Sofralardan hiç eksik olmayan zeytinyağı yemeklerin baş tacı konumundadır. Üstelik tam bir şifa deposudur . Tarihin çok eski çağlarından beridir sofralardan hiç eksik olmamıştır. Anavatanı Kuzeybatı Mezopotamya olan zeytin pek çok medeniyette barışı temsil eden bir ağaçtır. Çok eski dönemlerden beri barışın ve mutluluğun simgesi konumundadır. Ticari değeri çok yüksek olduğu için zeytin ticareti özellikle Akdeniz havzasında çok gelişmiştir. 1200’e yakın çeşidi bulunan zeytin ilk çağlardan beri kutsal bir ağaç olarak görülmüş ve korunmuştur. Nitekim şu anda Girit adasında tam 3000 yıllık bir zeytin ağacı bulunmaktadır. Üstelik bu ağaç hala daha meyvelerini vermektedir. Yine başka bir örnek vermek gerekirse ülkemiz sınırları içerisinde yer alan Manisa’nın Kırkağaç ilçesinde tam 1659 yıllık zeytin ağaçları bulunmaktadır.
Zeytin başta Akdeniz ülkeleri olmaz üzere pek çok yerde yetişmekte ve ticareti yapılmaktadır. Yağından aydınlanma için istifade edilmiştir. Eskiden kandillerde zeytinyağı yakılarak aydınlanma gerçekleştiriliyordu. Zeytinin kendisi ve yağı pek çok alanda kullanılmıştır. Günümüzde de zeytin ağaçları koruma altına alınmış ve zeytin üretimi her geçen yıl daha da arttırılmaktadır. Geçmişten bugüne her alanda kullanılan zeytin gelişen teknoloji sayesinde pek çok farklı alanda kullanılabilmektedir. Örneğin sağlık alanında, kozmetik sektöründe, ilaçların yapımında, yemeklerde, içeceklerde ve daha pek çok alanda sıklıkla zeytin kullanılmaktadır. Keza temizlik ürünlerinde, şampuanlarda ve sabunlarda da çok fazla kullanılmaktadır. Tamamen doğal olduğu için insanların çoğu zeytinyağlı ürünleri tercih etmektedirler.
Tarihi milattan önce 4500’lere kadar dayanan zeytin pek çok kültürde, medeniyette ve inanışta önemli bir yer tutmuştur. Örneğin Eski Ahit’e göre zeytin, refahın ve bolluğun sembolüdür. Bu durum sadece Eski Ahit ile sınırlı değildir. Mesela yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de de zeytin ağacına yer verilmiştir. Tin suresinde zeytin ağacından bahsedilmekte ve zeytinin bereketli ve mübarek bir ağaç olduğu ifade edilmektedir. Zeytin ağacı ayrıca bolluğun, adaletin, gururun, sağlığın, refahın, zaferin, bilgeliğin, aklın ve yeniden doğuşun sembolüdür. Pek çok medeniyette kutsal kabul edilmiştir. Hem meyvesinden hem de yağından istifade edildiği için çok ayrı bir önemi bulunmaktadır. Zeytin ile ilgili efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’de görüşlerini bildirmiştir. Efendimiz hurma, su ve zeytinin çok önemli faydalı olduklarına atıfta bulunarak bunların sık sık tüketilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Günümüzde 1200’e yakın çeşidi bulunan zeytin dünyanın her köşesinde bulunmaktadır. İlk olarak Akdeniz havzasındaki ülkelerin birbirleriyle olan etkileşimleri sonucunda zeytin ağacı pek çok farklı coğrafyaya yayıldı. Ardından da coğrafi keşiflerle zeytin artık kıtaları arası yolculuk yapmış ve pek çok farklı noktaya taşınmıştır. Günümüzde gelişen teknoloji ile zeytin türünün 1200’ünü daha verimli kullanmak için çalışmalar yürütülmektedir. Çeşitli ilaçların yapımında, yemeklerde, salatalarda ve daha pek çok alanda çok fazla kullanılmaktadır. Üstelik tamamen doğal ve faydalı olduğu için zeytinyağı en çok tüketilen yağların başındadır. Gelişen ve küreselleşen dünyada artan bilgi birikimi, deneyimler ve yapılan bilimsel çalışmalar sayesinde zeytinyağının ne gibi faydaları olduğu tespit edilmiştir. Yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde zeytinyağının faydalarını şu şeklide özetleyebiliriz;
Zeytinyağının binlerce yıllık geçmişi bulunmaktadır. Bu geçmiş birikimler, deneyimler ve araştırmalar sayesinde ne kadar şifalı ve faydalı olduğu zamanla test edilmiştir. Günümüzde ise yapılan bilimsel çalışmalar sayesinde zeytinyağının sanılandan daha da fazlasını içerdiği ortaya çıkarılmıştır. Bilinenin aksine daha fazla faydası ve yararı bulunmaktadır. İlk kullanım amacı yemek ve ticaret olan zeytin, günümüzde ise her alanda çok fazla kullanılmaktadır. Özellikle sağlık açısından insana çok büyük faydalar sağlamaktadır. Metabolizmayı hızlandırdığından kilo vermeyi de desteklemektedir. Özellikle kilo verme konusunda sürekli sorun yaşayanların zeytinyağı tüketmesi uzmanlar tarafından önerilmektedir. Ayrıca çok yüksek oranda kalsiyum içerdiğinden kemiklerin gelişimini desteklemektedir. Bu durum özellikle çocukları çok fazla ilgilendirmektedir. Zeytinyağı kullanmak ileride yaşanabilecek kemik erimelerine karşı çok önemli bir önlem teşkil etmektedir.
Zeytinyağı diğer yağlardan çok farklı olduğu için tam bir kalp dostudur. Kalp ve damar tıkanıklığına da iyi gelmektedir. Kalp krizi riskini de en aza indirmektedir. Bununla beraber cilt sağlığı açısından da zeytinyağı bir devrim niteliğindedir. Ciltle alakalı ne kadar sorun varsa hepsine çare olabilmektedir. Ciltte meydana gelen kırışıklıkları ve çizgileri yok etmektedir. Ayrıca iltihap oluşumunu önlemekte ve var olanı da yok etmektedir. Cildin daha parlak ve güzel görünmesini sağlamaktadır. Sivilce oluşumu ve cilt kanseri gibi problemlerde de sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Yüksek oranda E vitamini içerdiğinden gün içerisinde vücuda temas eden pek çok zararlı maddeye karşı bir koruma kalkanı işlevi görmektedir. Bunun yanı sıra tarihin her döneminde görülen ve hala tam olarak çözümü olmayan saç dökülmesine karşı da çok etkilidir. Özellikle saç derisinin sağlığını korumakta ve saç köklerini beslediğinden saçların daha hızlı uzamasını, parlak ve yumuşak olmasını sağlamaktadır. Peki, bunca faydası olan ve geçmişi binlerce yıllık olan zeytinyağını sabah aç karna içersek ne olur? Sabah aç karna zeytinyağı içmenin faydaları nelerdir? İşte detaylar…
Sabahları aç karna zeytin içmenin faydaları nelerdir?