Maaş Bordrolarındaki İmzanın Kime Ait Olduğunun Tespit Edilmesi

Düzenlenen ücret bordrolarında işçinin imzasının bulunması halinde bordrodaki bilgilerin aksi ancak ve ancak yazılı delillerle ispat edilebilir. Ancak aksinin yazılı delil ile ispat edilebileceği bordrolar imzalı ve tahakkuklu bir bordro olmak zorundadır. Yani örneğin bordroda fazla çalışma yapıldığı ve buna ilişkin bir ödeme yapılmış olduğu görünüyor ve bu bordro işçi tarafından hiçbir ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanmışsa, o bordronun aksini iddia eden bir işçi bu iddiasını sadece yazılı delil ile ispat edebilecektir. İşçi eğer o bordroda görünenden daha fazla bir mesai yaptığını iddia ediyorsa, imzalarken bu konuda herhangi bir ihtirazi kayda yer vermediği için bu iddiasını yazılı bir delille ispat etmek durumunda kalacaktır.

Eğer düzenlenen bordroda işçinin imzası var ama tahakkuk yoksa yani örneğin fazla çalışma tahakkukunun sıfır olması durumuna, sıfır tahakkuk bir tahakkuk olarak kabul edilmeyecektir. O nedenle o bordroya imzalı bir bordro muamelesi yapabilmek mümkün olmayacaktır. Tahakkuku sıfır olan imzalı bir bordronun ispat gücünün, tahakkuklu ve imzalı bir bordro ile aynı olduğundan söz edilemez.

Ya da bazı durumlarda bordronun altına işçinin fazla çalışma yapmadığı ve/veya yapıldığı takdirde karşılığının ödendiği gibi matbu ifadelerin konulmakta olduğu görülmektedir. İmzalı bordrodaki söz konusu ibarelerin de hukuken hiçbir değeri bulunmamaktadır. Bordroda söz konusu ibarelerin bulunması işçinin işverenini ibra ettiği şeklinde yorumlanamaz.

Ana kural tahakkuklu ve imzalı bordronun aksinin ancak yazılı bir delille ispat edilebileceği yönünde olmakla birlikte bunun istisnaları da bulunmaktadır. Şöyle ki; Bu istisnaların başında yukarıda da ifade etmiş olduğumuz üzere bordroya işçi tarafından ihtirazi bir kayıt konulması gelmektedir. Eğer işçi fazla çalışmasının 10 saat değil de 20 saat olduğu yönünde bordroya bir kayıt düşerek imzalamışsa artık o bordronun aksi tanık deliliyle bile ispat edilebilecektir.

Bir diğer istisnai durum ise imzalı bordroda sembolik tahakkukların bulunması halidir. İşverenlerin, imzalı ve tahakkuklu bordronun ispat gücünden yararlanabilmek ve herhangi bir uyuşmazlık halinde sırf işçi imzasını alarak o dönemleri hesaplama dışında bırakabilmek adına aylık bordrolarda sembolik tahakkuklara yer vermeleri haline sıkça rastlanmaktadır. Örneğin, bordrolar incelendiğinde aylık bazda 1 saat fazla çalışma tahakkuku gösterildiği anlaşılmaktadır.

Bu tarz durumlarda mevcut diğer bilgi, belge ve dosya içeriğinden işçinin aslında çok daha fazla çalıştığının anlaşılması halinde Yargıtay bu durumu kanundan doğan bir hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirmiş ve 9 ve 22. Hukuk Daireleri’nin birleşme kararı üzerine alınan ilke kararları ile işbu kanuna karşı aykırılığın hukuk düzenimizde hiçbir şekilde korunmayacağını açık bir şekilde ifade etmiştir. Örneğin işverenin kendi tanıkları bile yapılan fazla çalışmanın daha fazla olduğunu doğruluyor ise yapılan tahakkukun esasen göstermelik bir tahakkuk olduğu anlaşılacaktır. Bunun sonucunda alınan ilke karar uyarınca sembolik tahakkuk içeren dönemlerin yapılacak hesaplamadan dışlanması yerine mahsup yöntemine geçileceği kabul edilmiştir.

Normal şartlar altında imzalı ve tahakkuklu bordroda ana kural o dönemin hesaplama dışında bırakılmasıyken göstermelik bir durum olması halinde yazılı delil aranmayacak ve tanıklarla ispat kabul edilecektir. Hesaplama yapılırken de görünen tahakkuk miktarlarının mahsup edilmesi yoluna başvurulacaktır.

ÜCRET TEDİYE BORDROLARINDA İŞÇİ İMZASININ MAHİYETİ ve ÜCRETE İLİŞKİN İHTİLAFLARDA ETKİSİ

İşveren ve işçi arasındaki İş Sözleşmesinin akdedilmesiyle başlayan iş ilişkisi, işçinin çalışması sonucunda ücret ödemesi, izin uygulamaları ve çalışmayla ilgili ihtarlar ile devam etmekte ve emeklilik veya sözleşmenin feshi ile son bulmaktadır. İşçi ve işveren arasındaki iş ilişkisinin bütün aşamalarında yapılan işlemlerin kayıtlarının tutulması özellikle bir uyuşmazlık halinde sorunun çözümü ve hakkın ispatı için önem arz etmektedir.

işçi avukatı gaziantep iş hukuku

Bordronun İmzalanmasının İşçilik Alacaklarına Etkisi

Maaş bordrosunu tanzim eden işveren, o aya ilişkin işçiye ödediği ücret ve primlerin ilgili bordroda yer aldığını beyan ve kabul etmektedir. Bu nedenle İş Mahkemelerinde işçilik alacaklarına veya diğer davalarda ücretin tespiti için ücret bordroları önem taşır. Maaş bordrosunun bir diğer önemi ise işçinin onu imzalaması halinde yapılacak yargılamalarda artık en önemli delil haline gelmesidir. Gerçekten de bir işçinin maaş bordrosunu imzalaması maaş bordrosunun delil niteliğini tamamıyla değiştirmektedir. Bordroyu imzalayan çalışan, artık bordro içeriğini de kabul etmiş sayılacaktır.

İş Mahkemelerinde yapılan yargılamalarda davacı işçilerin genellikle en önemli delili tanıklardır ve tanık beyanları doğrultusunda işçinin alacakları ve diğer hususlar kanıtlanabilmektedir. Lakin maaş bordrosunun imzalanması halinde artık ortada yazılı bir delil olduğundan ötürü tanık beyanlarının önemi azalacak, maaş bordrosu içeriğine göre ise tanıkların beyanları delil olarak kabul edilemeyecektir.

Maaş bordrosunun içeriğinde işçinin ücreti ve diğer hak kazandığı primler ve alacakların yer aldığını belirtmiştik. Şayet maaş bordrosu içerisinde işçiye o ay fazla çalışma ücreti ödemesi yapıldığı belirtilmiş ve işçi de bordroyu imzalamış ise açılacak alacak davasında fazla mesai ücreti tanık ile kanıtlanamayacaktır. Maaş bordrosunun imzalanması ile birlikte işçi artık bordroda yazan çalışma saati kadar fazla çalışma yaptığını kabul etmiş sayılacaktır. Artık bir yazılı delil vardır ve davanın tarafları bu yazılı delili kabul etmişlerdir. Bu nedenle ancak başkaca bir yazılı delil söz konusu ise (örneğin işe giriş çıkış kayıtlarını gösteren yazılı ve imzalı listeler, kart okuma sistemi kayıtları vb.) işçi fazla mesai yaptığını iddia edebilir. Bu nedenle, bordronun imzalanması, işçilik alacakları davasında önemli bir delil niteliği taşımaktadır.

1-Ücret Ödeme Bordrolarının İmzalı Olması:

İşçi tarafından imzalanmış ücret tediye bordrosunun işveren açısından bir delil olduğu açıktır. Nitekim Yargıtay’ın genel içtihadı imzalı ücret bordroları sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğinde olduğu yönündedir. Ör. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 16.12.2014 tarihinde 2013/27146 E. 2014/35923 K. sayılı kararı şöyledir; ‘ Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir .

2-Ücret Ödeme Bordrolarının İmzasız Olması:

İşçi ve işveren ücret ödemesini, fazla çalışmaları tanık dahil her türlü delille ispat edebilir. Bu bağlamda, banka dekontları, makbuzlar, puantaj cetvelleri, b ordrolar, hesap pusulaları ile kamera kayıtları, iş yeri giriş-çıkış kayıtları, tanık ifadeleri, parmak izi okuyucu kayıtları, mail yazışmaları gibi her türlü delil ispat için mümkündür. Ücret ödeme bordrolarının imzasız olması halinde ücrete ilişkin iddialar tanık dahil her türlü delille ispat edilebilecektir. Bu durumda işçi imzasının olmadığı bordroya ilişkin ücret iddiasını şahit vb. ile kolaylıkla ispat edebilecektir. İşveren ise imzasız bordrodaki bilgilerin doğruluğunu başka delillerle ispat etmeye çalışacaktır.

3-İmzalı Ücret Ödeme Bordrosunun Gerçeği Yansıtmaması:

İmzalı ücret bordrolarının yazılı delil hükmünde olduğu, imzalı bordroda yazılı olan ücret, fazla mesai ücreti, haftasonu, bayram ve ulusal tatil günlerinde çalışma ücreti, yıllık izin ücreti gibi ücretin aksini iddia eden işçinin iddiasını ancak yazılı delille ispat etmesi gerektiği Yargıtay’ın yerleşik kanaati ydi. Ancak Yargıtay’ın 2014 yılından sonra verdiği bazı kararlarda bu içtihatından uzaklaştığı, itirazi kayıt konulmamış imzalı ücret bordrosunda gösterilenden çok daha fazla çalışma veya ücret ortada ise, bordroya itibar edilmemesini yönünde kararlar verdiği görülmektedir.

YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ 2017/7586 E. , 2019/19040 K.

“……….Sunulan belgelerdeki imzaların davacı tarafından inkar edilmesi üzerine imza incelemesi yaptırılmış, hem Adli Tıp hem de İstanbul Kriminal Daire Başkanlığı raporlarında belgelerdeki imzaların davacının eli ürünü olup olmadıklarının tespit edilemediği açıklanmıştır. Oluşan belirsizlik, iş hukukunun temel ilkelerinden olan işçi lehine yorum ilkesi karşısında davacı işçi aleyhine yorumlanamaz………..”

Bu konun hakkında benzer makaleler için tıklayın

5/5 - (2 votes)