Mirsayid Sultan Galiyev Kazanlı Müslüman Türk ailesine mensuptur. 13 Temmuz 1892 yılında bugünkü Başkırdistan Özerk Cumhuriyetinin İsterlitamak bölgesi, Kırmıskalı kasabası, Elimbetova köyünde dünyaya geldi. Babası Mir Said Haydar Galiyevdir. Annesi Aynilhayattır. Büyük bir aileye mensup olan Galiyev on iki kardeşi vardır. Babası Kırmıskalı kasabasına öğretmendir. Galiyev de ilköğrenim bilgilerini babasından almıştır. Ayrıca babasından Rusça’ da öğrenmiştir. Biraz da klasik Arapça biliyordu. Çocukluğu bütün Rusya Türkleri gibi çarlık döneminin kültür asimilasyonu altında geçmiştir, 20. Yüzyılın Türk Dünyasında başlayan cedidcilik hareketlerinden etkilenmiştir. Kazandaki Tatar Pedagoji enstitüsüne gider. Rus dili edebiyatı okur.
Galiyev’in fikirlerinin oluşması ve gelişmesinde bu okulun çok büyük yeri vardır. Devrimcilerle ile ilişkisi bu okulda başlamaktadır. Marksist düşünceye ait temel bilgileri bu okulda alır. Bu okul sıralarında Rus devrimci hareketiyle iş birliği yapmanın gerekli ve hatta zorunlu olduğunu düşünmüştür. Okulu birincilikle bitirir.
Mezun olduktan sonra bir süre öğretmenlik yapar ve 1900 yılında Ufa belediyesinde kütüphane memuru olarak çalışır. 1905 yılından sonra gazetecilik yapmaya başlar. “Ufa Postası”, Tormyıs (Hayat) isimlerindeki milliyetçi-toplumcu çizgideki Ufa gazetelerinde Sukhu, UI, MS, Kırmaskalinis takma adları ile yazılar yazar. Birinci Dünya savaşı sırasında Azerbaycan’a gider. Bakü’de bulunan bir Tatar öğretmen okulunda öğretmen olarak çalışır. Bu sırada Mehmet Emin Resulzade’nin başkanlığını yaptığı Müsavatçıların içine girer. Müsavatçıların çıkardığı bazı gazetelerde “Kölkbaş, Mirsayid” mahlasları ile yazılar yazar.Bu gazetelerde yazdığı yazılar daha ziyade milliyetçi ve radikal yazılardır. 1915 te öğretmenlik mesleğine geri döner. Öğretmen iken “Savaşçı Tatar Sosyalist Örgütü”nü kurar.
1917 devrimi onu Bakü’de yakalar. Fakat 1917 nisan sonuna kadar, Rusya’daki Müslüman dünyasını sarsan hareketle aktif bir görev almaz. Bu tarihte Müslüman Kongresi Yürütme Komitesinin sekreterliğini yürütmek üzere Moskova ya çağırılır. Kongre bittikten sonra Kazan’a döner. Böylelikle 20 yıl sürecek olan siyasal yaşamı başlamış olur. Galiyev Menşeviklerden ayrılıp Bolşeviklerin tarafında geçer bunu da şöyle açıklar: “Yüreğimin üzerinde büyük bir ağırlıkla yüklenen milletimin sevgisi yüzünden Bolşevizme geldim.” Sözünden anlaşılacağı üzere Bolşeviklerin ona ne yapacaklarından habersiz olduğunun açık kanıtıdır. 1918 yılı Ocak ayında III. Rus Komünist partisi kongresine katılmıştır. Şubat 1918’de Stalin’in başkanlık yaptığı Milliyetler Halk Komiserliği Teşkilatına Stalin’in onayı ve isteği ile katılır. Stalin ile birlikte bu tarihten sonra çalışmaya başlar. 15 Şubat 1918’de Milliyetler Halk Komiserliği bünyesinde bir ideoloji enstitüsü kurulur. Adı “beyin bankası” dır. Sultan Galiyev de bu ekibin içinde yer alır.
Sultan Galiyev ve Molla Nur Vahidov Türk Müslüman Teşkilatını kurarlar, bu teşkilatın adı Müslümanlar Büro (MUSBURO) dur. Çek askerleri Bolşeviklere başkaldırmışlardır. Kazan şehrini işgal etmişlerdir. Bunun üzerine Sultan Galiyev ve arkadaşı Molla Nur Vahidov, Türkiye Türklerinden olan Mustafa Suphi ile birlikte Kazan’ı işgalden kurtarmak için cepheye giderler. Bu müdafaa esnasında Molla Nur Vahidov Çek askerleri tarafından esir alınır ve kurşuna dizilir. Galiyev için bu kayıp çok büyük olmuştur. Fakat Galiyev Molla Nur’un ölümünden sonra Türk (Müslüman) Komünist Partisinin başına geçer. İşgal sırasında işgalin dışında kalan Rusya – İslam topraklarına döner. Galiyev, bu günlerde artık şu gerçeği görmüştür: Sovyet Rusya girdiği bölgelerde Sovyetleştirme, Ruslaştırma ve asimilasyon yapmaktadır. Galiyev bu asimilasyon faaliyetlerine vakıf olduktan sonra Başkırt hükümeti başkanı Zeki Velidi Togan ile temas yollarını arar.
Kasım 1918’de Rusyadaki Türk Komünistleri “Birinci Müslüman Komünistleri Kongresi”nde toplanırlar. Bu kongrede Stalin ile Galiyev arasında ters düşüş aşikâr olarak görülmeye başlanmıştır. Stalin Galiyev’e açık tavır almaya başlar. Galiyev yeni bir proje sunar “federatif esaslar halinde Rus komünist partisi ile ayrı ve bağımsız Müslüman Türk Komünist partisi”.
Sultan Galiyev, Zeki Velidi Togan ve Rus Müslümanları ileri gelenleri bağımsızlık uğrunda gizli teşkilat kurarlar.Bir taraftan da Galiyev Türkiye ile temasları güçlendirmektedir. Kurulan bu teşkilatın adı ise “İttihat ve Terakki” dir.
Bu gizli teşkilatın üç amacı vardır.
1920 tarihinden itibaren Rusya aşikâr olarak “böl ve parçala” siyasetini uygulamaya sokmuştur. 1920’de Bakû’ de gerçekleşen III. Enternasyonal’ de Rusya’nın bu fikirlerini Moskova’dan yollanan Zinoniyev ve Safarov’un yaptığı açıklamalarda görüyoruz. Ayrıca Anadolu’daki Türk Milli Kurtuluş hareketine ve başta Mustafa Kemal olmak üzere Türk Kurtuluş Hareketinin önderlerine saldırmışlardır. Bu Toplantıya Zeki Velidi Togan, Galiyev, Enver Paşa, Mehmet Emin Resulzade ve birçok Türk(Müslüman) önde gelenleri katılmıştır.
Galiyev 1923 Nisanlarında yapılan Komünist partisinin 12. Kongresinde bölgesel milliyetçilerin (Rus olmayan halkların milliyetçiliği) tümünde Rus Şovenizmi ile birlikte lanetlendi. Galiyev Ankara’nın casusu olmaktan Basmacılarla işbirliği yaptığı gerekçesiyle G.P.U. (Rus Gizli İstihbaratı) tarafından daha bir titizlikle izlenmeye başlandı. Nitekim 1923 Mayısında GPU tarafından tutuklandı. Komünist partisi merkez komitesinin IV. Konferansında da partiden kesin olarak kovuldu. Tutuklandıktan bir süre sonra bırakılıp 1924 yılında tekrar tutuklanması söz konusu. Bu tutuklanmasında 8 ay hapiste kaldığı ve “Devrim esnasında geçmiş hizmetleri göz önünde bulundurularak” salıverilmiştir. Moskova Galiyevci muhalefeti kaldırmak için 1928’de Galiyev’i tekrar tutuklar. Ruslar Galiyev’i karşı devrim ajanı olarak suçlamaktadır. On yıl zorunlu olarak çalışmaya mahkûm edilir. Beyaz deniz kıyısındaki Solovki manastırı kampına sürülür. Ölümü ise araştırmacılar arasında bir ortaklık yoktur. Anlaşılacağı üzere KGB gereğini yapmıştır.
Galiyev ülkesi olan Tataristan’da hala sevilen birisidir. 1982’de doğumunun 100. Yılı kutlandı. Sovyet Yüksek Mahkemesi 30 Nisan 1990’da aldığı kararda üzerine suçların zamanın gizli servisinin düzmece belgeleri olduğu için aklanmasına karar verdi. Komünist Parti onurunu iade etti. Adı Kazan’da bir meydana verilmiştir.
*Gence Dergisi, Eylül Ekim 2015, Sayı 1