Özel Belgede Sahtecilik Suç

Özel belgede sahtecilik suçu, özel belgeyi sahte olarak düzenlemek yoluyla veya gerçek olan bir özel belgeyi değiştirerek kullanmak suretiyle işlenen suç tipidir. Özel belgede sahtecilik suçu özel evrakta sahtecilik suçu olarak da bilinir. Özel evrakta sahtecilik için öncelikle özel belge olması gerekir. Bu özel belgenin düzenlenerek kullanılması, varolan belgenin değiştirilerek kullanılması ve sahte olan belgenin yanıltma maksadıyla kullanılması yoluyla özel belgede sahtecilik suçu işlenmiş olur

Özel Belge Nedir?

Özel belge; yazılı olan, hukuken anlamı olan bir içeriğe sahip, düzenleyicisinin belli olduğu resmi olmayan evraklardır. Özel belge herkes tarafından meydana getirilebilir. Ancak şunu belirtmek gerekir ki TCK 210: ‘’Özel belgede sahtecilik suçunun konusunun, emre veya hamile yazılı kambiyo senedi, emtiayı temsil eden belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname olması halinde, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulanacaktır’’ demiştir. Burada ancak bu belgelerin unsurlarında eksiklik olması halinde özel belgede sahtecilik suçu hükümlerine (TCK 207) dayanılabilecektir.

Özel Belgede Sahtecilik (Özel Evrakta Sahtecilik) Suçunun İşlenmesi

Özel belgede sahtecilik (özel evrakta sahtecilik) suçuna TCK 207.madde de yer verilmiştir. Buna göre özel belgede sahtecilik (evrakta sahtecilik) suçunun işlenmesi için bir özel belgeyi, bir evrakı sahte olarak düzenlemek veya gerçek olan bir belgeyi değiştirerek kullanmak gerekmektedir. Burada suçun oluşması için mutlaka kastın oluşması gerekir. Yani özel belgede sahtecilik suçu işlenebilmesi için evrakı düzenleyen veya gerçek bir evrakı değiştirerek kullanan kişi karşı tarafı yanıltma maksadıyla hareket ediyor olmalıdır. Bir özel belgenin sahte olarak bilinmesi halinde kullanılması da TCK 207/2 gereği özel belgede sahtecilik suçu kapsamındadır.

Özel belgede sahtecilik suçu yani bilinen adıyla özel evrakta sahtecilik suçu seçimlik hareketli suçtur. Buna göre özel belgeyi düzenlemekten kasıt özel belge mevcut olmadığı halde üretmek, oluşturmaktır. Evrakı oluşturmak, üretmek dışında gerçek belgeyi düzenleyerek kullanmak veya sahte olduğu bilinen belgeyle kişilerin aldatılması da özel evrakta sahtecilik suçunun oluşmasını sağlar. TCK 207/1 de düzenlenen  özel evrakta sahtecilik suçunun bu fiilinde de diğer özel belgede sahtecilik suçunun unsurlarından olan belgeyi kullanma gerçekleşmiş olmalıdır. Evrakın kullanılmaması halinde özel belgede sahtecilik suçu işlenmiş olmaz.

Özel belgenin tamamının değiştirilmesi mümkün olabileceği gibi bir kısmının değiştirilmesi de mümkündür bu halde de özel evrakta sahtecilik suçu oluşmuş olur. Özel belgenin değiştirilen unsuru sözleşme için veya yapılacak işlem için önemli bir husus olmalıdır ayrıca fail bu durumu bilerek ve isteyerek meydana getiriyor olmalıdır. Örneğin bir belgenin tarihini kasten kazıyarak yerine başkta tarih yazma durumunu örnek olarak verebiliriz.

Özel evrakta sahtecilik suçunun meydana gelmesindeki son durum ise TCK 207/2de belirtilen sahte belgenin kullanılması suçudur. Şayet kişi özel belgenin sahte olduğunu biliyorsa ve karşı tarafı bu sahte belgeyle yanıltarak hukuki bir işlem yapıyorsa özel belgede sahtecilik suçu işlemiş olur.

Özel belgede sahtecilik suçunun(özel evrakta sahtecilik) konusunu, emre veya hamile yazılı kambiyo senedi, emtiayı temsil eden belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname olması halinde burada özel evrakta sahtecilik suçu değil resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulanacaktır. Bu belgelerin unsurlarında eksiklik varsa bu durumlarda ancak özel belgede sahtecilik suçu oluşur diyebiliriz.

Özel Belgede Sahtecilik (Özel Evrakta Sahtecilik) Suçunun Cezası

Özel belgede sahtecilik (Özel evrakta sahtecilik) suçunun cezası TCK 207/1 de belirtilmiştir. Buna göre özel belgeyi sahte olarak oluşturarak kullanan, gerçek olan özel belgeyi kişileri aldatacak şekilde değiştiren ve belgenin sahte olduğunu bilerek kullanan kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına hükmedilecektir.

Ancak bu hükme TCK 211.madde de bir istisnai durum getirilmiştir. Buna göre kişi bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını ispat etmek veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla hareket ederek özel belgede sahtecilik suçunun (özel evrakta sahtecilik) işlenmesi halinde burada kişiye verilecek olan ceza %50 oranında azaltılır.

Özel belgede sahtecilik (özel evrakta sahtecilik) suçunda verilecek olan ceza ile ilgili Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) kararı verilebilmesi mümkündür.

Özel Belgede Sahtecilik (Özel Evrakta Sahtecilik) Suçunda İndirim

Özel belgede sahtecilik (özel evrakta sahtecilik) suçunda indirim hali TCK 211’de belirtilmiştir. Buna göre bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde ceza %50 oranında düşürülecektir. Ancak bu durum için en önemli husus özel belgede sahtecilik suçunun alacaktan daha fazla olmaması gerekir. Kişi özel evrakta sahtecilik suçunu mutlaka alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi maksadı gerekmektedir.

Özel Belgede Sahtecilik (Özel Evrakta Sahtecilik) Suçunda Şikayet

Özel belgede sahtecilik suçu şikayete bağlı bir suç değildir. Özel evrakta sahteciliğin tespit edilmesi halinde savcılık tarafından resen dikkate alınarak soruşturma ve kovuşturma başlatılacaktır.

Özel Belgede Sahtecilik (Özel Evrakta Sahtecilik) Suçunda Zamanaşımı Süresi

Özel belgede sahtecilik (Özel Evrakta Sahtecilik) suçunda zamanaşımı süresi TCK 66’da belirtilen hükümlere göre tespit edilmek durumundadır. TCK 66’da belirtilen zamanaşımı sürelerine göre cezası 5 yıldan fazla olmayan suçlarda dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Yani özel belgede sahtecilik suçunun işlenmesinin ardından 8 yıl içerisinde dava açılmaması halinde zamanaşımına uğrayacak ve bu sürenin ardından dava açılamayacaktır.

Özel Belgede Sahtecilik (Özel Evrakta sahtecilik) Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme

Özel belgede sahtecilik (özel evrakta sahtecilik) suçunda görevli ve yetkili mahkeme, suçun işlendiği yerde bulunan Asliye Ceza Mahkemesidir.

Özel Belgede Sahtecilik (Özel Evrakta Sahtecilik) Suçuyla İlgili Yargıtay Kararları
T.C.YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ E. 2015/2085 K. 2017/5225

DAVA : ….r Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin muhasebe işlemlerini yürüten sanık … tarafından 2003-2005 yılları arasında diğer sanıkları çalışmadıkları halde fiilen çalışıyormuş gibi göstererek Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirimlerde bulunduğu iddiasıyla açılan davada, bildirge verme yükümlülüğünün suç tarihinde yürürlükte bulunan 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 8. maddesi uyarınca işverene ait olması, 3568 Sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 2-A maddesinde belirtilen “muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin konusu” kapsamındaki işlerden olmaması nedeniyle, aynı Kanun’un 47. maddesine göre, anılan meslek mensuplarının görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suç kapsamında sayılamayacağı cihetle, eyleminin 5237 Sayılı TCK 207/1, 43. maddeleri kapsamında özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı belirlenerek yapılan incelemede;

SONUÇ : 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. ve TCK’nın 7. maddeleri hükümleri karşısında; sanıklara yüklenen “özel belgede sahtecilik (özel evrakta sahtecilik)” suçunun suç tarihinde yürürlükte olan 5237 Sayılı TCK 207/1. maddesindeki cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu ve sanık lehine olan aynı Kanunun 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 27 Haziran 2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve

sanık … müdafii, sanık … müdafii, sanık … … müdafii, sanık … müdafii, katılan vekili ve sanık …’ın temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı sebebiyle 5237 Sayılı TCK 66/1-e ve 67. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 06.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C. YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ
E. 2011/7318 K. 2011/20771

• SAHTE BONO DÜZENLEMEK ( Suça Konu Bononun İki Ayrı Vade Tarihi Taşıması Nedeniyle “Bono” Vasfını Taşımadığı – Eylemin “Özel Belgede Sahtecilik” Suçunu Oluşturacağı )

• ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU ( Sahte Olarak Tanzim Edildiği İddia Olunan Suça Konu Bononun İki Ayrı Vade Tarihi Taşıması Nedeniyle “Bono” Vasfını Taşımadığı – “Özel Belgede Sahtecilik (Özel Evrakta Sahtecilik Suçu)” Suçunun Oluştuğu )

• BONONUN İKİ AYRI VADE TARİHİ TAŞIMASI ( Sahte Olarak Tanzim Edildiği İddia Olunan/”Bono” Vasfını Taşımadığı – Eylemin “Özel Belgede Sahtecilik (Özel Evrakta Sahtecilik)” Suçunu Oluşturacağı )

ÖZET : Sahte olarak tanzim edildiği iddia olunan suça konu bononun iki ayrı vade tarihi taşıması nedeniyle “bono” vasfını taşımadığı göz önüne alınarak, sanığın eyleminin “özel belgede sahtecilik (özel evrakta sahtecilik)” suçunu oluşturacağı gözetilmeden hüküm tesisi; Yasaya aykırıdır.

DAVA : Gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Sahte olarak tanzim edildiği iddia olunan suça konu bononun 10 Ağustos 2000 ve 16.11.2000 şeklinde iki ayrı vade tarihi taşıması nedeniyle 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 690. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 615. maddesi uyarınca “bono” vasfını taşımadığı gözönüne alınarak, sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK’nın 345. maddesi ( 5237 sayılı TCK’nın 207/1. maddesi )kapsamında “özel belgede sahtecilik” suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi;

Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8 /1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü karşısında;

sanığa yüklenen “özel belgede sahtecilik (özel evrakta sahtecilik)” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan,

SONUÇ : Sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 13.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.