Bir iş sözleşmesinin sona ermesi esas olarak, eğer belirli süreli iş sözleşmesi ise sürenin dolması halinde, belirsiz süreli iş sözleşmesi ise bildirim yapılması halinde gerçekleşmektedir. İş ilişkisi devam ederken bazı davranışların yapılması ve/veya bazı durumların ortaya çıkması halinde iş sözleşmesinin herhangi bir bildirim yapılmasını veya sürenin dolmasını beklemeden derhal feshi yapılabilmektedir.
Bu gibi durumlar haklı fesih nedenleri olarak karşımıza çıkmaktadır. 4857 Sayılı İş Kanunu ’nun 25. maddesinde ise işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı düzenlenmiştir. Kanuna göre; süresi belirli olsun veya olmasın işveren, kanunun 25. maddesinde sayılan hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir.
İş Kanunu’nun 25. maddesinde işverene haklı fesih imkânı veren haller iki başlık halinde düzenlenmiştir. Bunlardan biri “Sağlık Sebepleri” bir diğeri ise “Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına Uymayan Haller ve Benzerleri” dir. İşçinin devamsızlık yapması sebebiyle işverene tanınan derhal fesih imkânı da Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına Uymayan Haller ve Benzerleri başlığı altında sayılan hallerden biridir. Bu yazıda, İş Kanunu’nun 25/II-g bendinde düzenlenen işçinin devamsızlığı sebebiyle iş sözleşmesinin derhal feshi ile ilgili devamsızlık hallerinin neler olduğu, işverenin derhal fesih hakkını nasıl kullanacağı ve feshin sonuçlarının neler olduğu, ilgili mevzuat ve Yargıtay içtihatları uyarınca açıklanmıştır.
Çalışma hayatında İnsan Kaynakları Müdürlüklerinde çalışanları meşgul eden konuların başında işçilerin işverene haber vermeden işe gelmedikleri durumlar karşısında nasıl bir yol izleyerek iş akdi feshi konusunda sorunlar oluşmaktadır.
Çalışanlar ise haksızlığa uğrayarak İhbar ve Kıdem Tazminatı almadan işten çıkartıldıklarını öne sürerek Bölge Çalışma Müdürlüklerine şikayet etmektedirler.
Bunun yanında İş Mahkemelerinde dava açılarak haklar aranmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunun 25.Maddesinin II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri bendinin (g) alt bendine dayanılarak karar verilmektedir.
”İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.”
Açıklamak gerekirse;
1.)İşçi İzin almadan yada haklı ,geçerli,inandırıcı bir sebebe dayanmadan,
2.)Ardı ardına 2 İşgünü ihlal etmesi,
3.)Bir ay içinde 2 defa herhangi bir tatili gününden sonra başlayan ilk iş günü,
4.)Bir ay içinde arka arkaya olmadan üç iş günü işe gelmemesi,
Bu şartlar karşısında işveren haklı nedenle iş akdi feshini gerçekleştirebilir.
İşveren fesih hakkını İş Kanunu 26.maddesinde belirtilen süre içinde kullanmak zorundadır.İşveren bu eylemi öğrendiği andan itibaren 6 işgünü içinde yerine getirmelidir.
Ayrıca her ne kadar Yasada olmazsa olmaz olarak belirtilmemişse de uygulamada genellikle işverenler bahsi geçen tutanakları en az iki iş günü düzenledikten sonra işçiye mazeretini bildirmesi için süre içeren bir ihtarname göndermektedir. Burada da sıklıkla hata yapılmakta ve ihtarnamede belirtilen süre geçmeden işçinin iş akdi feshedilmektedir.
Önemli olan ihtarnamenin işçiye tebliği tarihinden itibaren sürenin başlatılmasıdır. Ancak genellikle işverenler ihtarnamenin tebliği tarihini değil düzenlendiği tarihi esas alarak süreyi başlatmakta ve böylece ihtarnamede belirtilen süre dolmadan işçinin iş akdini feshetmektedir. Bu durumda işveren, her ne kadar haklı olarak işçinin iş akdini feshettiğini düşünse de yapılması gerekenler hatalı olduğu için haksız fesih yapmış konumuna düşmektedir.
Son olarak yukarıda belirtilen hususlar usulüne uygun olarak yapıldıktan sonra işçinin SGK çıkışının “29” “İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih” kodu ile yapılması gerekmektedir.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklatın