Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu (TCK 206) işleyen kişiye karşı Türk Ceza Kanunu kamu güvenine karşı işlenen suçlar başlığı altında düzenleme getirmiştir. TCK 206’da yer verilen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu öğretide fikri sahtecilik olarak da adlandırılmaktadır.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu (TCK 206) bir resmi belgeyi düzenleme yetkisine sahip olan kamu personeline yalan beyanda bulunan kişi TCK 206’da belirtilen bu suçu işlemiş olur.Kişi kendi yalan beyanıyla sahte bir resmi belgenin düzenlenmesine neden olma hakkına sahip değildir.Böyle durumların önüne geçmek için TCK 206’da bu durum güvence altına alınmıştır.
Yalan beyan sonrasında memur beyanın doğruluğunu tahkik edip yalan beyan olup olamadığına kanaat getirdikten sonra resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu oluşmaz.Bu duruma örnek verecek olursak gümrük muayene memuruna belirli bir malı ithal veya ihraç edeceği yönünde yalan beyanda bulunan kişi TCK 206’da belirtilen Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlemiş olmaz.
Çünkü yalan beyanda bulunulsa dahi beyanı alan gümrük muayene memuru yalan beyanla yetinmeyip beyanın doğruluğunu incelemekle birlikte resmi belgeyi bu inceleme doğrultusunda hazırlamak durumundadır.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanın suçunun oluşması için kişinin açıklamaları üzerine düzenlenen resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması suçun oluşması için gereklidir.
Beyanın doğruluğu düzenlenen resmi belgeyle ispat edilecek ise, madde uygulanacaktır; buna karşılık beyanı alan kamu görevlisi (memur), beyanın doğruluğunu tahkik edip buna kanaat getirdikten sonra resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, yani resmi belgenin düzenlenmesinde sadece kişinin yalan beyanı değil de memurca yapılacak inceleme sonucunda meydana getirilecekse TCK 206’da yer alan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu oluşmuş olmayacaktır.
TCK 206’da belirtilen Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun faili yani suçunu işleyen kişi bir özgü suç değildir yani bu suçun faili herkes olabilir. Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun mağduru ise toplumu oluşturan herkestir. Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan memura karşı yapılsa da burada mağdur olarak tüm halk gösterilmiştir.
Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi TCK 206’ya göre Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlemiş olur ve bu kişiye 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezasına çarptırılır.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan (TCK 206) dolayı hakim seçimlik ceza olarak kişiye adli para cezasına hükmedebilmektedir.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan (TCK 206) dolayı hakimimin hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB)kararı verebilmesi mümkündür.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan dolayı mahkeme tarafından ceza ertelenmesi kararı verilebilmesi mümkündür.
TCK 206’da belirtilen bu suçun zaman aşımı süresi Türk Ceza Kanununun 66.maddesinde belirtilen hüküm gereği dava zaman aşımına uğrar.TCK 66’da belirtilen bu duruma göre Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunda dava zaman aşımı süresi 8 yıldır.
TCK 206.maddede belirtilen bu suç tipi için görevli ve yetkili magkeme Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluştuğu yerde bulunan asliye ceza mahkemesidir.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunda
Sıkça Sorulan Sorular
Babasının ölümünden sonra ondan kalan vekaletname ile SGK’dan Emekli Maaşı Almaya devam etmesi halinde resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu oluşur mu?
Babasının ölümünden sonra ondan kalan vekaletname ile SGK’dan emekli maaşının alınmaya devam edilmesi günlük hayatta rastladığımız durumlar arasındadır. Ölen kişinin maaşının alınmaya devam edilmesi olarak da nitelendirebileceğimiz bu durumu Yargıtay TCK 206 çerçevesinde değerlendirmiştir. Yani babasının ölümünden sonra ondan kalan vekaletname ile SGK’dan maaş almaya devam edilmesi halinde bu kişiler TCK 206 da belirtilen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu işlemiş olacak ve ilgili hüküm gereği cezalandırılmak durumunda kalacaklardır.
Başkasının yerine sınava girmek veya diğer bir ifadeyle kendisi yerine başkasını sınava sokmak yine Yargıtayımız tarafından TCK 206 çerçevesinde suç sayılmıştır. Buna göre başkasının yerine sınava girmek de resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturacak ve ilgili hüküm (TCK 206) gereği cezalandırılmak durumunda kalınacaktır.
Başkasının kimliğini kullanmak TCK 268’de suç olarak ayrıca düzenlenmiş ve iftira suçu çerçevesinde cezalandırılacağı belirtilmiştir. Ancak burada başkasının kimliğini kullanma faaliyeti yaşayan bir kişinin bilgileriyle değil de tamamen uydurma şekilde düzenlenen kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle gerçekleşirse resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturacak ve TCK 206’da belirtilen resmi belgenin düzenlenmesi hükümlerine göre cezalandırılmasına neden olacaktır.
DAVA : TCK 206. maddesindeki “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak” suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece sanığın beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır.
Somut olayda; kolluk görevlileri tarafından gerçek kimlik ve eşkal bilgileri ile hırsızlık suçu şüphelisi olarak aranan sanığın, olay yerine gelen polis memurlarına kendisini … ismi ile tanıttığı, bu isimle hakkında adli muayene raporu düzenlendiği, sanığın gerekli işlemler için polis merkezine getirilmesi sonrası, polislerin sanığın yalan beyanda bulunduğu hususundaki ısrarları sonucu gerçek kimlik bilgilerini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında,
adli muayene raporunun alındığı aşamada sanık hakkındaki araştırmanın halihazırda devam etmesi nedeniyle, yüklenen “yalan beyan” suçunun (TCK 206) yasal unsurlarının oluşmadığı, sanığın kimliğinin tespitine yönelik güvenlik güçlerince yapılan araştırma devam ederken düzenlenen adli raporda sanığın ismi …olarak yer almış ise de; sözkonusu bu belgenin henüz sanığın beyanının doğruluğunu ispat edici nitelikte bulunmadığı, ancak sanığın eyleminin bu haliyle 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun 40. maddesinde düzenlenen gerçeğe aykırı kimlik bildirme kabahati kapsamında kaldığı anlaşılmakla, yasal unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması…
Sanıkların harici olarak sattıkları … plakalı aracı katılana teslim ettikleri ancak aracın devri konusunda aralarında çıkan uyuşmazlığı çözememeleri üzerine, aracın katılanda olduğunu bilmelerine rağmen, … plakayı kullanabilmek için emniyet birimlerine araç trafik ve tescil belgeleri ile plakalarını kaybettiklerini beyan edip, trafikten çekilmesini sağladıkları plakayı, sahibi oldukları … plakalı araca resmi olarak aktarılmasını sağladıkları, sanıkların yalan beyanları doğrultusunda görevli memurlarca araç trafik tescil ve müracat ve işlemi formu ile kayıp müracat tutanağı gibi belgeler düzenlenip trafikten çekme ve nakil işlemlerinin yapılmış olduğu, bu şekilde atılı resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun (TCK 206) unsurlarının oluştuğu anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.