Parçalanmış Aileler Çocuklar İle Buluştu Niğde 30 Nisan 2017

ÇOCUKLAR EBEVEYNLERİNE YABANCILAŞMASIN DİYE…

Bugün Burada Parçalanmış Aileler Olarak geleceğimizin teminatı çocuklarımız için buradayız. Etkinliğe katılan tüm misafirlerimize teşekkür ediyoruz.

Ülkemizde her yıl yüzde 6 artarak devam eden boşanmaların sonucu olarak parçalanmış ailelerin sayısı da çığ gibi artıyor. Tek taraflı velayet sorumluluğu altında, diğer ebeveynine uzaklaştırılıp, yabancılaşmış ve hatta düşman edilerek büyüyorlar. Çocuğa karşı psikolojik şiddet ve duygusal istismarı anlamına gelen bu durum, “Ebeveyn Yabancılaştırma Sendromu” kısaca EYS olarak tanımlanıyor. Dünyanın birçok ülkesinde, bu durumla ilgili farkındalık yaratmak için 25 Nisan, Ebeveyn Yabancılaştırma Farkındalık Günü olarak kabul ediliyor. Çocuklarımıza uygulanan psikolojik şiddet ve duygusal istismar ilgili kurum ve birimlerce dikkate alınmamaktadır.

“25 Nisan Ebeveyn Yabancılaşma Dünya Farkındalık Günü”

“Dünyanın pek çok ülkesinde, Ebeveyne Yabancılaştırma Sendromu, bilinmekte ve psikolojik şiddet ve duygusal istismar olarak kabul edilmektedir. Henüz durumun vahametinin bilincinde olmayan ülkelerde ise 25 Nisan Ebeveyn Yabancılaştırma Farkındalık Günü, yalnızca bunu kabul eden kişi ve kuruluşlarca farkındalık yaratmaya yönelik etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Ülkemizde de akademik literatüre giren bu sendromla ilgili, bakanlıkların bir an önce gerekli adımları atması için sivil toplum kuruluşları olarak bizler de farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz”

SUÇA KARIŞAN ÇOCUKLARIN SAYISI HER YIL YÜZDE 6-8 ARASINDA ARTIYOR

“Boşanma sonrası çocuklarımız bizlere yabancılaştırıldı. Yasal olarak babalık haklarımızın kısıtlanması ve ziyaretçi statüsüne düşürülmemiz bunda en büyük etkendir. Tek ebeveyn ile ve diğer ebeveynine yabancılaştırılmış olarak yetişen çocuklar suça karışan çocukların yüzde 80’ini oluşturuyor. Biz babayız ziyaretçi değiliz, Ayda 12-13 saat çocuklarımızı görerek nasıl babalık yapabiliriz. Başladığımız mücadele ile ortak velayetin iç hukuk kuralı haline gelmesiyle birlikte, ancak çocukların bir birey olarak haklarının farkına varabileceğimiz zemine geldi. Bugüne kadar farkında olmadığımız ve görmezden geldiğimiz çocuklar, bizlerin ve bu ülkenin geleceğidir.

Aile Mahkemelerinde ön inceleme safhasına geçilmeden baba ile kişisel ilişki tesisi sağlanmamaktadır. Bir suçlu gibi çocuklarımız ile görüşmemiz engellenmektedir. Unutulmamalıdır ki suç olmadan ceza verilemez. Ön İnceleme safhası ülke genelinde ortalama 4-5 ay sürmektedir ve hiçbir surette bu zaman zarfında çocuklar ile kişisel ilişki sağlanamamaktadır. Çocuklarımız uluslar arası sözleşmeler ile güvence altına alınan hakları görmezden gelinmektedir.  Aile Mahkemelerinin iç hukuk haline gelmiş ortak velayeti davanın her aşamasında uygulaması öncelikle çocukların üstün yararını göz önüne alması gerekmektedir.

Uzun süre çocuklarından ayrı kalan ebeveynler ile çocuklar arasında yabancılaşma meydana gelmekte ve Çocuklarımızla aramızdaki kan bağından doğan aile hayatına saygı duyulmaması yüzünden çocukların üzerinde tedavisi mümkün olmayan derin izler kalmaktadır.

Çocuklarımız tek ebeveyn cezasına çarptırılarak boşanma davalarının en ağır faturasını ödemek zorunda kalmaktadır.

Evcil hayvanların korunduğu haciz edilmediği güzel ülkemde parçalanmış aileye sahip çocuklar bir eşya gibi haczedilmektedir.

Unutmamak gerekir ki çocuklar anne ve babası boşanmış olsa bile her ikisini de doğrudan ve EŞİT miktarda görme, ilgi ve bakımından faydalanma hakkına sahiptir.

Aile Mahkemelerinin ve ilgili kurum ve kuruluşların çocuklarımızın üstün yararını en iyi şekilde gözeteceği günleri umutla bekliyoruz.

“Çocuklarımızın bir birey olarak kabul edilip haklarının korunduğu güne kadar çalışmalarımız devam edecektir. Çocuk haczi ayıbından kurtulmak için Çocuk Teslim Merkezlerinin biran önce kurulmasını bekliyoruz. Unutmamak lazımdır ki çocuklarımız, görmezden gelinen geleceğimizdir. Şu anda nüfusun yüzde 20’sini oluşturan çocuklarımız, geleceğimizin yüzde 100’üdür. Çocuklarımıza bayram hediye eden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, geleceğimizi onlara emanet etmiştir. Sağlam ve sağlıklı bir gelecek istiyorsak Ebeveyn Yabancılaştırma Sendromunun da farkına varmamız, bu duruma bir çözüm üretmemiz gerekiyor”.

Etkinliğimize katılan çocuklarımızın gözlerinden öpüyor, onlara vakit ayırıp etkinliğimize getiren büyüklerine de tekrar teşekkür ediyoruz.

Burada 5.Hafta Krizine Takıldığımız için kendi çocuklarımızı getiremedik üzerine isimleri yazılı balonları özgürlüğüne kavuşturuyoruz inşallah bizim çocuklarımızda özgürlüğüne kavuşur…