Tabip, Diş Tabibi, Eczacı ve Diğer Sağlık Mesleği Mensubu Kişilerin Gerçeğe Aykırı Belge Düzenlemesi TCK 210/2 de düzenlenmiştir. Burada doktorun sahte belge düzenlemesi başlı başına suç sayılmıştır. Ancak dikkat edilmesi gereken husus doktorun sahte belge düzenlemesi sırasında kamu görevlisi olmamasıdır. Doktorun sahte belge düzenlemesi gibi diş doktorunun, eczacının ve diğer sağlık mensuplarının da sahte belge düzenlemesi TCK 210/2’ye dayanacaktır. Kamuda çalışan doktorun bu suçu işlemesi halinde resmi belgede sahtecilik suçu işlenmiş olur.
TCK 210/2’e göre; gerçeğe aykırı belge düzenleyen doktor, diş doktoru, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu bu suçu işlemeleri halinde cezalandırılacaklardır. TCK 210/2’nin devamında düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğuracak nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezalandırılacağı belirtilmiştir. Yani doktorun sahte belge düzenlemesi suçu sonucu bir menfaat sağlaması halinde ya da kamunun veya kişilerin bu sahte belge dolayısıyla zarar görmesi halinde resmi belgede sahtecilik hükümlerine dayanılacağı söylenmiştir. Bu durumda TCK 210/2’ye göre değil TCK 204’e (resmi belgede sahtecilik) göre ceza verilecektir.
Doktorun sahte belge düzenlemesi suçunun unsurlarının oluşması için öncelikle sahte belge düzenleyen kişinin kamu görevlisi olmayan doktor, diş doktoru, ebe, eczacı, hemşire veya diğer sağlık mensubu kişilerden biri olması gerekmektedir. Eğer suçu işleyen kişi bir kamu görevlisi olan doktor veya diğer sağlık mensuplarından ise burada doktorun sahte belge düzenlemesine yani TCK 210/2’ye değil resmi belgede sahtecilik hükümlerine gidilecek ve TCK 204 (resmi belgede sahtecilik) hükümlerine göre cezalandırma yapılacaktır.
Doktorun sahte belge düzenlemesi sonucu menfaat elde ettiği tespit ediliyorsa veya bu sahte belge dolayısıyla bir zarar meydana geliyorsa burada artık doktorun sahte belge düzenlemesi suçuna değil, resmi belgede sahtecilik suçuna dayanılarak ceza verilecektir.
Doktorun resmi belgede sahtecilik suçu haricinde, sahte belge düzenleme suçunun unsurlarını sıralayacak olursak;
Doktorun sahte belge düzenlemesi suçunun cezası TCK 210/2’de belirlenmiştir. Buna göre doktor, diş doktoru, eczacı, ebe, hemşire ve diğer sağlık mesleği mensubu kişilerin gerçeğe aykırı belge düzenlemesi halinde bu kişilere 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus doktorun sahte belge düzenlemesi suçu oluşması için bu doktorun kamu personeli olmaması gerekmektedir. Aksi halde TCK 210/2’ye göre değil, kamu personeli olan doktorun yapacağı sahte belge düzenleme faaliyeti nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçu hükümlerince ceza verilir.
Düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması durumunda ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde resmi belgede sahtecilik hükümlerine dayanılacaktır.
Resmi Belgede Sahtecilik suçuna göre verilecek olan cezaları ise TCK 204’te belirtilmiştir.
Buna göre resmi belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde kişilere verilecek olan ceza 2 ila 5 yıl arasında olacaktır. Ayrıca belirtmek gerekir ki resmi belgede sahtecilik suçunu görevi gereği düzenleme durumunda olduğu evrak üzerinde gerçekleşmesi halinde kamu personeline verilecek olan ceza 3 yıl ile 8 yıl arasında olacaktır. Doktor özel sektörde çalışmasına rağmen menfaati gereği sahte belge düzenlediyse ya da sahte belge düzenlemesinden dolayı kamuda ya da kişilerde bir zarar meydana geldiyse burada doktora resmi belgede sahtecilik suçunda TCK 204/1’e göre ceza verilecektir.
Doktorun sahte belge düzenlemesi suçu kamuda görevli olmasından kaynaklanıyorsa ve görevinin sağladığı nüfuz gereği böyle bir belge ortaya çıkıyorsa burada TCK 204/2 (resmi belgede sahtecilik suçu) hükümlerine göre ceza verilecektir, yani bu halde doktor (veya kamu personeli başka bir sağluk mensubu) 3 ile 8 yıl arasında bir ceza alacaktır.
Doktorun sahte belge düzenlemesi suçu dolayısıyla verilecek olan cezanın adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.
Doktorun sahte belge düzenlemesi suçu dolayısıyla kişiye Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararı verilebilmesi mümkündür.
Doktorun sahte belge düzenlemesi suçu dolayısıyla verilecek olan cezanın ertelenmesi kararının verilebilmesi de mümkündür.
Doktorun sahte belge dolayısıyla menfaat elde etmesi veya kamuya ya da kişilere zarar vermesi halinde verilecek olan ceza resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre belirlenecektir.
Doktorun sahte belge düzenlemesi suçunda zamanaşımı süresi TCK 66’da düzenlenmiştir. Buna göre TCK 66/e’de belirtilen hükme göre cezası 5 yıldan az olan suçlar ile ilgili dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bunun dışında resmi belgede sahtecilik suçunun nitelikli haline verilecek 5 yıldan fazla olabileceği için burada dava zamanaşımı süresi 15 yıl olacaktır.
Doktorun sahte belge düzenlenmesi suçunda görevli ve yetkili mahkeme suçun işlendiği yerde bulunan Asliye Ceza Mahkemesidir.
DAVA : 1-)Olay tarihinde Bandırma Türk Kızılayı Firdevs Şeker Tıp Merkezinde doktor olarak çalışmakta olan sanığın bazı aile bireylerini tedavi etmesi sebebiyle önceye dayalı tanışıklığı bulunan … isimli şahsı muayene etmemesine rağmen hakkında istirahat raporu düzenleyerek kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği kabul edilen kamu davasında; Sanığın aşamalardaki istikrarlı savunmalarında …isimli şahsın kendisini telefonla arayarak hastalığını izah edip, hastaneye gelemeyecek durumda olduğunu söyleyerek rapor düzenlemesini talep ettiğini, kendisinin de şahsın beyanlarına itibar ederek yardımcı olmak amaçlı suça konu raporu düzenlediğini beyan ettiği, bu anlatımların tanık olarak dinlenilen …
tarafından doğrulandığı, söz konusu şahsın bu eylemi sebebiyle Bandırma 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/37 Esas sayılı dosyasında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan yargılanıp hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın, hakkında rapor düzenlediği kişi ile anlaşarak sahtecilik kastı ile hareket ettiği yönünde dosya kapsamında delil bulunmadığı, eyleminin kül halinde 5237 Sayılı TCK’nın 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
2-) Kabule göre de; Sanığın 5237 Sayılı TCK 210/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 204/1 (resmi belgede sahtecilik suçu) maddesi uyarınca cezalandırılması gerekirken 204/2 (resmi belgede sahtecilik nitelikli hali) uyarınca hüküm kurulması
SONUÇ : Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.