluştuğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Kara kaplumbağaları karınlarını bitki yiyerek doyurur.
Kış aylarında bazı kara kaplumbağaları ayılar ve yılanlar gibi kış uykusuna yatar. Kendilerini ise toprak altına gömerek kışları geçirirler. Su kaplumbağaları da denizin dibinde kış uykusuna geçer ve yazın gelmesini beklerler.
Ülkemizde de çok sayıda kaplumbağa türünün görüldüğü bilinmektedir. Özellikle Akdeniz sahillerinde görülen kaplumbağalar yumurtalarının büyük bir kısmını Adana’nın Yumurtalık ilçesi, Belek, Anamur, Köyceğiz ve Dalyan sahiline bırakır. Yunanista’nın Zakintos Adası’ndan sonra Türkiye, kaplumbağaların üreme konusunda tercih ettiği en büyük alandır.
Dünya genelinde incelendiği zaman çok fazla kaplumbağa türü olduğu bilinmektedir. Ülkemizde olduğu bilinen bazı kaplumbağa türlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Testüdinidae familyasına ait bir türdür. Arka ayaklarında mahmuza benzetilen ufak sert çıkıntıları olmasından doları mahmuzlu Akdeniz kaplumbağası olarak bilinmektedir. Bu türünde pek çok alt familyası olduğu bilinmektedir. O türler şu şekilde:
Asıl olarak diğer adı Trakya tosbağasıdır. Karada yaşayan bir türdür. Ülkemizde sadece Trakya kısmında yaşadığı için bu adı almıştır. Hermann kaplumbağasının en önemli özelliği mahmuz çıkıntılarının olmaması ve kuyruğunun ucunun sertleşerek tırnağa benzeyen bir şekil almasıdır. Boyu ortalama 20 cm kadardır. Ot ve sebzelerle beslenir. Testudo hermanni hermanni ve Testudo hermanni boettgeri şeklinde 2 türü bulunmaktadır.
Görünümü itibarıyla çok sevimli olan benekli kaplumbağalar tatlı sularda yaşamaktadır. Bununla birlikte deniz kenarları ve acı sularda da görülebilmektedir. Üst kabuğu neredeyse siyahtır. Boyun, bacak ve kuyruk kısımlarında sarı benekler bulunmaktadır. Ortalama olara boyu 20 cm ağırlığı ise 1 kilo kadardır.
Ülkemizde göl ve akarsularda yaşayan bir kaplumbağa türü olan çizgili kaplumbağa genellikle Trakya, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde görülmektedir. Gri renkte olan bu dostumuz yazları güneşlenmeyi sever. Kışın ise suyun dibinde kış uykusuna yatar. Dişiler tek seferde 9-20 yumurta kadar yumurtlayabilir. Balık, kurbağa ve diğer deniz canlıları ile beslenir.
Çamurlu göl ve nehirlerde yaşayan Fırat Kaplumbağası özellikle Fırat ve Dicle Nehirleri’nde görülmektedir. İsmi de buradan gelmektedir. Kabukları yumuşaktır. Başının uç kısmında ise minik bir hortumu bulunmaktadır. Genellikle su içindedirler. Güneşlenmek için nadiren suyun üzerine çıktıkları görülür. Deri ve ağız içi solunumları sayesinde uzun süre boyunca su altında kalabilirler.
Deniz türü kaplumbağasıdır. 200 kilo kadar ağırlığı ve yaklaşık 1,5 metre kadar boyu bulunmaktadır. Sert kabuklu kaplumbağalar arasında olan Yeşil Kaplumbağa, tropik, tropik altı ve bazı ılıman denizlerde dağılımın göstermektedir. Zaman içerisinde alglerle birlikte yoğun beslenmesinden dolayı bedeni yeşil renge dönebilir. Kumsallara nadiren çıkar. Genel olarak suyun içerisinde yaşar. Etinin lezzetli olduğunu söyleyenler olduğu gibi yiyenlerde bulunuyor. Bu sebeple çorba kaplumbağası olarak da adlandırılır. Tek seferde 200’den fazla yumurta bırakabilir. Ülkemizde ise nadir olarak Karadeniz kıyılarında görülebilir. Bu türün tamamı Akdeniz’e yayılmıştır. Sadece Hatay, Mersin ve Adana bölgelerinde yumurtlarlar. Kabuk boyu 140 cm kadardır.
Nil Kaplumbağası diyenler olduğu gibi sini bağı diyenler de bulunuyor. Göl, nehir ve denizlerde yaşamaktadır. Genellikle de su altında yaşar. Başının üst kısmında olan minik hortumu ile havayı sudan çıkmadan bu hortumu ile rahatça alabilir. 1 metreden fazla boyu olan türleri bulunmaktadır. Deniz içerisinde su yılanları da dahil olmak içerisinde hemen hemen her canlıyı yiyebilir. Tek seferde 20 – 60 yumurta arası yumurtlayan anne kaplumbağalar bulunmaktadır. Ülkemizde ise Dalyan’dan Hatay’a kadar bütün Akdeniz sahillerinde görülebilmektedir.
Kaplumbağalarla çok ilgilenmeyen biri bile mutlaka hayatı boyunca Caretta Caretta kaplumbağalarını duymuştur. Deniz kaplumbağası türü olan bu canlılar yumurtlamak dışında hiç karaya çıkmazlar. Genellikle su içerisindedir. Bacakları yüzmesine yardımcı olacak şekilde kürek şeklini almıştır.
Akdeniz sahillerinde görülmektedir. En önemli yumurtlama alanları arasında Adana’nın Yumurtalık ilçesi, Belek, Anamur, Dalyan Sahili bulunmaktadır. Aktarılan son berilere göre 2006 yılı içerisinde Belek bölgesinde 1000 civarında, Anamur’da 2007 yılında 1040 adet yuva tespit edilmiş. Deniz içinde su canlıları, kabuklular ve balıklarla karınlarını doyurmaktadır. Ne yazık ki nesli tükenmekte olan canlılar arasında bulunmaktadır. Işık kirliliği ile birlikte insanoğlu yüzünden sayıları her geçen gün azalmaktadır. Bu sebeple yumurtlama dönemlerinde sahillere girmek yasaklanmaktadır.