Kritisizm , düşünsel ve felsefi bir yaklaşım olup, herhangi bir konuyu ele alırken mantıksal ve eleştirel bir yaklaşım benimseyerek gerçekleri ve bilgileri araştırır ve doğruluğunu sorgular. Kritisizm, özellikle bilimsel düşüncenin temelinde yer alır ve felsefe, sosyal bilimler, sanat ve diğer birçok alanda kullanılır.
Kritisizm, temel olarak bir düşünce yapısı olarak ortaya çıkar ve birçok farklı öğretisi bulunur. Ancak genel olarak kritisizm, doğru bilgi ve gerçekleri bulma çabasıdır. Bu doğru bilgiyi bulmak için, bireylerin ön yargılarından kurtulması ve ön kabul ve inançlardan arınması gerekir. Bu amaçla, kritisizm , veriye dayalı ve eleştirel bir bakış açısı benimser.
Kritisizm, bilginin kaynaklarına ve doğruluğuna da odaklanır. Kritik düşünce, herhangi bir bilgiyi kabul etmeden önce, bilginin kaynağını, doğruluğunu ve güvenilirliğini sorgular. Bu, bireylerin yanlış veya yanıltıcı bilgilerden kaçınmasına ve gerçekleri bulmalarına yardımcı olur.
Kritisizm, bilgi ve gerçekleri sorgulamanın yanı sıra, farklı düşünceleri açık fikirli bir şekilde ele almaya ve çeşitliliği kabul etmeye de odaklanır. Bu, insanların farklı bakış açılarından ve deneyimlerinden faydalanarak daha kapsamlı bir anlayış elde etmelerini sağlar.
Sonuç olarak, kritisizm, herhangi bir konuda eleştirel ve mantıksal bir yaklaşım benimseyerek gerçekleri ve bilgileri araştıran bir felsefi düşünce yapısıdır.
Kritisizm, felsefe tarihinde birçok temsilci tarafından ele alınmış ve geliştirilmiştir. Bu temsilcilerden bazıları şunlardır:
Bu temsilcilerin farklı bakış açıları ve yaklaşımları olsa da, hepsi kritik düşünceyi merkezine almış ve bilginin doğruluğunu sorgulama, eleştirel bir yaklaşım benimseme ve toplumsal yapıların sorgulanması ve değiştirilmesi için önemli bir araç olarak görülmüştür.
Kritisizm akımının kurucusu olarak kabul edilen kişi, Alman filozof Immanuel Kant’tır. Kant, 22 Nisan 1724 tarihinde Prusya’da doğmuş ve 12 Şubat 1804 tarihinde ölmüştür. Felsefi düşüncelerinde eleştirel düşüncenin ve bilimsel yöntemin önemini vurgulamıştır.
Kant, “Kritik Düşünce” adlı eseriyle Kritisizm akımının temelini oluşturmuştur. Felsefeye eleştirel bir yaklaşım getirerek, doğru bilgiye ulaşmak için insan aklının sınırlarını ve bu sınırların bilgiye etkisini ele almıştır. Kant’a göre, insan aklı sınırlıdır ve gerçeği tam olarak kavrayamaz. Bu nedenle, insan aklıyla doğru bilgiye ulaşmak mümkün değildir. Bunun yerine, Kant, “a priori” bilgilerin var olduğunu ve bu bilgilerin akıl yoluyla çıkarılabileceğini savunmuştur.
Kant’ın düşünceleri, felsefe tarihi için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Kant, sonraki felsefi akımları da etkilemiştir ve Kritisizm, günümüzde hala etkisini sürdürmektedir.
Kritisizm, TDK’nin açıklamasına göre, her türlü düşünce, inanç ve görüşün eleştirel bir yaklaşımla sorgulanması, araştırılması ve değerlendirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu yaklaşım, bilginin doğruluğunu sorgulama, yanlış ve yanıltıcı düşünceleri eleme, doğru ve gerçek düşünceleri ortaya çıkarma amacı taşır. Kritisizm, bilimsel yöntemin temelinde yer alan eleştirel düşünceyi benimser ve düşünceyi özgürleştirme, bilgiyi güncelleme ve toplumsal yapıların sorgulanması ve değiştirilmesi için önemli bir araç olarak kabul edilir. Kısaca Kritisizm, Eleştiricilik demektir.
Eleştiricilik, her türlü düşünce, inanç ve görüşün eleştirel bir yaklaşımla sorgulanması, araştırılması ve değerlendirilmesi olarak tanımlanabilir. Bu yaklaşım, bilginin doğruluğunu sorgulama, yanlış ve yanıltıcı düşünceleri eleme, doğru ve gerçek düşünceleri ortaya çıkarma amacı taşır.
Eleştiricilik, aynı zamanda bir felsefi akım olarak da bilinir ve Kant’ın eleştirel felsefesi ile ilişkilidir. Kant, eleştirel düşünceyi, her şeyi sorgulama ve bilginin doğruluğunu araştırma amacıyla benimsemiştir. Eleştiricilik, bilginin sorgulanması ve doğruluğunun araştırılması yoluyla bilgiyi güncelleme ve toplumsal yapıların sorgulanması ve değiştirilmesi için önemli bir araç olarak kabul edilir.
Eleştiricilik, farklı disiplinlerde ve alanlarda kullanılabilir ve her türlü düşünce, inanç ve görüşün eleştirel bir şekilde incelenmesine olanak sağlar. Eleştiricilik, sadece felsefi ve akademik tartışmalarda değil, aynı zamanda günlük hayatta da uygulanabilir bir yaklaşımdır ve insanların düşüncelerini, inançlarını ve eylemlerini eleştirel bir şekilde sorgulamalarına yardımcı olabilir.
Kritisizm akımı, eleştirel düşüncenin önemini vurgulayan ve her türlü düşünceyi eleştirel bir yaklaşımla sorgulayan felsefi bir akımdır. Kritisizm akımının özellikleri şunlardır:
Kritisizm akımı, farklı disiplinlerde ve alanlarda kullanılabilir ve her türlü düşünce, inanç ve görüşün eleştirel bir şekilde incelenmesine olanak sağlar. Eleştirel düşüncenin önemini vurgulayan bu akım, insanların düşüncelerini, inançlarını ve eylemlerini eleştirel bir şekilde sorgulamalarına yardımcı olabilir.
Kritisizm, Aydınlanma Çağı’nın felsefi bir akımıdır. Bu akım, Batı Avrupa’da 18. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Kritisizm, Fransız Aydınlanması ve Alman felsefesi gibi düşünce akımlarının birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. İşte Kritisizm’in ortaya çıkışı hakkında daha detaylı bilgi:
Kritisizm, Aydınlanma Çağı’nın etkisi altında ortaya çıkan bir akımdır. Fransız Aydınlanması ve Alman felsefesi gibi düşünce akımlarının birleşmesiyle ortaya çıkan Kritisizm, eleştirel düşünceyi ön plana çıkaran ve doğru bilgiye ulaşmak için her türlü düşünceyi sorgulama ve eleme amacını taşıyan bir felsefi akımdır. Kritisizm’in ortaya çıkışında, felsefi tartışmaların yaşandığı bir dönem de etkili olmuştur. Bu akımın özellikleri arasında bilimsel yöntemi benimsemesi, insanların düşüncelerini sorgulamasını teşvik etmesi ve eleştirel düşünce tarzını savunması sayılabilir. Kritisizm, günümüzde de hala etkisini sürdüren ve felsefi düşüncelerin gelişiminde önemli bir rol oynayan bir akımdır.
Kritisizm’in en önemli temsilcilerinden biri olan Emmanuel Kant, felsefi düşüncelerinde eleştirel düşüncenin ve bilimsel yöntemin önemini vurgulamıştır. Kant, felsefeye eleştirel bir yaklaşım getirerek, doğru bilgiye ulaşmak için insan aklının sınırlarını ve bu sınırların bilgiye etkisini ele almıştır. Kant’ın “Kritik Düşünce” adlı eseri, Kritisizm akımının temelini oluşturmuştur.
Kant’a göre, insan aklı sınırlıdır ve gerçeği tam olarak kavrayamaz. Bu nedenle, insan aklıyla doğru bilgiye ulaşmak mümkün değildir. Bunun yerine, Kant, “a priori” bilgilerin var olduğunu ve bu bilgilerin akıl yoluyla çıkarılabileceğini savunmuştur. Bu nedenle, Kant, bilginin kaynağının deneyim değil, insan aklının kendisi olduğunu iddia etmiştir.
Kant, eleştirel düşüncenin önemini vurgulayarak, insanların düşüncelerini sorgulamasını teşvik etmiştir. Kant’a göre, doğru bilgiye ulaşmak için her türlü düşünce ve fikir sorgulanmalı ve eleştirilmelidir. Bu şekilde, insanlar gerçeğe daha yakın bir şekilde ulaşabilirler.
Kant’ın Kritisizm felsefesi, felsefe tarihi için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Kant’ın düşünceleri, sonraki felsefi akımları da etkilemiştir. Kritisizm, günümüzde de hala etkisini sürdürmektedir ve eleştirel düşüncenin önemini vurgulamaktadır.
Skeptisizm ve kritisizm, ikisi de bilgi ve gerçeklikle ilgili soruların sorgulanmasını teşvik eden felsefi akımlardır. Ancak aralarında bazı farklılıklar vardır. İşte skeptisizm ve kritisizm arasındaki farklar:
Özetlemek gerekirse, skeptisizm, herhangi bir kesin bilginin olamayacağına inanan şüpheci bir yaklaşımdır. Kritisizm ise, insan düşüncesinin sınırlarını anlamak ve bilgiye ulaşmak için eleştirel bir yaklaşım benimser.
Kritisizm’e göre bilginin kaynağı, deneyim ve akıl yoluyla elde edilen bilgilerdir. Ancak Kritisizm, deneyim ve akıl yoluyla elde edilen bilgilerin her zaman doğru ve kesin olmadığını savunur. Bu nedenle, Kritisizm’e göre, doğru bilgiye ulaşmak için eleştirel düşünce tarzı kullanılmalıdır.
Kritisizm’e göre, insan aklı sınırlıdır ve gerçeği tam olarak kavrayamaz. Bu nedenle, bilgiye ulaşmak için insan aklı yetersiz kalabilir. Kant’a göre, “a priori” bilgilerin var olduğu ve bu bilgilerin akıl yoluyla çıkarılabileceği savunulmuştur. Bunun yanı sıra, Kritisizm’de, toplumun ve kültürün etkisi de bilgiye ulaşmada önemli bir faktördür.
Kritisizm, bilginin kesin doğruluğuna şüpheyle yaklaşır ve her türlü düşünceyi sorgular. Kritisizm, doğru bilgiye ulaşmak için eleştirel düşünce tarzının kullanılması gerektiğini savunur. Bu nedenle, Kritisizm’de bilginin kaynağı, sürekli sorgulama ve eleme süreciyle doğruya yaklaşmaktır.
Kritisizm akımının önde gelen temsilcilerinin popüler söz ve eserlerinden bazıları şunlardır:
Bu filozofların sözleri ve eserleri, Kritisizm akımının gelişiminde ve felsefi düşüncenin yönlenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu eserler, eleştirel düşünce tarzının ve bilgiye sorgulayıcı bir yaklaşımın önemini vurgular.
Özet olarak Eleştirici düşünce yani popüler adıyla Kritisizm, eleştirel düşünceyi ön plana çıkaran ve doğru bilgiye ulaşmak için her türlü düşünceyi sorgulama ve eleme amacını taşıyan bir felsefi akımdır. Kritisizm, insanların düşüncelerini sorgulamasını teşvik eder ve eleştirel düşünce tarzını savunur.