Logomuz hangi formatta olmalı?

Bu yazıda hem kurumlara hem de şahıslara logo yapma ve logo kullanımı hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum.

Tasarım yaptığım işlerde ve internet ortamında en çok rastladığım problemlerdendir logo kullanımı. Daha doğrusu kulllanılamayan logoların varlığı.

Herşeyden önce logo yaptıran kişi ya da kurumların en büyük sıkıntısı, logolarının orjinal tasarımlarının ve farklı tasarımlara uygun olan ölçüt ve formatlarının ellerinde olmaması. Yani tasarımcıya sunulan logonun ya formatının uygun biçimde olmaması ya da yeterince kalitede olmaması. Peki bu konuda ölçüt ne olmalı, yani çözüm ne?

Öncelikle bir logo yaptırdığınızda, logonun hangi programda yapılacağı büyük önem taşıyor. İki çeşit tasarımsal format var; vektörel ve pixel. Bunlar kullanılan tasarım programıyla ilgili bir durum. Photoshop gibi pixel tabanlı bir programla tasarım yapıldığında çok sağlıklı olmuyor. Bu hiç olmaz ya da tamamen geçersiz bir format değil elbette ama siz ciddi bir kurumsanız (şahısta olabilirsiniz) logonuzun vektörel tabanlı bir programda hazırlanmış olması büyük avantaj sağlıyor.

Mesela ilk aklıma gelen Adobe’nin iki güzel programı var logo çalışması yapılabilecek. Adobe İllistratör ve Adobe İnDesign. Her ikisi de vektörel tabanlı çıktı almanıza olanak sağlıyor.

Bu programlarla yapılan bir çalışmayı PDF formatında çıktı alabilirsiniz. Buda çalışmanızı kalite sorunu yaşamadan istediğiniz kadar büyütebleceğiniz veya küçültebileceğiniz anlamına geliyor. Bu tasarımda çok önemli. Çünkü logonuzu hem internet ortamında hem de basılı materyallerde kullanabileceğinizi göz önüne aldığımızda, kalite büyük  önem taşıyor. Kalitesiz bir logo ile kaliteli bir çalışma yapmak zor.

Zaman zaman yaptığım çalışmalarda yaşadığım en büyük sorun, bana verilen logonun çok kalitesiz ve istedim şekilde, çalışabileceğim bir formatta olmaması.

Bir kaç önerim olsun.

Öncelikle bir logo yaptıracaksanız, bunun vektörel formatta çıkışı alınabilen bir program ile yapılmasını talep edin. Veya daha önce bir logo yaptırmışsanız, o logo çalışmasının orjinal halini grafik tasarımcınızdan talep ediniz. Eğer mümkünse (ki mümkün) çalışma dosyasını da talep ediniz. Belki logonuz üzerinde ilerleyen zamanlarda ufak değişklikler yapmak isteyebilirsiniz. O nedenle çalışma dosyası da mutlaka elinizin altında bulunsun.  Yukarıda bahsettiğim gibi, eğer logonuz PDF formatında elinizde bulunursa, bunu sonradan yaptıracağınız her tür çalışmada rahatlıkla kullabilirsiniz.

Eğer logonuz PDF formatında değilse veya kaliteli bir şekilde PNG formatında değilse, yaptıracağınız ve logonuzu kullanacağınız herhangi bir çalışmada hiç hoşlanmayacağınız bir tasarımla karşılaşabilirsiniz. İlk aklıma gelen ve çok sık yapılan bir hatayı söylemeden geçemeyeceğim. O da şu; mesela renkli zeminli bir afiş çalışması yapılıyor ama logo jpeg formatında olduğundan logonun olduğu kısmın zemini beyaz olarak kalıyor. Eğer PDF veya PNG formatında logonuz elinizde yoksa, bu kaçınılmaz bir sonuç. PNG çıktılarda da mutlaka zemin renksiz olarak bırakılmalı. Ki tasarımcı logonuzu istediği rengin üstüne rahatlıkla yerleştirebilsin ve çalışmada logo kısmının zemini istenmeyen bir renk almış olmasın.

Özetleyecek olursam; logomuzu mutlaka vektörel tabanlı bir program ile yaptıralım. Bunların en çok kullanılan ve bilinenleri Adobe İllistratör ve Adobe İnDesign’dır. Ve çalışma bittikten sonra grafikerden mutlaka çalışmanın orjinal dosyasını talep ediniz. Ki sonradan üzerinde değişklik yapabilesiniz. Ve tabi ki PDF formatında çıktısınıda. Logonuzu JPEG, TIFF gibi çeşitli resim formatlarında tutmanıza hiç gerek yok. Çünkü PDF her tür çalışmada kullanılabilmektedir.

Logolarımızın bizi yani şahsımızı veya firmamızı temsil eden en önemli şey olduğunu düşünürsek, logo çalışmalarında mutlaka yukarda saydığım konulara dikkat edilmeli.