Mirasın Açılmasının Özellikleri ve Şartları

Mirasın açılmasının özellikleri ve şartlarını incelerken Medeni Kanunumuz mirasın geçmesini ve buna bağlı olan hukuki sonuçlara ilişkin hükümlerini ‘’mirasın açılması’’ olarak adlandırmıştır. Mirasın açılmasıyla miras hukukuna ilişkin hükümlerin uygulamaya başlanması da birbirine paraleldir diyebiliriz. Mirasın açılmasının özellikleri ve şartlarını da makalemizde bu mantıkla inceleyeceğiz.

Mirasın Açılmasının Şartları

Mirasın açılmasının şartları incelenirken incelememiz gereken öncelikle mirasın açıldığı an ve mirasın açıldığı yere ilişkin olarak iki şart bulunmaktadır.

Mirasın Açıldığı Yer, Mirasın Açılmasında Yetkili Mahkeme

Mirasın açıldığı yer, yani mirasın açılmasında yetkili mahkeme, miras bırakanın yerleşim yerindeki mahkemedir. Mirasın açıldığı yer, miras sebebiyle sahip olunan hakların, ileri sürülmesi için ve çıkacak uyuşmazlıkların çözülmesi için açılacak davaların yeridir. Dikkat edilmesi gereken miras bırakanın öldüğü yer mahkemesi olmadığıdır. Çünkü bir insan gezide veya tatilde bile ölse yerleşim yerine bakılmalıdır.

Mirasın Açılmasının Hükümleri, Mirasın Açılmasının Sonuçları

Mirasın açılmasının hükümleri, mirasın açılmasının sonuçları dediğimiz zaman mirasçı ve vasiyet alacaklısı olmak açısından birtakım hüküm ve sonuçlar gündeme gelmektedir. Bir kimsenin miras bırakanın ölümü ile onun mirasçısı veya vasiyet alacaklısı olabilmesi için yakını veya eşi vs. olmak tek başına yetmemektedir. Ayrıca Medeni Kanunun aradığı bir takım şartları taşıması gerekir. Mirasçı ve vasiyet alacaklısı olmanın yasal şartlarını ise tek tek ele alacağız.

Miras Açıldığında Mirasçı ve Vasiyet Alacaklısı Olmanın Şartları

Miras açıldığında mirasçı ve vasiyet alacaklısı olmanın şartları; ilk olarak miras bırakanın ölümü anında mirasçı veya vasiyet alacaklısı sağ olmalı, ikinci olarak mirasçılık ehliyetine sahip olunmalı, son olarak da mirastan yoksun olunmamalıdır.

Mirasçı olabilmek için mirasbırakanın ölümünde sağ olunması gerekmektedir. Mirasbırakanın ölümünden önce veya onunla aynı anda ölen kişiler (örneğin trafik kazasında) mirasbırakanın mirasçıları olamazlar. Vasiyet alacaklısı için de durum böyledir. Mirasın açıldığı anda sağ olan mirasçı sonradan ölürse, onun miras hakkı kendi mirasçılarına kalır. Cenin ise, sağ doğmak koşuluyla mirasçı olur. Ölü doğan çocuk mirasçı olamaz.

Miras açıldığında mirasçılık ehliyetine sahip olmak, aslında hak ehliyetinin miras hukuku bakımından bir görünümüdür. Bu açıdan her insan yaşadığı sürece hak ehliyetine sahip olacağından miras bırakanın ölümünde sağ olan kişi mirasçılık ehliyetine sahip olacaktır. Yani örneğin, bir köpek ya da kedi mirasçı olamaz. Bunun dışında tüzel kişilerin yasal mirasçı olabilme imkanı yoktur ama atanmış mirasçı ya da vasiyet alacaklısı olabilme imkanları vardır. Son olarak tüzel kişiliği bulunmayan bir topluluğa belli bir amaç için yapılan kazandırmaları, o topluluk içindeki kişiler, miras bırakan tarafından belirlenen bu amacı gerçekleştirme kaydıyla birlikte edinmiş olurlar; amacın bu yolla gerçekleştirilmesine olanak yoksa, yapılan kazandırma vakıf kurma sayılır.

Mirastan yoksun olmamak, miras bırakanın mirası üzerinde hak sahibi olabilmenin son şartıdır. Medeni Kanun mirastan yoksunluk sebebi olarak birtakım sebepler belirlemiştir. Bu sebepler dahilinde  mirastan yoksun olan mirasçı veya vasiyet alacaklısı miras açıldığında bir hak öne süremeyecektir. Bu konuda daha detaylı bilgi alabilmek için ‘’Mirastan Yoksunluk ve Sebepleri’’ makalemize de bakabilirsiniz.

Mirasçılık Belgesi, Veraset İlamı

Mirasçılık belgesi, mirasçıların mirasçılık sıfatlarını ispata yarayan ve bu sıfatla tereke mal ve hakları üzerinde tasarrufta bulunmasına hizmet eden resmi belgeye denir. Mirasçılık belgesi kesin hüküm oluşturmamakla birlikte kimlerin hangi oranda mirasçı olduklarını da gösteren bir belgedir. Mirasçılık belgesi, yalnızca miras hakkının ispatına yarayan resmi bir senet mahiyetindedir. Aksi ispat edilinceye kadar bu belgede gösterilen kişi mirasçı olarak kabul edilir. Mirasçılık belgesine eski adıyla “veraset ilamı”, “veraset vesikası”, “veraset senedi” de denir. Uygulamada halen veraset ilamı terimi kullanılmaktadır. Medeni Kanun ise “mirasçılık belgesi” kavramını kullanmaktadır.

Mirasçılık Belgesi, Veraset İlamı Nasıl Alınır?

Mirasçılık belgesi, bir diğer adıyla veraset ilamı başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh hukuk mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren mirasçılık belgesi verilir. Mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacaklıları tarafından kendilerine bildirilmesinden başlayarak 1 ay içinde itiraz edilmedikçe, lehine tasarrufta bulunulan kimseye, sulh hukuk mahkemesince atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verilir. Mirasçılık belgesinin geçersizliği her zaman ileri sürülebilir. Bu belgenin aksinin her türlü delil kullanılarak kanıtlanması mümkündür.

Mirasın Açılmasının Özellikleri ve Şartlarıyla İlgili Yargıtay Kararları

‘’…Miras ölümle açılır. Hiçbir işleme tabi olmadan kendiliğinden mirasçılarına intikal eder. Mirasçı olabilmek için, miras bırakanın vefatı anında sağ ve mirasçılığa da ehil olması gerekir. Bir kişinin mirasçılığa ehil olup olmadığı mirasın açıldığı gündeki hukuki statüsüne göre de belirlenir…’’ (YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2005/2-308 K. 2005/345 T. 25.5.2005)

‘’…Verilen mirasçılık belgesi kararının çekişmesiz yargı kararı niteliğinde olmakla şekli bakımından kesinleşmiş olsa bile maddi hukuk açısından kesin hüküm teşkil etmemesine, her zaman aksinin iddia ve ispatının olanaklı olmasına ve aksi ispat edilene kadar geçerli olup içeriğine göre işlem yapılması gerekmesine göre karar verilmesine…’’ (YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2011/7-27 K. 2011/131 T. 13.4.2011)