Kıdem Tazminatı Alacağı Hususu Yargıtay Kararı

Kıdem Tazminatı Alacağı Hususu Yargıtay Kararı sizlere kurumsal firmamız içerikleri arasında sunulmuştur. Sizlerde kıdem tazminatları ile ilgili sorularınız ve talepleriniz için Tokat ili sınırları içerisinde veya çevre illerde hemen  Gülsün Hukuk Bürosu avukatlarına danışabilir ve uzman avukatlarımızdan bu hususlarda bilgi alabilirsiniz.

9. Hukuk Dairesi 2021/7672 E. , 2021/12380 K.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : … 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : Demre Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 24/06/2004 -26/03/2019 tarihleri arasında davalı Belediyeye ait işyerinde çalıştığını, son net ücretinin 4.966,43 TL olduğunu, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını işten çıkarma işleminin söz konusu olmadığını, fesih işleminin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2 maddesine göre ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller çerçevesinde yapıldığını, faiz isteğinin yerinde olmadığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, istinaf dilekçesinde bildirilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davanın kısmen kabulüne dair İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden yerinde olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir

Temyiz:
Karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı temyizi yönünden aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının çalışma süresi noktasındadır.

Somut uyuşmazlıkta, davacı 24/06/2004 tarihinde davalıya ait işyerinde çalışmaya başladığını ileri sürmüş olup, bu iddia dosya kapsamındaki Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile de örtüşmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, davacının davalı işveren bünyesindeki çalışmasının 26/04/2004 tarihinde başladığı kabul edilmiştir. Çalışma süresinin başlangıcı yönünden talep aşımı yapılmak suretiyle, dosya kapsamına aykırı şekilde değerlendirme yapılması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.

3-Davacının aylık ücret miktarı bir diğer uyuşmazlık konusudur.

Davacı son aylık ücretinin net 4.966,43 TL olduğunu ileri sürmüş, Mahkemece davacının bildirdiği ücret miktarı esas alınarak, kıdem tazminatı tavanı ile sınırlı olarak hesaplama yapılmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen prime esas kazanç tutarlarının davacının iddiası ile örtüştüğü gerekçesiyle aylık ücretin net 4.966,43 TL(brüt 6.946,93 TL) olduğu belirlenmiş ise de, işçinin aylık ücretinin prime esas kazanç tutarı esas alınarak belirlenmesi hatalıdır. Prime esas kazanç miktarı, işçinin Sosyal Güvenlik Kurumu sosyal güvenlik prime esas kazanç toplamını ifade etmekte olup, ücretten daha farklı ve geniş bir kavramdır. Örneğin bu tutarın içerisine fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti gibi kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmayan ödemeler de dahildir. Kaldı ki, somut uyuşmazlıkta davacının 2019 yılının Mart ayı için 12 gün karşılığı prime esas kazanç tutarı 1.705,25 TL’dir. Bu miktar dikkate alındığında dahi son aylık brüt ücretin 6.946,93 TL olarak kabulü mümkün değildir. Diğer taraftan, dosya kapsamında davacının aylık ücret miktarını gösteren ücret bordrosu veya ücret hesap pusulası gibi belgeler mevcut değil ise de, işçilere ödenecek günlük yevmiye miktarını gösteren işveren yazıları bulunmaktadır. Davalı Belediyenin 14.03.2014 tarihli yazısında, davacının günlük yevmiyesnin 15/03/2014 tarihinden itibaren 65,00 TL olacağı ifade edilmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerek bu nitelikteki yazıların, gerekse dosyada mevcut iş sözleşmelerinin dikkate alınmadığı görülmektedir. Aylık ücretin miktarını ispat yükü davacıya aittir. Bu ispat kuralı da dikkate alınarak, dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının kıdem tazminatına esas son ücreti belirlenmeli, oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde değildir.
4-Arabuluculuk ücreti taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi ile 7036 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 14 ve 16. fıkralarında; tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik arabuluculuk ücret tutarının Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği, Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayılacağı, yine bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderlerin anlaşmaya varılamaması halinde ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacağı düzenlenmiştir.

Devlet bütçesinden karşılanan zorunlu arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, kamu düzeni gereğince resen dikkate alınması gerekir. İlk Derece Mahkemesince arabuluculuk ücreti ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmaması, Bölge Adliye Mahkemesince de bu eksikliğin mahallinde düzeltilebilecek bir husus olarak değerlendirilmesi bu sebeple yerinde değildir.
Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 21/09/2021 gününde oybirliği ile karar verildi.