2. Dünya Savaşından bu yana yaşanan en büyük mülteci dramına tanıklık ettiğimiz son yıllarda Türkiye, en fazla mültecinin yaşadığı ülke oldu. 2015 Yılında Türkiye üzerinden düzensiz bir şekilde Avrupa’ya geçen mülteci ve göçmen sayısında da dramatik bir artış yaşandı.
Bu süreçte Türkiye bir yandan uluslararası dayanışmanın zayıflığından şikayet ederken bir yandan da mültecilerin Avrupa topraklarına geçişini durdurmaya çalışan AB’nin “düzensiz göç kontrolü” taleplerine razı olmuş görünmektedir.
İltica-göç alanında hizmet veren sivil toplum kuruluşları olarak bizler, mültecileri durdurmak üzere Türkiye ve AB liderleri arasında varılan uzlaşmanın, hukuki, etik ve vicdani sakıncaları; uzlaşmanın yol açacağı katı uygulamalar ve insan hakları ihlalleri riskleriyle ilgili endişelerimizi dile getirdik, getiriyoruz. Son dönemde Ege kıyılarındaki illerden, İstanbul’dan, Suriye sınırından, geri gönderme merkezlerinden, Osmaniye Düziçi’nden gelen haberler bu endişelerimizi arttırmaktayken, AB’nin finansal desteği ile inşa edilen ve sonbaharda hizmete giren Aşkale Geri Gönderme Merkezi’nden (GGM) gelen ihlal haberleri, 2015’in son günlerinde merkezde yaşananlar, bizleri endişeye sevk etti.
Göç yönetiminde genellikle “caydırma” amacıyla kullanılan idari gözetim ve idari gözetimin uygulandığı geri gönderme merkezleri, mülteci/sığınmacı ve göçmenlerin özgürlüklerinden alıkonulduğu mekanlardır. İdarenin kararı ile özgürlüklerinden mahrum edilenlerin haklarına yönelik yükümlülükler, ulusal ve uluslararası mevzuatta yer almaktadır. 6458 Sayılı Kanun’un 59. Maddesinde de geri gönderme merkezlerinde sunulacak hizmetler arasında “ Yabancıya; yakınlarına, notere, yasal temsilciye ve avukata erişme ve bunlarla görüşme yapabilme, ayrıca telefon hizmetlerine erişme imkânı sağlanır ” hükmüne yer verilmektedir.
Ancak ulusal ve uluslararası yükümlülüklerin, Aşkale başta olmak üzere bazı GGM’lerinde uygulanmadığı görülmektedir. Görünüşü ve güvenlik tedbirleri ile büyük bir cezaevini andıran Aşkale GGM’de idari gözetimdeki kişilerin cep telefonu veya ankesörlü telefon kullanmalarına izin verilmemekte; yakınları, avukat veya noterle görüşmeleri engellenmektedir. Farklı tarihlerde, farklı avukatlar tarafından Aşkale Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan şikayetlerde de belirtildiği gibi, görüşmelerine izin verilmeyen avukatların gözetimdeki kişilerin/müvekkillerinin dosyasına erişimi de mümkün olamamakta, yasal itiraz ve dava yollarını kullanamamaktadırlar. Haklarında herhangi bir soruşturma ve/veya kovuşturma olmadan “terör şüphelisi” oldukları gerekçesiyle alıkonulanlar adeta tecrit edilmekte, kanuni hakları ihlal edilmektedir.
Aşkale Geri Gönderme Merkezi’ndeki hak ihlalleri, 28 Aralık 2015 Salı günü bazı kişilerin gönderileceğinin söylenmesi üzerine başlayan olaylarla çok daha vahim bir durum almıştır. Olaylar üzerine merkeze çevik kuvvetle müdahale edilmiş, Aşkale Geri Gönderme Merkezi’ne giden yol polis tarafından kesilmiş ve basının yaklaşmasına izin verilmemiştir.
Olaylar sırasında merkezde alıkonulanlardan bazılarının ciddi bir şekilde dövüldüğü, olaylardan sorumlu görülen kişilerin cezalandırma amacıyla el ve ayaklarından zincirlenerek soğuk “hücre”ye konuldukları, bazı öğünler yemek verilmediği iddia edilmektedir. 30 Aralık günü bazılarının başka geri gönderme merkezlerine sevk edildikleri yönünde teyit edemediğimiz duyumlar alınmıştır. Merkeze giden ve bütün gün dışarıda bekletilen avukatlara, müvekkilleri hakkında bilgi verilmemiş, oradan uzaklaşmaları istenmiştir. Avukatların olayları yatıştırmak için “arabulucu olma, yardımcı olma, yetkililerle görüşme” konusundaki ısrarlı teklifleri yetkililerce reddedilmiştir.
Aşkale GGM’de kalan kişilerin aileleri, yakınları, avukatları ve sivil toplum örgütleri olarak bizler, orada olanlardan, iddia edilenlerden dolayı büyük endişe duymaktayız. Sağlık durumları hakkında endişeliyiz; durumları nasıldır, hala Aşkale’deler mi, başka bir merkeze mi gönderildiler, kime ne gibi bir işlem yapıldı/yapılıyor, sınır dışı edilen var mı? bunları bilmiyoruz. Yakınlarının ve avukatlarının oradaki insanların akıbetleri hakkındaki sorulara yazılı veya sözlü bir cevap, en ufak bir bilgi verilmemektedir.
Biz aşağıda imzası bulunan sivil toplum örgütleri, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne çağrıda bulunmaktayız:
Helsinki Yurttaşlar Derneği
İHH
İHD
MAZLUMDER Mülteci Hakları Merkezi
Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der)
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi
Uluslararası Türkistanlılar Derneği
Uluslararası Hukukçular Birliği
Yeryüzü Avukatları Derneği
UHUB Uluslararası Hukukçular Birliği