Unutulmuş Tarih
Tarih derslerinde bizlere öğretilmiş olan batı kaynaklı tarihin eksik ve hatta yanlış olduğu görüşündeyim. Kendi araştırmalarım bu inancımın ne kadar doğru olduğunu defalarca kanıtladı. Sizler bu sayfada unutulmuş tarihten ve kadim dillerden, yazılardan söz etmek istiyorum. Bu konuyla ilgili yazmış olduğum “Asya Kültürünün Dünyadaki İzleri” kitabımda pek çok kaynak bulunuyor. Kültür tarihini geniş bir açıdan irdeleyen yazılarımı ilginç bulacağınızı umarım.
Kök Dil Arayışı
Doç. Dr. Haluk Berkmen
Dünyada şu anda konuşulan 7.000’den fazla dil olduğu kabul ediliyor. Fakat bu dillerin çoğuna dil demek yerine yerel lehçeler demek daha doğru olur, zira bu yerel dilleri pek az insan konuşuyor. Acaba, kök dil olarak tanımlanabilecek ve tüm dillerin tek bir ana kaynağı var mıdır? Bu konuyla ilgili görüşlerimden söz edeyim.
Dillerin kökenini araştıran dilbilimciler tüm kuzey yarımküre dillerine kaynaklık etmiş tek bir kök-dilin var olduğunu kabul ediyorlar. Fakat bu kök-dile ne isim verecekleri konusunda anlaşamıyorlar. Avrupalı dilbilimciler ‘Eurasiatic’ (Avrasya dil grubu), Amerikalılar ‘Borean’ (Kuzeyli) adını tercih ederken, Rus dilbilimciler ‘bizim katmanımız’ anlamına gelen ‘Nostratic’, Macar dilbilimciler ise ‘Turanian’ (Turan dilleri) adını kullanıyorlar. Benim görüşüm ise bu kök dile “Asya Dilleri” demek daha doğru olur.
Zira yaklaşık 30.000 yıl önce kuzey yarım kürede başlamış olan Buzul Çağı insanların Asya’dan dört bir yana dağılıp göç etmelerine neden olmuştur. Gittikleri bakir bölgelerde yeni devletler kuran Asya halkı kendi dillerini ve inançlarını da geliştirmişler, zamanla farklı dillerin oluşmasına kaynaklık etmişlerdir. Asya dillerinin en önemli özelliği eklemeli diller oluşlarıdır. Eklemeli (aglütinant) dillerde kök sözcükler bulunur ve takılarla bu köklerden yeni sözcükler türetilir. Asya dillerinden türemiş olan dört büyük dil grubuna Ural-Altay, Kafkas, Hint-Avrupa ve Kuzey Afrika dilleri adı verilmiştir. Türkçenin de içinde bulunduğu Ural-Altay dil grubu en kadim ve kök dile en yakın gruptur. Ural-Altay dil grubu dört önemli kola ayrılır. Bunlar Ural, Batı Altay, Doğu Altay ve Kaybolmuş Altay dil gruplarıdır.
Ural-Altay dillerinin asıl çıkış bölgesi kuzey Asya’daki Üst-Işım bölgesidir. Haritada görülen Üst-Işım bölgesinde bir insana ait sol bacak kemiği bulunmuş ve Karbon-14 ile kemiğin yaşı saptandığında, 45,000 yıl eski olduğu anlaşılmıştır. Bu bölgede yapılmış olan hem arkeolojik hem de genetik araştırmalar sonucunda, insanların bu bölgede 45,000 yıl önce yaşadıkları ve dil ile kültür sahibi oldukları görüşünü kuvvetlendirmektedir. Halen Orta Asya bölgesinde yaşayan ve Türkçe’nin değişik lehçelerini konuşan halkları da haritada görüyoruz. Bunlardan bazıları: Dolgan, Evenk, Ket, Hakas, Altay, Yakut, Buryat, Uygur, Kazak, Başkurt, Tatar ve Çuvaş Türkleridir. Üst-Işım bölgesinden yayılan insanlar güneye, batıya ve doğuya doğru yayılmışlar, zamanla tüm Avrupa-Asya (Avrasya) kıtasına, Yenidünyaya (Amerika’ya) ve hatta kuzey Afrika’ya kadar uzanmışlardır.
Kaybolmuş Altay dillerinden en önemlileri Sümerce, Elamca, Etrüsk dili ve Girit dilleridir. Sümercenin Asya kökenli bir Altay dili olduğu kanıtlanmış olsa da, halen onun yalıtık bir dil olduğunu, hiçbir dil grubuna ait olmadığını savunan batılı dilbilimciler var. Sümer kültürünü ve dillerini incelediğimizde Asya kaynaklı olduğunu gösteren birçok ipucu buluyoruz. Sümerce-Türkçe ilişkisini araştıran Türkologlardan Muazzez İlmiye Çığ “Sümerler Türklerin Bir Koludur” başlıklı bir kitap yayınlamış olmasına rağmen ne Türkiye’de ne de dünyada bir yankı uyandırabilmiş değildir. Keza Türkolog Osman Nedim Tuna ’nın “Sümer ve Türk Dillerinin Tarihi İlgisi” (Türk Dil Kurumu yayını, 1990, Ankara) adlı eseri de pek önemsenmemiştir.
Sümerce ile Türkçe ayrıntılı olarak karşılaştırılacak olursa pek çok ortak sözcük bulunduğu görülür. Sümercenin Altay dil grubuna ait olduğu ve r-Türkçesi ile konuşulduğu 2013 yılında yayınlanmış şu makalede belirtiliyor: Yet Another Suggestion about the Origins of the Sumerian Language, Ioannis Kenanidis, International Journal of Linguistics, Vol. 5, No. 5, Oct. 23, 2013. (Sümer Dilinin Kökeni Hakkında Bir Öneri Daha). Her nedense batılı dilbilimciler hâlâ Sümercenin kökeni hakkında kesin bir karara varmış değiller ki öneri sunmakta devam ediyorlar.
Türkçenin “r” ve “z” ile konuşulan iki tarzı vardır. Kadim Bulgar Türkçesi, Çuvaş Türkçesi ve Uygur Türkçesi r-Türkçesi olurlar. Sizlere Sümerce birkaç sözcük ve parantez içinde Türkçelerini sunuyorum: Adda (Ata), Bab (baba), Dingir (Tengri), E (ev), Kıya (kıyı), Es (esmek), Gisko (şişko), Dim (dik), De (demek), Duru (dur), Kusu (Koşu), Güles (güleç), Bur (burgu), Bal (balta), Us (us,akıl), İb (ip), Alım (alımlı), Ulu (ulu), Kup (kop, git), Gim (kim), Ir (er).
Sümer kültürünün ilginç yönlerinden söz etmeye devam edeceğim.