Mehmet Sami Kılıç: ÇEDBİK afet bölgesinde yeşil bina kriterleri için üzerine düşeni yapmaya hazır

İnşaat Dünyası Dergisi Mayıs-Haziran 2023 sayısının “Marka” bölümünde ÇEDBİK Başkanı Mehmet Sami Kılıç’ı ağırladı. ÇEDBİK’in deprem sonrası yaptığı çalışmaları anlatan Kılıç, “Yeşil bina ve yeşil yerleşim sistemlerini oluşturan kılavuzun en önemli ve olmazsa olmaz kriteri, arazi kullanımı içinde bölgede afet durumuna uygun bina yapımıdır. ÇEDBİK olarak 11 ilimizin yeniden yapılandırılması; başta şehir planlaması ve bölgeye uygun olarak inşa edilecek binaların yeşil bina kriterlerine uygunluğu hususunda üzerimize düşen sorumluluğu almaya hazırız” dedi.

Kahramanmaraş’taki 7,7 ve 7,6’lık depremler sonrası ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç olarak afet bölgesi ile ilgili değerlendirmeniz nedir? ÇEDBİK 11 ilimizin yeniden inşasında nasıl bir rol üstlenebilir?

​Kahramanmaraş bölgesinde yaşanan ve hepimizi yasa boğan bu depremi; birçok bilim insanının defalarca altını çizdiği bir gerçeğin kaçınılmaz sonucu olarak yorumluyorum. Binaların insanlar için yapılması gerektiği gerçeğinden uzak bir yaklaşım benimsendiği için maalesef ki bu kayıplar yaşandı.

Yeşil bina ve yeşil yerleşim sistemlerini oluşturan kılavuzun en önemli ve olmazsa olmaz kriteri, ​arazi kullanımı içinde bölgede afet durumuna uygun bina yapımıdır. Bu kriter sadece depremi değil su baskını, sel ve benzeri afetleri de dikkate alır. Bu noktada yeni şehirleşme için oldukça önemli yönlendirmeler içeren yeşil bina veya yerleşke kriterlerinin önemli bir rol üstlenmesi gerektiğine inanıyoruz. ÇEDBİK olarak 11 ilimizin yeniden yapılandırılması; başta şehir planlaması ve bölgeye uygun olarak inşa edilecek binaların yeşil bina kriterlerine uygunluğu hususunda üzerimize düşen sorumluluğu almaya hazırız. Diğer yandan kurulacak komitelerde bu kriterleri baz alan bir bakış açısı ile işin tam tasarım aşamasında yer almamız gerektiğine ve uygulama noktalarının yine aynı kriterlerin baz alınarak takip edilmesi gerektiğine inanıyoruz.

DEPREM BÖLGESİNDE YENİ ŞEHİRCİLİK ANLAYIŞINDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN ÖNEMİ

Kahramanmaraş’taki 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler gayrimenkul sektörünü nasıl etkileyecek? 2023 öngörünüz nedir? Kısaca anlatır mısınız?

​Maalesef bu depremler sadece gayrimenkul sektörünü değil, tüm ülkemizi ve hayatlarımızı etkiledi. Buradan çıkarmamız gereken önemli dersler olduğunu düşünüyorum. Anlık rantlar ve kazançlar uzun vadede telafisi pek mümkün olmayan acılara dönüşebiliyor. Deprem riski acilen ve amasız bir şekilde bertaraf edilmesi veya en aza indirilmesi gereken bir konu. İklim krizi ise deprem kadar ani acılar yaşatmasa da uzun vadede çözülmesi çok daha zor olacak ve yeni nesillerin yaşam kalitesini ciddi ölçüde olumsuz etkileyebilecek bir diğer sorun. İnşaat ve gayrimenkul sektöründe sürdürülebilirliği anlatma çabamızın temel nedeni bu. Bu sadece deprem veya afet dirençli tasarımı değil, aynı zamanda yaşam kalitesinin arttırılmasını, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik öğelerini de içeren bir yaklaşım.

Esas depremler sonrasında ortaya çıkacak yeni şehircilik anlayışında sürdürülebilirliğin yerinin ne olacağıdır. Yeni yapılacak şehirlerin binalarıyla, altyapısıyla, ulaşımıyla hem daha dirençli hem de daha yeşil ve sürdürülebilir olması en öncelikli hedeflerimizden biri. Biz bu konunun gündemden düşmemesi ve gerekli önemin verilebilmesi adına hem kamu ve hem de özel sektör boyutunda gerekli aksiyonları almaya ve desteği vermeye devam edeceğiz.

ÇEDBİK Başkanı Mehmet Sami Kılıç

SAĞLIKLI BİR GELECEK ANCAK SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ÇEVRE POLİTİKASI İLE MÜMKÜN

Deprem ülkesi olan ve kentsel dönüşümün önemli bir ihtiyaç olduğu Türkiye’de geleceğin binaları nasıl olmalı? ÇEDBİK sürdürülebilir kentsel dönüşüm, enerji verimliliği ve yeşil bina konularına katkı sağlamak için hangi çalışmaları yürütüyor?

​Binaların insanlar için olduğunu ​yeniden belirtmek isterim. Sağlıklı bir gelecek ancak sürdürülebilir bir çevre politikasını temel almış bina tasarımları ve uygulamaları ile mümkün! Bu noktada insanın ve tüm canlıların güvenli barınma imkanlarını sağlayacak sistemlerin bir an önce uygulamaya alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu da ancak yeşil bina sistemleri ile hayata geçebilir. Bu sistemlerin sahip olduğu tasarım ve uygulama detayları; insan yaşamının kalitesini arttırmanın yanında enerji, su, ısınma gibi harcamaları en verimli biçimde kullandırmak ve elbette binanın inşası, hayata geçtikten sonraki kullanımı ve tüm yaşamı boyunca en az karbon salınımını sağlar.

ÇEDBİK geçtiğimiz yıl “Türkiye’nin Yeşil Bina Zirvesi’22” ile sektör açısından önemli bir etkinliğe imza attı. ÇEDBİK’in bu yılki faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?

​ÇEDBİK olarak bu yıl, Avrupa Birliği projeleri noktasında oldukça yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Mevcut projelerin kazanımlarının konuşulacağı, özellikle AB Yeşil Bina Politikalarının takip edilerek Türkiye’ye uyumu konusunda çalışacak bir ‘’AB Yeşil Bina Politika Merkezinin’’ kurulma çalışmaları bu seneki hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra ‘’yeşil bina sistemleri ve afetler’’ ana teması ile spesifik konularda uzmanların ve sektör temsilcilerinin görüşlerinin paylaşacağı ‘’​ÇEDBİK Diyalog Günleri’’ düzenlemeyi planlıyoruz. Diğer yandan üniversitelerin ilgili bölümlerinin katılacağı ‘’Afet sonrası devreye girecek bölgesel geçici destek alanları’’ konulu bir yarışma için de hazırlıklarımız devam ediyor. ÇEDBİK Zirvesi’23 için ise komitelerimizin çalışmaları sürüyor.

ÇEDBİK KONUT VE ÇEDBİK TİCARİ BİNALAR SERTİFİKALARIMIZ AKTİF

ÇEDBİK’in B.E.S.T-Konut Sertifikası hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Sertifikayı alma koşulları nelerdir?

​ÇEDBİK Konut ve ÇEDBİK Ticari Binalar sertifikalarımız aktif olarak çalışıyor. KİPTAŞ Paşa Konutlarının ilk sertifikaları verildikten sonra kazandığımız tecrübe ile BEST’i daha güncel bir hale getirdik. Amacımız bu sene 3. periyodu dolmadan mevcut bina ve diğer bina tipolojisinde BEST’i kullanılır hale getirmek. Sertifikayı almak için tasarım aşamasında proje sahibinin başvurması gerekiyor. ​Aşağıda basit akışı görebilirsiniz.

Sertifika almak için projelerin gerek tasarımda gerek uygulamada kılavuzda belirtilen şartları değerlendiriliyor ve aldığı puana göre sertifika tipi belirleniyor. Kriterlerin ana başlıkları ve aldıkları puana göre sertifika dereceleri aşağıdaki gibidir.

Dernek olarak sadece kılavuzu oluşturmadık. Başvuru kılavuzu, yönetmelik ve değerlendirme kılavuzunu oluşturup tüm akışı bir prosedüre bağlayarak belgenin kalitesini sabitledik.

TÜRKİYE’DE GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN ACİLİYETİ VE ÖNEMİ

ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı olarak Türkiye’de gayrimenkul sektöründe sürdürülebilirliğin önemi ve aciliyeti hakkında neler söylemek istersiniz?

Dünya genelinde her sektörün en önemli gündem maddesi hiç şüphesiz sürdürülebilirlik! Diğer yandan bu kadar önemli ve öncelikli bir gündemden gayrimenkul sektörünün muaf olması düşünülemez. Türkiye’de gayrimenkul sektöründe sürdürülebilirliğin aciliyeti ve önemini aşağıdaki gibi sıralamak mümkün.

İklim Değişikliği ve Çevresel Etki: İklim değişikliği risklerine karşı hassas bir konumda bulunan ülkemizin özellikle kıyı bölgelerinde; deniz seviyesi yükselmesi, iç bölgelerde ise aşırı sıcaklık dalgalanmalarından kaynaklanan iklim değişikliği etkileri görülüyor. Bu durum gayrimenkul sektörünün, enerji verimliliği, su tasarrufu, atık yönetimi ve doğal kaynakları koruyan malzemelerin kullanımı gibi sürdürülebilir uygulamaları ivedilikle benimsemesi gerektiği anlamına gelir.

Ekonomik Sürdürülebilirlik: Sürdürülebilir yapılar genellikle daha düşük işletme ve bakım maliyetlerine sahiptir. Diğer yandan enerji verimli yapılar ve yeşil binalar genellikle daha yüksek kira getirileri ve daha yüksek mülk değerleri sağlarlar. Bu nedenle, sürdürülebilirliğin ekonomik yönü, gayrimenkul sektöründe büyük bir önem taşır.

Sosyal Sürdürülebilirlik: Gayrimenkul sektörü, toplulukların yaşadığı ve çalıştığı mekanları tasarlama ve yönetme açısından önemli bir role sahip. Sürdürülebilir gayrimenkul uygulamaları ise daha sağlıklı ve daha yaşanabilir ortamlar hedeflediği için toplumların genel refahına ve yaşam kalitesine katkıda bulunur.

Yasal Düzenlemeler ve Teşvikler: Türkiye’de ve dünya genelinde, hükümetler sürdürülebilir yapı uygulamalarını teşvik etmek ve zorunlu kılmak için giderek daha fazla düzenlemeye gidiyorlar. Bu durumun gayrimenkul sektörünün sürdürülebilir uygulamaları benimsemesi için ek bir itici güç oluşturduğunu düşünüyorum.

Müşteri Talebi: Günümüzde giderek daha fazla müşteri ve yatırımcının, sürdürülebilir uygulamaları benimseyen gayrimenkullere olan ilgisini artırdığını görüyoruz. Bu, sektörün bu talebi karşılamak için sürdürülebilir uygulamaları benimsemesinin kesinlikle gerektiğini bizlere gösteriyor. Ayrıca, özellikle genç kuşaklar arasında, çevreye duyarlı yaşam alanlarına olan talepler artıyor. Bu nedenle, gayrimenkul sektörünün bu trende ayak uydurması ve gelecek nesillere uygun yaşam alanları sunabilmesi için sürdürülebilirlik uygulamalarını benimsemesi oldukça önemli.

6. Teknolojik İnovasyon: Teknoloji, sürdürülebilirlik uygulamalarının benimsenmesini kolaylaştırabilir. Yeni malzemeler, enerji verimli teknolojiler ve inşaat teknikleri, binaların çevresel etkisini azaltabilir ve enerji verimliliğini artırabilir. Gayrimenkul sektörümüzün bu teknolojik yenilikleri benimsemesi ve uygulaması, sürdürülebilirlik çabalarının önemli bir parçası olacaktır.

Rekabet Avantajı: Sürdürülebilir uygulamaları benimseyen gayrimenkul şirketleri, rakiplerine göre farklılaşabilir ve rekabet avantajı elde edebilirler. Bu, hem müşteriler hem de yatırımcılar için çekici olabilir ve bu şirketlerin uzun vadede başarılı olmasını sağlayabilir.
Sonuç olarak, sürdürülebilirlik, çevresel, sosyal ve ekonomik boyutları ile Türkiye’deki gayrimenkul sektörü için kritik bir önem taşımaktadır. Sektörün bu alanda atacağı adımlar hem bireysel gayrimenkul projelerinin başarısı hem de genel olarak Türkiye’nin sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemesi için çok önemlidir.

YAPI SEKTÖRÜNDE ÖNEMLİ BİR ODAK NOKTA: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Sürdürülebilirliğin geleceğimiz için öneminin giderek arttığı günümüzde, yapı sektörünün üzerine düşen sorumluluklar ve ortaya çıkan fırsatlar nelerdir? Avrupa Birliği’nin zorunlu kıldığı Yeşil Mutabakat çerçevesinde değerlendirir misiniz?

Sürdürülebilirlik, yapı sektörünün önemli bir odak noktası haline geldi. İklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda, yapı sektörünün üzerine düşen sorumluluklar ve ortaya çıkan fırsatlar şunlardır:

1. Enerji Verimliliği: Yapı sektörü, enerji tüketiminin önemli bir bölümünü oluşturduğundan, enerji verimli binaların tasarımı ve inşası büyük önem taşıyor. Bu, yalıtım, aydınlatma, ısıtma ve soğutma sistemleri gibi enerji verimli teknolojilerin kullanılmasıyla sağlanabilir.
2. Yenilenebilir Enerji Kaynakları: Yapı sektörü, binaların enerji ihtiyacını karşılamak için güneş, rüzgar ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını entegre etme fırsatına sahip. Bunun enerji bağımlılığını azaltırken enerji maliyetlerini de düşürdüğü unutulmamalı.
3. Sürdürülebilir Malzemeler ve Kaynak Kullanımı: Yapı sektörü, doğal kaynakları koruyarak ve geri dönüştürülebilir veya yenilenebilir malzemeler kullanarak çevresel etkisini azaltabilir. Ayrıca, su tasarrufu ve atık yönetimi gibi sürdürülebilir uygulamalar da benimsenebilir.
4. Yeşil Bina Sertifikaları: Yapı sektörü, sürdürülebilirlik standartlarını karşılayan ve ölçen yeşil bina sertifikalarını (LEED, BREEAM, EDGE, YES-TR vb.) benimseyerek sürdürülebilirlik performansını artırabilir.
Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakatı, sürdürülebilirliği ekonomik büyüme ve istihdam ile birleştiren bir politika çerçevesidir. Yapı sektörü için Yeşil Mutabakat kapsamında değerlendirilebilecek bazı önemli noktalar ise şunlardır:

Sonuç olarak, Yeşil Mutabakat çerçevesinde, yapı sektörünün üzerine düşen sorumlulukların sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal açıdan da önemli olduğunu söylemeliyim. Bu çerçevede, sektörün karşı karşıya olduğu zorluklar aynı zamanda büyük fırsatlar da sunar ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemek için bir yol haritası sağlar.

ULUSLARARASI YEŞİL BİNA KONSEYLERİ’NDE TÜRKİYE’Yİ TEMSİL EDİYORUZ

Daha güçlü bir ÇEDBİK için hedeflerinizden bahseder misiniz?

Türkiye’de bu konuda çalışan ilk ve tek dernek olan ÇEDBİK’in çalışmalarının tüm ülkede desteklenmesi gerekiyor. Her geçen gün artan üyelerimizle birlikte bu konudaki farkındalığı güçlendirmemiz, ülkemizin çevre ve şehirleşme politikalarına etkili olmamız daha kolay olacaktır. Uluslararası Yeşil Bina Konseylerinde Türkiye’yi temsil eden derneğimizin Türkiye’nin çevre vizyonunu uluslararası arenaya taşınmasının ayrıca önemini vurgulamak istiyorum. Bu konuda yurtdışında daha etkili olabilmek için ekip arkadaşlarım ve ben bütün gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.