Fotoğraf, Cihan Erdönmez’in kişisel arşivi
30 Kasım 2021 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ormancılıkla ilişkili iki yönetmelik ile ilgili değerlendirmelerini aldığımız İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Ormancılık Politikası ve Yönetimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Cihan Erdönmez, 65 yıllık ormancılık yasasında yapılan değişikliklerin zamanlamalarına dikkat çekti.
Erdönmez, yasada çıktığı tarihten günümüze yapılan değişikliklerin iki dönemde yoğunluk kazandığını belirterek, bu iki dönemin ortak özelliğinin “büyük oranda önceliği piyasa ekonomisi olan, bütün kaynakları ve bu arada ormanlar dâhil doğal kaynakları da öncelikle ekonomik bir gelir aracı olarak gören tek parti iktidarları dönemi” olduğunu belirtti.
Erdönmez, 30 Kasım tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan iki yönetmelik değişikliğinin temelde 2014 yılında tek bir yönetmelik şeklinde yürürlüğe giren Orman Kanununun 17/3 ve 18’inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliğinin iki ayrı yönetmelik haline getirilmiş hali olduğunu belirtti.
2014 yılında yayımlanan yönetmeliğin de bundan önceki süreçte, Orman Yasası’nın ilgili maddeleri sık sık değiştirildiği için 2015, 2016 ve 2017 yıllarında üç kez değiştirilmek zorunda kaldığını aktaran Erdönmez, “Bu nedenle söz konusu yönetmelikler yeni olmadığı gibi kanundan bağımsız da değildirle
Kamuoyunda, bu yönetmeliklerin, orman alanlarının daha önce olmayan amaç ve gerekçelerle ormancılık dışı kullanımlara tahsis edilmesine olanak tanıdığı şeklinde bir görüşün ortaya çıkması çok doğru sayılmaz” dedi.
Halen yürürlükte olan 6831 sayılı Orman Yasası’nın 1956 yılında yürürlüğe girdiğini belirten Erdönmez, aradan geçen 65 yıl içerisinde Orman Yasası’nda pek çok değişiklik yapıldığına vurgu yaptı. Günün koşullarına göre yasalarda değişiklik yapılmasının normal olduğunu ifade eden Erdönmez, buna karşın Orman Yasası’nda yapılan değişikliklerin ilginç bir şekilde iki dönemde yoğunlaştığına dikkat çekti. Erdönmez; “”Orman Yasası en çok 1980-1990 arası ve 2000’li yıllarda değiştirildi.
Her iki dönemin de karakteristik özelliği, büyük oranda önceliği piyasa ekonomisi olan, bütün kaynakları ve bu arada ormanlar dâhil doğal kaynakları da öncelikle ekonomik bir gelir aracı olarak gören tek parti iktidarları dönemi olmasıdır. Gerçekten de bu dönemlerde yapılan yasa değişiklikleri incelendiğinde, yapılan değişikliklerin çok büyük çoğunluğunun ormanlardan daha fazla gelir elde etmeye odaklanan ve bu arada ormanların korunması ve sürekliliğinden taviz veren değişiklikler olduğu görülecektir” dedi.
Yapılan bu değişiklikler ve Orman Genel Müdürlüğü (OGM) üzerinde yoğunlaştırılan siyasi baskıların ortak etkisi sonucu son yıllarda orman alanlarında verilen izinlerin hem sayısında hem de miktarından inanılmaz bir artış yaşandığını kaydeden Erdönmez, “Yalnızca 9 yıllık dönemde orman alanlarında yaklaşık 50 bin işletmenin kurulmasına izin verilmiş ve bu izinlerle yaklaşık 340 bin hektarlık orman alanının ormancılık dışı kullanımlara tahsisi gerçekleşmiş, yani bu alanlar resmi kayıtlarda orman olarak görünmeye devam ederken fiilen orman niteliklerini yitirmişlerdir.
1956 yılından bugüne verilen bütün izinlerin miktarının yaklaşık olarak 750 bin hektardan biraz az olduğu düşünüldüğünde, bu izinlerin neredeyse yarısının son dokuz yılda verilmiş olduğu anlaşılacaktır. Bu da hem son yıllarda yapılan yasal değişikliklerin hem de ormancılık örgütü üzerinde oluşturulmuş ağır siyasal baskının açık sonucudur” dedi.
Tahsis edilen orman alanlarının orman envanterinde halen orman olarak görünmeye devam ettiğinin altını çizen Erdönmez, “Oysa bu alanlar fiilen orman olma özelliklerini kaybetmektedirler. Öte yandan madencilik başta olmak üzere yapılan tahsislerde yasa ve yönetmeliklere uygun olmayan iş ve işlemler yapılmakta ve ormancılık örgütünün bunlara yönelik denetleme yetkisinin kullanmasının önüne yine siyasi baskılarla geçilmektedir. Yani durumun vahameti istatistiklere yansıyan sayılardan çok daha ürkütücüdür” dedi.
Anayasa’nın 169’uncu maddesindeki açık nedeniyle Orman Yasası’nın ilgili maddelerinin siyasetçilerin adeta oyuncağı haline geldiğini belirten Erdönmez, 16 Kasım 2021 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulan torba yasa teklifinde de Orman Yasası’nın 18’inci maddesi ile ilgili değişiklik önerisi bulunduğunu kaydetti. Bu değişiklik teklifinin, ihtiyaç duyulan araziyi en ucuz arsa olarak görülen orman alanları ile karşılama ve ormanları yalnızca bir rant kaynağı olarak görme anlayışının bir uzantısından başka bir şey olmadığını ifade etti.
Erdönmez ormancılık dışı iş ve işlemlerin sakıncalarını şu maddeler halinde sıraladı:
KAYNAK : https://www.evrensel.net/haber/449284/doc-dr-cihan-erdonmez-orman-yasasi-siyasilerin-oyuncagi-haline-geldi – ÖZER AKDEMİR
HABER : BÜLENT ÖZGEN