Türkiye’de, Bodrum ve Datça yakınlarındaki On İki Ada silsilesi, Yunanistan’daki en güneşli köşesidir. On iki Ada kristal berraklığında suları, kumlu veya çakıllı plajları, Bizans ve ortaçağ anıtları ile gerçek Yunan yaşam biçimini görebileeğiniz çok sayıda küçük adadan oluşuyor. Bu adalar etrafındaki denizin mavisi, sadece Photoshop ile yapılmışçasına gerçek dışı. Adaların flora ve faunasının, genel anlamda Yunanistan’dan daha ziyade Türkiye’nin Ege sahillerini andırdığını göreceksiniz. Genel görüntüsünün yanında, insanlarının sıcakkanlı oluşu sizlere Türkiye’nin bir yansımasını sunacak ve hiç bir yabancılık hissetmeyeceksiniz. Adalar etrafında dolanırken, mavi sulara kendinizi bırakabilirken aklınız sürekli Yunan mutfağının eşsiz lezzetlerinde olacak.
Kos, Rodos ve Karpathos’tan sonra üçüncü büyük adadır. Nüfusu 30.000’in civarındadır. Ada ününü, mdoern tıbbının kurucusu
Hipokrat
’a borçlu. Hipokrat, M.Ö. 460’lı yıllarda Kos’ta doğmuş ve hayatının önemli bir kısmın da Kos’ta geçirmiş. Adanın köklü tarihi Hipokrat’tan da öncesine, Batı Anadolu’nun en eski haklarından olan Karyalılara kadar dayanıyor. Osmanlılar, Kos’u 1523’te Hospitalier Şövalyeleri’nin elinden almış ve 1912’ye kadar tam 400 yıla yakın yönetmiş. Ada 1912’de İtalyan, II. Dünya Savaşı sırasında Alman, savaş sonrasında İngiliz yönetimi altına girdikten sonra 1947’de Yunanistan’a devredilmiş. Kos adasına yerleşik Türk nüfusu yaklaşık olarak 1500 kişi civarında olup merkeze yakın Platani kasabasında yaşıyorlar.
Yunan mitolojisine göre, ada Poseidon’un Kos’un bir kenarı nı kesip dev bir yaratığa attığı zaman kurulmuş. Nisyros Belediyesi yönetiminde Gyalí (nüfus 21) ile ıssız Pacheiá, Pergoússa, Kandelioússa, Ágios Antónios ve Stroggýli gibi adalar vardır. Toplam 50 km2’ye yayılmış olup toplam 1.008 nüfusu vardır. Kıyıları genellikle kayalık veya çakıllıdır, ancak birkaç tane kumsal vardır (özellikle kuzeydoğu kesiminde). Fotograf severler için kaçırılmayacak bir bölge, turistlerin sık sık ziyaret ettiği Volkanik bölge şu anda aktiftir (püskürmez) ve kraterlerde duman saçan fümaroller bulunur.
Rodos,Tapınak Şovalyeleri tarafından şekillendirilen kalesi ve tepelerin kenarlarında açan ünlü gülleri ve misafirlerini ilk karşıladığı silüeti ile hafızalarda iz bırakan bir ada. Eski şehri çevreleyen surları, mavi denizi, eskimeyen yel değirmenleri ve yüzyıllar süren Osmanlı hükümranlığının ardında bıraktığı cami minareleriyle zengin bir yapıya sahip. Bu tarihi coğrafyada, ayrıca dünyanın yedi harikasından biri olan Rodos Heykeli, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Rodos şehrinin Tapınak Şövalyeleri tarafından yapılandırılmış kalesi ve Ortaçağ hatıralarını taşıyan mahallesi oldukça ilgi görüyor. Ada halka açık dört bir yanını çevreleyen plajlarıyla, denizin tadını çıkarmak isteyen ziyaretçiler için vazgeçilmez bir alternatif sunmaktadır.
Rodos’un flora ve faunasının, genel anlamda Yunanistan’dan daha ziyade Türkiye’nin Ege sahillerini andırdığını göreceksiniz. Genel görüntüsünün yanında, insanlarının sıcakkanlı oluşu sizlere Türkiye’nin bir yansımasını sunmaktadır. Rodos’ta hiç yabancılık çekmeyeceğinizden emin olabilirsiniz. Dilerseniz tekne ile adanın koylarını gezebilir, mavi sulara kendinizi bırakabilir veya Yunan mutfağının eşsiz lezzetlerinden bir öğle yemeği ile kendinize ziyafet verebilirsiniz.
Symi(diğer adıyla Sömbeki) limanına yaklaşırken, köyün geleneksel dokusu ve evlerin inanılmaz renkleri , insanı sürekli içine çeker. Birbirinden güzel plajları bulunan Simi Adası’nda dar sokaklar sizi adeta içine çekecek. Bir zamanlar Türkiye ve Yunanistan’da izlenme rekorları kıran “Yabancı Damat” dizisinin bazı bölümlerine ev sahipliği yapan Simi Adası, kitle turizm modelinden uzakta, asil ve el değmemiş güzelliğiyle ziyaretçilerine eşsiz bir tatil keyfi yaşatır. Simi Adası, Yunan Adaları içinde en romantik ada olarak nitelendirilir.
Geleneksel klimalı guletlerle organize ettiğimiz bu tura Bodrum’dan katılabilirsiniz.
Eskapas’ın Güney 12 Adalar Turuna hemen şimdiden rezervasyonunuzu yapın.