Haberi Paylaşın:
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Müşterek Konsey Toplantısı, TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ev sahipliğinde Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un katılımıyla TOBB İkiz Kuleler’de gerçekleştirildi.
Sektörlerin sorunlarının yanı sıra bölgesel sorunların da aktarıldığı toplantıya Mersin Deniz Ticaret Odası’nı temsilen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Jozef Atat, Yönetim Kurulu Üyeleri Atahan Çukurova ve Bedi Canatan katıldı.
Toplantının açılışında konuşan TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Covid-19 salgını döneminde oda ve borsa başkanlarının çok iyi çalıştığını, bölgelerindeki sorunları tespit ederek kendilerine aktardıklarını, buna göre 200’e yakın öneri ve talebin TOBB tarafından hükümete ve Bakanlığa iletildiğini ve bunların pek çoğunun hayata geçirildiğini anlattı.
“Feda reel sektörde, kar mali sektörde şeklinde bir paylaşım olamaz”
Konuşmasında son dönemde T ürk lirasında yaşanan olağan dışı değer kaybının büyük ölçüde geri alınmış olmasını olumlu karşıladıklarına ve piyasalarda istikrarın teminine yönelik her adımı desteklediklerine değinen Hisarcıklıoğlu, bazı konularda da sıkıntılar sürdüğüne dikkat çekerek şunları söyledi:
“Özellikle bankalarımızın, Merkez Bankası’ndan fonlama maliyetleri yüzde 14’e düşmesine rağmen son günlerde kredi faizlerini olağanüstü şekilde artırdıklarını görüyoruz. Bazı bankaların yüzde 25-30’lar seviyesinde, hatta kredili mevduat hesaplarına 35 civarında kredi faizleri uyguladıklarını duyuyoruz. Ülkemiz ekonomisini büyütecek, üretimi, yatırımı, istihdamı ve ihracatı artıracaksak, hepimiz elimizi taşın altına koymalı ve fedakarlık yapmalıyız. Feda reel sektörde, kar mali sektörde şeklinde bir paylaşım olamaz. Bankalarımızın artık daha vicdanlı davranmasını bekliyoruz.”
“Ülkemizin geleceği için elimizi taşın altına birlikte koymalıyız.”
Ticaret Bakanı Mehmet Muş da Bakanlık olarak, ticari hayata ilişkin tüm süreçlerde iş dünyasıyla istişareye büyük önem verdiklerini belirterek bu istişareler esnasında gelen talepleri hızla değerlendirip sonuçlandırmaya çalıştıklarını söyledi.
Bakan Muş, son 20 yılda atılan adımlarla ekonomide istikrar ve öngörülebilirliğin temini konusunda yakalanan seviyeye işaret ederek, “Bunun korunması ve sürdürülebilmesi için hükümet olarak çalışmaya devam edeceğiz. Burada siz iş dünyası temsilcilerinden de kurdaki dalgalanmanın bertaraf edilmesinden sonra ekonomide yakalanan bu olumlu havanın devamı için destek bekliyoruz. Hepimiz aynı gemideyiz. Ülkemizin geleceği için elimizi taşın altına birlikte koymalıyız.” dedi.
Toplantının devamında oda borsaların temsilcileri tarafından iş dünyasının sorunları dile getirildi.
“Sağlıklı limanlar yüzde 70 kapasite ile çalışıyor”
Mersin Deniz Ticaret Odası adına söz alan Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Atahan Çukurova, Mersin denizcilik sektörünün sorunları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında Mersin Ana Konteyner Limanı projesinin geciktiğine dikkat çeken Çukurova, Mersin Limanı’nın; kurulduğu 1960’lı yıllardan itibaren başta Gaziantep, Kahramanmaraş, Kayseri, Konya, Adana, Osmaniye gibi ihracat ağırlıklı üretim merkezli iller olmak üzere Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerinin dışa açılan kapısı olduğunu, Mersin’in yoğun ihracat ve ithalat yüklerinin yanı sıra Ortadoğu ülkelerine olan yakınlığı nedeniyle transit yükler için de ideal bir konumda olduğunu söyledi.
Mevcut limanda 2021 yılında 9 milyon ton konvansiyonel yük ve 2 milyon 150 bin TEU konteyner elleçlendiği bilgisini veren Çukurova, Bu rakamlar mevcut kapasitenin konvansiyonel yükte yüzde 90’ının, konteyner yüklerinde ise yüzde 83’ünün kullanıldığını göstermektedir. Sağlıklı limanlarda bu rakam yüzde 70 olmaktadır” diye konuştu.
“Mersin’de ikinci limana acil ihtiyaç var”
Pandemi sonrası dış ticaret hacmimizde beklenen artış karşısında mevcut limanın, kapasite artışı için yapılan çalışma ve planlamalara rağmen yetersiz kalacağından ikinci bir limana acil ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Çukurova, şöyle devam etti:
“Bu ihtiyaç doğrultusunda Ulaştırma Bakanlığı Devlet Limanları ve Hava Meydanları Genel Müdürlüğünce başlatılan fizibilite çalışmaları sonucu, “Türkiye’nin artan dış ticaretini karşılamak ve bölgesel bir aktarma merkezi olmasını sağlamak için en uygun yerin Mersin olduğu belirlenmiş, planlanan Mersin Ana Konteyner Limanı ile ilgili etüd projeleri de tamamlanmış olup, 2014-2018 yıllarını kapsayan 10. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda “Türkiye’nin ihracat hedefine ulaşılabilmesini teminen Mersin Ana Konteyner Limanı (Hub Port) yapımına başlanacağı” ifadesine yer verilmiştir. 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Planı’nda ise, “Doğu Akdeniz Bölgesi’ne Orta Doğu ve Orta Asya coğrafyasına çıkış kapısı olacak transit yük odaklı bir ana konteyner limanı inşa edilecektir” ifadesi yer alarak Mersin Ana Konteyner limanı ifadesi, Doğu Akdeniz olarak değiştirilmiştir. Bahsi geçen kalkınma planlarında yer verilen diğer liman projeleri için (Çandarlı ve Filyos limanları) yatırımlarına başlanmış iken, Mersin Ana Konteyner Limanı için yatırıma yönelik henüz somut bir adım atılamamıştır.”
MDTO Yönetim Kurulu Üyesi Çukurova, Mersin Limanı’nın hemen doğusunda yapılması planlanan Mersin Ana Konteyner Limanı Projesi’nin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
