Yazının ana konusuna girmeden, daha önce üzerinde genişçe durduğum bazı konuları kısaca ifade edip o yazılara gönderme yapacağım. Böylece bu yazıyı gereksiz yere uzatıp tekrarlara düşmemiş oluruz.
Aslında yazının başlığını planlı olmak kötüdür safsatası diye de yazabilirdim, ama sanırım o kalıp yargı çok daha az savunuluyor, moda olan kalıp yargı planlı olmanın iyi olduğu… Bu safsata yüzünden nice hayatlar kararıyor ya da olabileceğinden çok daha tatminsiz yaşanıyor.
Bu giriş size pek yenilir yutulur bir lokma gibi gelmemiş olabilir. O zaman size şunu sorayım: Planlamanın iyi olduğunu düşünüyorsunuz ama gerçekten öyle mi oldu sizin için? Mesela planlı olmak giderek kolaylaştı mı, yoksa planlı olmanın ya da olamamanın ağırlığını sırtınızda taşıyıp duruyor musunuz? (Zor olması ve zor kalması iyi diye bahane buluyorsanız şu yazımı okumayı düşünün.)
Planlı olmak iyidir diye düşünüyor ve buna gerçekten inanıyor ama bu durumu hayatınızla barıştıramıyor olabilirsiniz. Ayrıştırılmış ve kendi başına iyi gelen bir olgu, yaşamınızla bütünleşmiyor belki de… (Ayrıştırmak ve bütünleştirmek üzerine kafa yormak iyi gelebilir. Buyurun .)
Ama işin asıl can damarı her şeyi 1 ve 0 olarak etiketleme hastalığımız. Bu yazıda bunun üzerine biraz duracağım ama zeminini oluşturan, 1 ve 0 olarak bakmaktan çok boyutlu analize geçmeyi daha önce yazmıştım, bu yazıdan önce ya da sonra okumak isteyebilirsiniz.
Merak etmeyin yazının ana mesajına geldik artık. Eğer internet okuması yaparken beş on saniye yazının başına göz atıp sonra devamını getirmeme alışkanlığınız varsa şimdiye kadar belki de kayboldunuz. Ama gerçekten bir türlü istediğiniz kadar planlı olamamaktan acı çeken bir insansanız veya planlı olmakla gayet barışık olduğunuzu düşünüp yazının başlığından itibaren şiddetli bir öfke hissetmişseniz derinlerinizde, hala benimle olabilirsiniz. Bu yazı sizin için…
Planlı olmak bazı durumlarda bazı şekillerde işe yarayan bir yöntemdir ve çoğu zaman plan kelimesine vehmettiğimiz anlamda mümkün değildir. Dünya üzerinde milyonlarca insan yapılamayacak ve yapılmaya çalışılması yarardan çok zarar veren bir şekilde daha da, daha da, daha da planlı olmaya çalışıyor.
Planlı olmayı 1 ve 0 olarak algılıyoruz. Yani bir eşik var o eşiğin üstündeki insanlar yeterince planlı, altındaki insanlar da yeterince planlı değil gibi düşünüyoruz. Hatta yeterince kelimesini de atıyoruz aradan: Planlı bir insanım ya da hiç planlı bir insan değilim diyoruz. Ya da başka bir insan için çok planlı bir insan ya da hiç planlı bir insan değil diye düşünüyoruz.
Gerçekten her zaman ya da çoğunlukla planlı bir insan olmanın neden mümkün olmadığına ikna olmanız için bir yazımı daha önereyim: Olasılıklar Oyunu.
Ne yazık ki planlı olmayı hazırlıklı olmayla karıştırıyoruz. Yaşamımızdan değerlerimizle uyumlu bir tatmin elde edebilmek için olası geleceklere hazırlıklı olmamız gerekir. Ve dünya deneyimleri öyle gösteriyor ki, mesela meditasyon ve bağlantılı olarak kazanılan yetkinlikler, her şey için planlar yapmaya çalışmaktan çok daha hazırlıklı kılar sizi.
Planlı olmak iyidir safsatası size şu gibi yollardan zarar vermiş olabilir ve muhtemelen vermeye de devam ediyordur:
Planlı olmanın zıttı ne peki diye düşünüyor olabilirsiniz. Niye 1 ve 0 olarak düşünüyorsunuz ki… Planlı olmanın gerektiğinde gerektiği kadar kullanacağınız bir araç olmasına ne dersiniz. Planın sizi ele geçirmesine izin vermektense siz plan yapsanız mesela?
YouTube’da Çevik Yaşam Mustafa Acungil diye aratarak kanalıma ulaşıp Çevik Yaşam Rehberi oynatma listemi izlerseniz, plan yapmanın yeri geldiğinde kullanılacak bir araç olarak nasıl konumlanabileceğini görebilir ve belki de uygulayabilirsiniz.
Eğer bu yazı ilginizi çektiyse sıradaki yazımız sizin için geliyor: Çelişkide Yaşam Var