Nasihatü’l Müluk İnceleme – İmam Gazali, 1058 yılında Horosan’ın Tus şehrinde dünyaya gelmiş, görüş olarak İmam Şafi’den etkilenen bir İslam âlimidir. İmam Gazali’nin yönetim anlayışında hadis ve sünnetin büyük etkisi olmuştur. Bu yazıda bölümler halinde incelediğimiz Nasihatü’l Müluk adlı eserinde devleti yönetenlere hadis, sünnet ve kuran çerçevesinde nasihatler verdiği gibi yaradılışa uygun adil, hukuki ve hakkaniyetli davranmayı yönetenlere ve yönetilenlere aktarmaya çalışmıştır.
Bu çalışmada İmam Gazali’nin Nasihatü’l Müluk (Mülkün Sultanlarına Nasihatler) adlı eseri incelenmiştir. Osman Şekerci’nin Arapça dilinden çevirisiyle Büyüyenay yayınlarına ait yedi bölümden oluşan Nasihat’ül Müluk eserinin birinci bölümünde imanın esasları ile bu esaslar ışığında da adalet ve insafın esasları tanımlanmıştır. Diğer bölümlerde mülkün sultanlarına nasihatler, sultanlarda bulunması gereken meziyetler, sultanların yardımcılarıyla ve halk ile olan münasebetlerine yer verilmiştir.
Eserin birinci bölümünde İmam Gazali İman kavramına açıklık getirmiş ve imanın kökleri ve dallarına ilişkin tespitlerde bulunmuştur. İmanın kökleri ve dallarının yöneticiler tarafından sık hatırlanmasını, iman ağacına sahip çıkarak kendilerine çeki düzen vermelerini öğütlemiştir.
Yönetim anlayışını hadis, sünnet ve kuran ışığında bizlere sunan İmam Gazali’nin imanın kökleri ve dallarına ilişkin tespitleri; İman, Yaratıcıyı Kusurlardan ve Noksanlıklardan Uzak Tutmak, Allah’ın Kudreti, İlmi ve İradesi, Ahiret İnancı ve Hz. Muhammed’in son peygamber oluşudur.
Gazali iman ağacının kökleri ve dalları hakkındaki tanımlamalarının ardından yine aynı bölüm içerisinde adaletin ve insafın esaslarına değinmiştir. Adaletin ve insafın esaslarını on (10) başlık altında sıralayan Gazali, her bir başlık altında hadislere ve rivayetlere yer vermiş ve çoğu kez hikayeler ışığında adaletin ve insafın esaslarını aktarmayı tercih etmiştir. Gazali’nin maddeler halinde sıraladığı adaletin ve insafın on esası aşağıdaki gibidir.
Birinci Esas: Devlet Yönetiminin Önemi
Gazali, liderliğin büyük bir nimet olduğunu Hz. Peygamber’in ; “Liderin bir günlük adil davranışı yetmiş yıllık ibadetten daha üstündür” hadisi ile hatırlatarak bu büyük nimetin sevabının ve günahının da ona göre olacağını öğütlemiştir. Liderliğin sıradan bir insana nasip olmayacağını, liderlerin peygamber gibi seçilmiş kişiler olacağını eserinde vurgulayan Gazali, bu nimetin kadrinin bilinmesini ve nefsine göre zalimce hareket edilmemesini nasihat etmektedir.
İkinci Esas: Bilginlerle Oturma
İmam Gazali, liderlerin bildiklerini hayata uygulayabilen, dürüst bilginleri huzurlarından eksik etmemesini hatırlatarak, kurtarıcı öğütlerini almaları gerektiğini bilginler ile ilgili seçimini de dikkatlice yerine getirmesini söyler. Gazali’ye göre liderin elindeki maddi imkanlara sevgi beslemeyen, dünyevi arzular için nefsi peşinde hareket etmeyen bilginler insafı ve şefkati asla ellerinden bırakmaz. Lidere gerçek doğru yolu bu bilginler gösterir. Bu nedenle liderin böyle bilginlerle sürekli iletişim halinde olmasını öğütlemiştir.
Üçüncü Esas: Yardımcıların Durumu
Gazali adaletin ve insafın üçüncü esasında liderlerin yardımcılarının durumuna değinmiştir. Gazali’ye göre liderler kendi zulümlerinden sorulacağı gibi yardımcılarının işledikleri zulümlerden de sorulacaktır. Bu nedenle liderlerin yardımcılarını, hizmetçilerini, görevli arkadaşlarını düzeltmesini veya dikkatli seçmesini vurgulamıştır.
Adalet ve insafın diğer esasları arasında “Kızmama”, “Merhametli Olma” , “İhtiyaçları Giderme”, “Kanaatkârlık”, “Şefkat”, “Halkı Sevindirme” ve “İslam Prensiplerini Emir Kabul Etme” yer almaktadır.
Eserin ikinci bölümünde “Adalet ve Siyaset” temelinde mülkün sultanlarına nasihatler başlamaktadır. Gazali, Kuran-ı Kerim, sünnet ve rivayetlerle desteklenen nasihatlerine başlamadan önce şu cümle ile liderlerin nasıl bir konumda olduklarına ilişkin önemli bir vurguda bulunmuştur; “Allah insanoğlundan iki grubu seçip, yarattıkları üzerine onları üstün kıldı: Peygamberler ve devletin emirleri ve yöneticileri”
Liderlerin diğer insanlar nezdinde peygamberlerden sonra üstün kılınan kimseler olduğunu vurguladıktan sonra adalet ile ilgili nasihatlerine başlayarak liderlerin halk arasında zulüm ve işkenceyi kaldırmasını, adaletli davrandığı takdirde topraklarındaki hükmünün süreceğini, halkına zulüm ettiği takdirde idaresini kaybedeceğini nasihat etmiştir. İmam Gazali, dünyanın bayındır, halkın güven ve huzur içinde olmasının sağlanmasının adalet ile mümkün olacağını söyleyerek, liderlerin halkın arasında mutlaka adaleti tesis etmeleri gerektiğini belirtmiştir.
Gazali’ye göre lider, adalet üzerine tutum sergilerse bu tutum yönettiği insanlar içinde yayılır ve bütün halk kendi arasında da adaleti sağlamaya başlar, hak ve hukuka riayet ederek ölçülerini tam tutarlar. Bütün halk liderin bozgunculuğu ile bozulur, dürüst davranışıyla dürüst olurlar.
İkinci bölümde adalet ile ilgili öğütlerin ardından siyasete ilişkin nasihatleri de şu şekildedir; lider gelen tehlikeleri yardımcıları ve bakanlarıyla dikkatlice görüşmeli, herkesin gösterdiği tedbire kapılıp hareket etmemelidir. Geçimini devlet hazinesinden karşılayıp israfa sebep olacak işlerden kaçınmalıdır. Lider devlet hazinesinden yapacağı harcamada sınırı aşarsa halk içinde bozgunculuk başlar ve bu duruma bakarak devlet hazinesini yağma etmeye teşebbüs eden kimseler ortaya çıkar ki bu da karışıklığa sebep olur.
Nasihatü’l Müluk eserinin üçüncü bölümünde öncelikle devletin başında niçin bir lider olması gerektiği anlatılmış daha sonra bu liderde bulunması gereken nitelikler belirtilmiştir.
Gazali, liderin gerekliliğini ilk olarak halkın birbirine karşı kalkışacağı zorbalıkları kaldıran biri mutlaka olmalıdır şeklinde açıklamaktadır. Lider olmadığı takdirde halkın işlerinin düzgün olmayacağını, halkın perişan düşeceğini söylemektedir. Gazali’ye göre lider toplayıcı, bütünleştiricidir. Bu nedenle sonraki bölümlerde de göreceğimiz gibi eserinde sıkça eşitliği, adaleti vurgulamış, birbirine kenetlenmiş toplumun adil ve dürüst liderine saygı duyacağını söylemiştir.
Eserin bu bölümünde liderlerin uygulamaları gereken dört husustan bahsedilmiştir; Tıynetlerinde adilik bulunanları yurttan uzaklaştırmak, akıllı, sanatkar kişileri kendisine yakın tutarak memleket kurmak, dünyalık arzuları bir kenara itmiş yaşlıların görüşünü ve tedbirini dikkate almak, kötü sözlü ve kötü işlerle uğraşan kişileri ülkeden çıkarmak.
Liderin yardımcılarının lider kadar önemli olduğunu sıkça dile getiren Gazali, başvekillik makamının ve diğer idari işlerin ehil olmayan kişilere teslim edilmemesini, teslim edildiği takdirde halkın işlerinin altüst olacağını, liderin işlerinin bozulacağını dile getirmiştir. Ehil olmayan yardımcılar kendi arzularına göre hareket ederek, kötü faaliyetlerde bulunan bilginleri kendi taraflarına çeker ve kötü olayların ortaya çıkmasına neden olurlar.
Yönetim ile ilgili birçok konuya değinen Gazali, dördüncü bölümde Devlet Hazinesi ve Vergi Politikası hususlarında tavsiyelerde bulunmuştur. Bu bölümde de adalete ve liderlerin adil tutumlarına yer vermiştir.
Lider halkından alacağı vergilerin ne keyfiyette alınacağını ve alınan vergilerin nereye harcanacağını bilmelidir. Halk, liderin gücü, araziyi imar etme liderin bahçesi, bu bahçenin meyvesi emanet ve sonucu ise adalettir. Adalet ise bir liderin kalesidir. Mal ve mülk, düşmana karşı koymak için en güçlü askerdir.
Bu nedenler ışığında Gazali, liderlerin adil bir şekilde halkından vergi alması gerektiğini söyleyerek bu vergilerin harcanmasında israftan sakınmasını da dile getirmektedir. Lider, perişan olan halktan vergi almaktan çekinmelidir diyerek vergi dağılımında ölçülülüğü gözetmesini tavsiye etmiştir.
Vergiyi tahsil edecek olan tahsildarların da dindar olmalarını, halka gayet yumuşak davranmalarını öğütlemiştir. Gürültülü ve sert bir şekilde davranmaktan kaçınmaları gerektiğini söylerken sülük örneği ile bu tavsiyesine açıklık getirmiştir. Sülüğün insana eziyet vermeden kan emdiğini hatta insanların bazı hastalıklarında bilerek sülüklere kan emdirdiğini, gürültülü bir şekilde kan emmeye gelen sivrisinekler vücutlarına konduğunda ise insanların onlarla savaştığını hatırlatmıştır.
Vergiyi artırmada da ölçülülük ilkesinin göz ardı edilmemesini söylerken Hz.Osman’ın vergileri artırmadaki gerekçesinin topraklardaki üretimin artması olduğunu hatırlatarak liderin, üretimin artmasına paralel olarak vergileri artırması gerektiğini, vergilerin halkın gelirine göre belirlenmesini söylemektedir.
Bu bölümde devletin liderinde ve onun yardımcılarında bulunması gereken meziyetlere yer verilmiştir. Gazali’nin daha önce “Adalet” kavramını sıkça vurguladığını belirttiğimiz gibi bu bölüme de devletin başındaki liderin adaletle hükmetmesi gerektiğiyle başlamıştır.
Liderin sıradan bir insan ile tanınmış mevki sahibi bir insan arasındaki davada ikisine de aynı nazarla bakması gerektiğini, sıradan bir insan ile lider arasında herhangi bir dava olması durumunda da liderin kendisini o vatandaş ile eşit derecede tutmasını tavsiye etmiş, adaletin verdiği karara razı olunmalı demiştir.
Liderlerin bilgin, zeki, ferasetli, yiğit ve güzel ahlaklı olması, halkına sevgi beslemesi halkına hürmet etmesi, gerektiği yerde halkına müdarada bulunması, işlerinde tedbirli olması, seleflerinden dürüst olanların yolunu takip etmesi, kendisini tanımayan adamlardan gizlice kendisini soruşturması, asrında yaşayan ve ilmiyle amil olan bilginlerden öğüt istemesi en önemli meziyetleridir.
Gazali liderde olması gereken meziyetleri sıraladıktan sonra liderle arkadaşlık yapmaktan sakınılması, lider istemedikten sonra kapısına gidilmemesi hususunda uyarılarda bulunmuştur. Liderlerin çocuk gibi basit şeylere kızıp, çocukların hoşlandığı basit şeylerden de hoşlanacağını, kızdığında da öfkesinin çok kötü sonuçlar doğuracağını söylemektedir.
Yardımcının önemi ve yardımcıda bulunması gereken niteliklere eserinde geniş yer veren Gazali, yardımcıların liderlerin gözü, kulağı, dili ve kalbi konumunda olduğunu dile getirmektedir. Gazali’ye göre lider yardımcısından öncelikle iki noktada yararlanmaktadır; birincisi yardımcısından bilmediği şeyleri öğrenir, ikincisi ise bildiklerini yardımcısının verdiği bilgilerle karşılaştırarak şüphesini giderir.
Liderin kadrinin yükselmesini, herkes tarafından güzel anılmasını sağlayacak en önemli unsur dürüst, adil ve dirayetli bir yardımcıdır. Yardımcılar halkın işlerini görürken kusur etmemeye uğraşmalıdır. Lider çoğu zaman halkın işlerini bütünüyle kontrol edemez. Bu nedenle memleketin ayakta kalmasına sebep olanlar, bilgin ve kültürlü kimselerdir. Lider ne kadar akıllı olursa olsun halkın işleri dürüst ve kültürlü yardımcıların desteği ile yürütülmektedir.
Yardımcılar sır saklamayı iyi bilmeli, lidere karşı yapmacık ifadelerden kaçınmalı, lidere karşı itaatkar olmalıdır. Dünya malına düşkün olup, devletin kanunlarını düşünmeyen, halkın menfaatini önemsemeyen, fitne ve fesada kalkışan kimselerden olmamalıdır.
Gazali’ye göre yardımcılar üç esasa dikkat ettiği takdirde her iki dünyanın da saadetini elde eder; Birisinin rızasını gözetmek, liderin hoşnutluğunu gözetmek ve bütün halkın rızasını gözetmek. Bu hususlar çerçevesinde faaliyetlerini sürdüren yardımcıların ise onu çekemeyen düşmanları olur ve onu liderin gözünde düşürmek isterler. Kendi tabiatlarına uygun yardımcı isterler. Bu tür kimselere karşı da liderlerin ve dürüst yardımcılarının dikkatli olması gerekmektedir.
Nasihatü’l Müluk eserinin altıncı bölümünde İmam Gazali, devletin ve yönetimin devamlılığını sağlayan hususlara yer vermiştir.
Gazali’ye göre öncelikle liderlerin halkın genel teamülüne göre hareket etmesi gerekir. Aksine hareket etmesi halkın nefretiyle sonuçlanır. Halkın durumunu iyice anlamak için çaba göstermelidir. Çocuklarının haksız olarak halktan bir şey almalarına razı olmamalıdır. Halktan aldığını halka olduğu gibi tekrar vermelidir. Devlet işerinde çalışan memurlarının maaş durumlarını farklı bir şekilde birbirinden fazla artırmamalıdır.
Bireylerin örgütlenmesiyle oluşan devletin devamlılığını sağlayan şartlar için Gazali, halk ile olan münasebete sıkça yer vermiştir. Devletin ve yönetimin devamlılığının genel olarak halkın hoşnutluğuna bağlı olduğunu belirtmektedir. Liderlerin kendi politikalarını halkın benimseyip benimsemediğini iyice anlamaları gerektiğini söylemektedir.
Lider, yalan vaatlerde bulunup halkı kendisinden soğutmamalı, halkın gözünde ayıplanmayan bir yardımcı seçmeli, halkın kalplerini sevgisini yerleştirmeli, halkına korku vermeden politika yürütmelidir.
Liderler, şahsi çıkarlar için kendisine yaklaşanları uzak tutarsa, kötü kişilerin etrafını çevirmelerini engellerse, halkın durumunu kendisine iletmeden, kendisinden duyduklarını hemen halka iletenleri uzaklaştırmazsa otoriteleri günden güne azalacaktır.
Gazali, yedinci bölümün birinci kısmında devlet ile halk arasındaki münasebetler için tavsiyelere ve tespitlere yer vermiştir. Liderler halkı bir darlıkla, kıtlıkla karşı karşıya bulduğu zaman devlet hazinesinden derhal yardım etmeli, idarecilerden biri halkı bir afetle karşı karşıya bulduğu zaman ise derhal lidere bildirmelidir. Lider de gereken tedbiri alırsa halkın gözünde itibarı fazlasıyla yükselir.
İkinci kısımda liderin yardımcıları ile münasebetleri yer almaktadır. Yardımcı istediği an liderle görüşebilmeli, lider bozguncuların yardımcı hakkında söylediklerine kulak vermemeli, lider dürüst yardımcısından sırlarını gizlememelidir. Yardımcılarıyla istişarede bulunduğunda herkesin ayrı ayrı görüşlerini almalıdır. Yardımcılar ise devletin devamlılığının liderle olacağını, onun hayırsız şeylere önem vermeyeceğini ve her insanın ona muhtaç olduğunu bilmelidir.
Gazali, eserine ilk olarak imanın kökleri ve dallarına inerek başlamış, eserinde liderlerin Allah’ın emirlerine uymaları, peygamberin yolundan gitmeleri konusunda sıkça tavsiyelerde bulunmaktadır.
Liderlerin Allah’a karşı ve halkına karşı sorumluluklarını açıkça belirtirken aslında bu sorumluluklarının birçok bölümde dile getirmesinden de anlaşılacağı üzere bir noktada kesiştiğini görmekteyiz; Adalet. Devletin varlığı, liderin otoritesinin devamlılığı konusunda “Adalet” kavramına sıkça vurgu yapılmıştır. Bu vurgusunu eserinin bir bölümünde bir hadis ile tekrarlamıştır; “Adil bir hükümdarın bir günlük adaleti, altmış yıl ibadetten yeğdir”. Gazali’ye göre adil olmak doğru ve gerçek liderin tek özelliğidir.
Gazali, eserinde yöneticiler için Allah’ın yeryüzündeki gölgeleridir diyerek yöneticilerin peygamberlerden sonra Allah tarafından seçilen ikinci bir grup olduğunu dile getirmektedir. Bu nedenle yöneticilerin önce ona karşı sorumlu olduklarını belirtmektedir. Dinin emirlerini yerine getirmeye uğraştığı zaman adil ve eşitlikçi bir yönetici olacağını, bu sayede Allah’ın kullarını onun yeryüzündeki gölgesi olarak huzura kavuşturabileceğini ifade etmektedir.
Sonuç olarak Gazali Nasihatü’l Müluk adlı eserinde, yöneticilerin ve halkın sosyolojik incelemesini yaparak elde ettiği tespitlere göre devletin devamlılığı, yöneticinin otoritesinin sürekliliği, halkın hoşgörüsünün sağlanması konusunda tavsiyelerde bulunmuş, yönetimde lider makamından memur makamına kadar görevli kimselerin nasıl karakterli olması, ne şekilde davranması gerektiğine kadar nasihatlerini kaleme almıştır. Eserde devletin ve yönetimin devamlılığının liderin ve yardımcılarının adaletli olması ile halkın yönetime ve yöneticiye karşı sevgi beslemesi ile mümkün olacağı bir çok bölümde dile getirilmiştir.