Arıkan, konuşmasında “20 yıllık AK Parti iktidarında ülkemiz ve milletimiz hem genelde hem de yerelde kronikleşen sorunlarla baş başa kalmıştır. Genelde ekonomiden eğitime, dış politikadan iç siyasete, sağlıktan işsizliğe varıncaya kadar her alanda yaşanan sorunların nasıl kronikleştiğini uzun uzun konuşabiliriz ve bu sorunların çözümünün AK Parti’nin politikalarında olmadığını da geniş bir çerçevede açıklayabiliriz. Kahramanlarımızdandı Aksu Çayı’na fabrikalar zehir boşaltıyor, Aksu Çayı simsiyah akıyor. Doğa zarar görüyor. İnsan zarar görüyor, hayvanlar zarar görüyor. Ve bu sorunun çözümüyle alakalı Maraş’a bir söz de verildi. Kim tarafından? Kahramanmaraş Milletvekili ve aynı zamanda AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal tarafından. Bugün Aksu Çayı’na baktığımızda bu sözün tutulmadığını görüyoruz. Ve herkes bilsin Maraş’ta sözünü tutmayan iktidar Türkiye’de de sözünü tutmuyor. Aksu Çayı sorununu çözmeyen iktidar, ülke sorunlarını da çözmüyor. Afşin-Elbistan Termik Santrali’yle ilgili de bir söz verilmişti. Bizzat Sayın Cumhurbaşkanı tarafından. Yüzbinlerce insanın üzerine kül yağdıran, Afşinli ve Elbistanlı hemşerilerimizi Koah ve Akciğer kanseri hastalıklarıyla boğuşturan bir termik santral var. Sorunun çözümü de net; santrali filtre takılması. Sözü belediye başkanı vermiyor, milletvekili vermiyor, bakan vermiyor… Bizzat Sayın Cumhurbaşkanının kendisi veriyor. “Termik Santral filtrelenecek” diye kendisi demişti. İşte aynı şekilde Kahramanmaraş’a verdiği sözü tutmayan Cumhurbaşkanı, Türkiye’ye verdiği sözleri de tutmuyor. Ve Maraş’ın halihazırda kronikleşen sorunları çözülmezken, bu sorunlarına yenileri de eklenmeye devam ediyor. Yakın zamanda görüntüler paylaşıldı; Elbistan’da şehrin içinden geçen bir dereye kanalizasyon akıtılıyor. Maraş’ın suyunu, havasını, doğasını, insanını korumayan bu iktidar, Türkiye’nin de suyunu, havasını, doğasını ve insanını korumuyor” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Arıkan, “Biz diyoruz ki Maraş’ta fabrikalarımız olsun, üretebildiğimiz kadar üretelim. Ama üretirken Aksu Çayı’nı da kirletmeyelim, koruyalım. Yani biz diyoruz ki kaş da yapalım, göz de yapalım. Fakat iktidar yok diyor; gözü çıkarsak da kaşı mutlaka yapalım. Bizim bu iktidarın uygulamalarından anladığımız bu. Ve bu Maraş’ta da böyle, Rize’de de böyle, Ege’de böyle, İç Anadolu’da böyle! Hadi sorunları çözemiyorsunuz, bari emeğin karşılığını verin. Kahramanmaraş’ın coğrafi işaretli ürün olan biberi var. Maraşlıları bu ürünü daha fazla üretmesi için teşvik etsenize. Bırakın fiyatı üretici belirlesin, Maraşlı belirlesin. Fakat iktidar Maraş için bunu istemiyor. Maraşlı gider yapsın, emek versin sonra da belirlenen fiyat neyse rıza göstersin!
İktidar böyle istiyor olabilir ama biz istemiyoruz. Biz Maraş’taki de tüm Türkiye’deki de üreticimizin emeğini korumak istiyoruz. Tarımda, hayvancılıkta, sanayide, teknolojide üretimi teşvik etmek istiyoruz. Çünkü bizim ülke olarak tek çıkar yolumuz bu! Üretim ülkemizin en büyük ihtiyacı. Fakat biz gidici olan bu iktidardan böyle büyük hamleler değil; en azından basit bazı sorunları çözebilmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Arıkan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: ”
Kahramanmaraş su kaynaklarıyla Gaziantep ve Hatay’ın içme suyunu sağlayan bir il. Gelin, görün ki böyle bir memlekette biz çiftçilerimizin 12 dönümlük bir arazide ekili olan tüm mısırlarının susuzluktan kuruduğuna şahit oluyoruz. Yani sormak istiyoruz; çok mu zordu bu ihtiyacın Ayvalı Barajı’ndan karşılanması! Sadece bu hamleyi yapacaktınız… Ne çiftçimiz mağdur olacaktı ne de ürünlerimiz heba olacaktı. Bu iktidarda sorun çözmeye dair hiç mi heves kalmadı? Bugün Maraş’ın yaşadığı sorunlara bakınca demek ki kalmamış diyoruz.Her şeye rağmen, bütün yönetimdeki beceriksizliğe rağmen iktidar hâlâ vaat vermeye devam ediyor. 2023’te şunlar olacak, yıl başından sonra her şey düzelecek vesaire… Tamam da biz size niye inanalım? Maraşlı size neden inansın?”