Kuruluşlarda, Düşük Karbonlu Döngüsel Ekonomi Bilinci

[vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]

Düşük Karbonlu Ekonomi Bilinci

Toplumsal ve küresel konjonktürde, ekonominin gelişimi için yapılan tüm çalışmalar, canlıların daha  müreffeh yaşaması ana hedefiyle oluşturulur. Bu gayenin temelini atmak, kuşkusuz gelecek nesillere  daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmekle sağlanabilir. Oysa endüstriyel faaliyetler ve hızlı nüfus artışı  gibi başlıca sebepler, dünyanın kısıtlı kaynaklarının hızla tükenmesine, iklim değişiklikleri üzerinden  doğanın yenilenme dengesinin bozulmasına sebep olur. Bu tabloya direnç oluşturmak, iklim  değişikliğini asgari düzeyde tutan ve eldeki kaynakları yeniden değerlendirip ekonomiye kazandıran, düşük karbonlu döngüsel ekonomi modelinden geçer.

Kurumsal boyutta sürdürülebilirlik; döngüsel ekonomi yaklaşımı benimsemenin yanı sıra, küresel  bilincin gelişerek sonuç vermesine ortak olmayı da kapsar. Dolayısıyla düşük karbonlu yeşil bilinci  yaygınlaştırmak ve gündeme taşımak, toplumların olduğu kadar kuruluşların da boynunun borcu haline  geldi.

[/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]

İklim Değişikliği ve Düşük Karbon

[vc_column_text] Atmosferde karbonun önemli bir bölümü, karbondioksit olarak bulunur. Belirli bir oranı aşan CO2, canlılar için hayati tehlike arz eder ve sera gazını artırır. Sera gazı etkisi, ısının hapsolmasıyla oluşan  küresel ısınmaya, radyasyon emiliminin azalmasına ve bu nedenle kritik iklim bozulmalarına neden  olur. Karbon emisyonunun önüne geçmek için çeşitli konu başlıkları temelinde hazırlanan politikalar ve  tedbirlerle, doğal dengenin korunması hedeflenmelidir.

Avrupa Birliği Komisyonu, iklim değişikliği için planlandığı çalışmalarına, çeşitli düzenlemeleri ve  protokolleri kapsayan iyileştirme paketi: ‘Fitfor55’i ekledi. Fitfor55 ile 2030 yılına dek küresel çapta karbon emisyonlarını yüzde 55 azaltma hedefi belirleyen komisyon, sanayi ürünlerinin ithalatında sera  gazına duyarlı olmayan ürünler için ek vergi uygulaması, kontrol uygulamaları vb. önemli tedbirler  sıralıyor 1 . Bu anlamda AB, karbon emisyonunu azaltmaya duyarlı kuruluşların ekonomik rekabette öne  çıkarıldığı bir dönüşüm portresi çizmeye devam ediyor.

Dünyanın toplam sera gazı emisyonlarının dörtte birinden fazlasına neden olduğu belirlenen Çin,  2030’dan önce karbon salımında AB hedeflerinin de ilerisine geçmeyi ve 2060’a kadar karbon salımını  sıfırlamayı hedefleyerek, belirli tedbirler ve politikalar geliştirdi 2 . Türkiye’nin, Türkiye için Düşük  Karbonlu Kalkınma Yolları ve Öncelikleri 2015 raporu verilerine göre, karbon emisyonu anlamında en  büyük ‘kirletici’ ülkeler arasında yer almadığı belirtiliyor. Buna karşın Türkiye’de, son otuz yılda, yüzde  110,4 oranında karbon emisyon artışı tespit edilirken, bu rakamların gelecekte hızlanarak artacağı ve  kalıcı çözümlerin şart olduğu ifade ediliyor 3 . Dolayısıyla, yalnızca AB, Çin ve diğer ekonomik güçler için değil, küresel çapta bütüncül bir dönüşüm bilincine ihtiyaç var. Bu anlamda, küresel ekonomik  dönüşüm için, ilgili uygulamaları benimseyen kuruluşlar desteklenmeye ve benimsemeyen kuruluşlar  için yaptırımlar uygulanmaya devam edilecek.

Dünya gündemi bu şekilde değişirken, demir-çelik, çimento, gübre ve elektrik gibi sektörler başta olmak  üzere, tüm sektörlerden kuruluşların, faaliyetlerinde düzenlemelere gitmeleri için, çeşitli yaptırım  yolları açılıyor. Bu nedenle, kurumsal karbon ayak izi dengeleme çözümleri, küresel ısınmayı bir buçuk  dereceyle sınırlandırmak üzere atılacak adımlar gibi konular, kuruluşların döngüsel ekonomi dönüşümü  gündeminin zeminini oluşturuyor. [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]

Döngüsel Ekonomi

[vc_column_text] Döngüsel ekonomi, lineer ekonomiden farklı olarak, daha fazla kaynak tüketme ve atık yaratarak para  kazanma odaklı kârlılık anlayışına direnç göstermek anlamına gelir 4 . Geniş bir literatür alanını kapsayan  döngüsel ekonomi, literatürde yüz on dört farklı tanımla ifade edilen ve çevresel sürdürülebilirlik  esasıyla çerçevelenen bir düşük karbonlu ekonomi modeli esasına dayanır 5 . Başka bir deyişle, döngüsel  ekonomi: eldeki kaynakları yeniden kullanmak ve ekonomiye tekrar kazandırmak üzere; karlılığın, ileri  dönüşüm ve yüksek kalitede geri dönüşümle ölçülmesi esasına dayalı bir ekonomi modeli olarak  tanımlanabilir. Bu çerçevede hava kalitesinin artırılması, düşük karbonlu döngüsel ekonomiye zemin  oluşturan konuların başında gelir. [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]

Hava Kalitesi ve İklim

[vc_column_text] Dünya sağlık örgütü, geçtiğimiz günlerde sunduğu açıklamasında, birçok kronik hastalığın sebebi olarak  işaret ettiği hava kirliliğinin azaltılması için ülke politikalarının düzenlenmesi gerekliliğine işaret etti 6 .  Hava kirliliği, iklim değişikliğine ve insan sağlığına ilişkin en kuvvetli tehdit olarak anılıyor.

Avrupa Birliği tarafından 1993 yılında oluşturulan ve Kovid-19 küresel salgını boyunca da faaliyetlerine  devam eden AB Çevre Yönetimi ve Denetleme Planı (EMAS) hava kalitesini iyileştirme hedefleriyle  çerçevelediği bir takım politikalar geliştirdi 7 . Beş bine yakın uluslararası kuruluşun gönüllü üyesi olduğu EMAS, hava kirliliğine en çok yol açan sektörlere yoğunlaşma stratejisiyle, 2030 yılına kadar mevcut  durumu iklim nötrlüğü ( karbon emisyonlarının karbon tutumu ile dengelenmesi ) düzeyine getirmeyi hedefliyor 8 . Bu nedenle, uluslararası kuruluşların temiz hava kalitesi hedeflerine ilişkin düzenlemelere  tabi tutulmasının, diğer kuruluşlar için de tetikleyici olması bekleniyor. [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column][vc_column_text] Bu konuda yapılacak düzenlemeler, insan sağlığına ilişkin olumsuz koşulların azalmasının yanı sıra,  biyoçeşitliliğin daha fazla azalması gibi kritik etkenlerle ekosistemin daha fazla tehdit altına girmesini  durdurabilir. Kuruluşlar, hava kirliliği oranı azaltmak için tüm operasyon süreçlerinde yenilenmeye  giderek, insan sağlığını ve küresel iklimi korumak için eyleme geçebilir.

Dünyanın geleceğine ilişkin sorumlulukları açısından kuruluşların, ekosisteme karşı duyarlılık  geliştirerek, faaliyet hedeflerini yeşil bilince göre yenilemeleri ve küresel karbon emisyonunu azaltma  hedefini paylaşmaları gerekiyor. Küresel dönüşüm, bütünsel bilince hizmet eden kuruluşların küresel  ekonomide parlayacağı, diğerlerinin ekonomi sahnesinde arkalarda kalacağına işaret ediyor. [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_separator el_width=”50″ css=”.vc_custom_1634893558564{margin-bottom: 16px !important;}”][vc_column_text] 1 Temiz Enerji Haber Portalı, Haber Merkezi, “Karbon emisyonu vergilerinden ilk etkilenecek sektörler hangileri?”, 4 Ağustos 2021, Link Erişim tarihi: 16.10.2021.

2 Matt McGrath, BBC News Türkçe, “İklim değişikliği: Çin’den 2060’a kadar ‘karbon nötr olma’ sözü”, 23 Eylül 2020, Link Erişim tarihi: 16.10.2021.

3 WWF-Türkiye ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi, “Türkiye için Düşük Karbonlu Kalkınma Yolları ve Öncelikleri Raporu”, 2015, Link Erişim tarihi: 17.10.2021.

4 Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu, “Döngüsel Ekonomi Nedir?”, Link Erişim tarihi: 16.10.2021.

5 Kirchherr, J., Reike, D. and Hekkert, M. (2017), ‘Conceptualizing the circular economy: An analysis of 114 definitions’ Resources, Conservation and Recycling, Vol. 127, ss. 221-232, s.221, 227.

6 Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Sağlık Örgütü Resmi Web Sitesi, “New WHO Global Air Quality Guidelines Aim To Save Millions of Lives From Air Pollution”, 22.9.2021, Link Erişim tarihi: 14.10.2021.

7 European Environment Agency, “Clean Air Policy Package”, Last modified: 3 Mart 2021, Link Erişim tarihi: 17.10.2021.

8 Avrupa Çevre Ajansı, “Kuruluşlarda Çevresel Performansı İyileştirme”, 3 Mart 2021, Link Erişim tarihi: 17.10.2021. [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]