Sarı Sınıf İzlenimleri

Bordeaux’da Sarı Sınıf

“Bordeaux gezisinde pek çok ilginç yer gördük. Gezimize 8 Nisan Pazartesi günü Bordeaux-Mérignac Havaalanı’na inerek başladık. Konakladığımız yere yerleşip eşyalarımızı bıraktıktan sonra şık bir restoranda Fransız hamburgeri yedik. Ardından bir rehber eşliğinde Le Palais Gallien adında tarihi bir mekanı dolaştık. Daha sonra günün yorgunluğunu Bordeaux’da serbest zaman geçirerek giderdik. İlk günün akşamında otele dönüp bizim için hazırlanan akşam yemeğini yedik.

İkinci günde, öğrencilerin üniversite hayatına yakından tanıklık ettik. Bordeaux III Montaigne Üniversitesi’nde bol bol gezdik. Bir öğretmen ve birkaç öğrenci bize herşey anlattı. Daha sonra iki gruba ayrılarak Pey-Berland Kulesi’ne çıktık. Hemen ardından Aquitaine Müzesi’ne gittik.

Üçüncü gün, Avrupa’nın en yüksek doğal kum tepesi olan La Dune du Pyla’ya tırmandık. Burada muhteşem bir okyanus manzarası gördük ve bu kum tepesiyle ilgili birçok bilgi edindik. Sonrasında ise Arcachon Plajı’na gidip bisikletle bütün şehri gezdik. Tekne turu ile okyanus kıyılarını gezerek bu güzel bölgeden ayrıldık ve kaldığımız yere geri döndük. Akşam yemeğinden sonra, Sainte Pulchérie mezunları bize Bordeaux’daki hayata nasıl adapte olduklarını anlatmaya geldiler.

Dördüncü gün ise Bordeaux’nun şarap merkezi olarak bilinen St. Emillion bölgesini gezdik. Burada tarihi bir kilise gördük. Bu kilise yerin altına gömülüydü. Sonrasında Bordeaux’ya dönüp Darwin bölgesi olarak adlandırılan bir grafiti alanına gittik. Dördüncü günün akşamında bizi çok mutlu eden bir aktivite yaptık: buz pateni. Bir saat boyunca hep beraber buz pistinde kaydık ve eğlenceli dakikalar yaşadık.

Son güne geldiğimizde ise bir dönem Montesquieu’nün de kaldığı Château de la Brède’i ziyaret ettik. Şatonun bahçesinde çok bilgilendirici bir oyun oynadık ve piknik yaptık. Bordeaux’daki son saatlerimizi yine bir başka eğlenceli aktivite ile geçirdik: LaserQuest. Bu eğlenceli oyunun da ardından şehrin merkezine dönüp alışveriş yaptık. Şehre veda etmeden önce Le Confidentiel isminde bir restoranda akşam yemeği yedik ve Miroir d’Eau eşliğinde şehrin ışıklarına gece tanıklık etmiş olduk.

Döneceğimiz günün sabahı, konakladığımız yerin bulunduğu mekan olan Blanquefort’u yakından tanıdık. Son olarak da Bordeaux-Mérignac Havaalanı’na dönerek bu güzel geziyi sonlandırdık.”

Pınar A.

Bordeaux, Üniversite Ve Yaşam Kalitesi Demek

Bordeaux, birçok gencin yaşadığı çok canlı bir şehir. Ayrıca Fransa’nın üniversite merkezi olarak da tanınıyor.

Sarı Sınıf sırasında eğitimde önemli bir yere sahip olan Bordeaux III Montaigne Üniversitesini ziyaret ettik. Burada, çok fazla yabancı öğrenci olduğunu gözlemledik. Aslında bu durum Bordeaux’ya daha çok öğrenci çeken özelliklerden biri. Ek olarak, zaten zor olan öğrenci hayatını kolaylaştırmak için Fransa devleti üniversitelerin maddi harcamalarını kendisini karşılıyor ve ücretsiz eğitim hakkı sunuyor. Maalesef, okullar fiziksel açıdan biraz kötü durumda olsa bile bu durum okulun verdiği eğitim konusunda kesinlikle bir problem yaratmıyor.

Ayrıca, gece gündüz fark etmeksizin Bordeaux’da eğlenebilmek için birçok aktivite seçeneği bulunmakta. Quinconces ve Victoire Meydanları etrafında ünlü mağazalarda alışveriş yapabilirsiniz ya da Fransız kafelerinde kahve içerek oldukça iyi zaman geçirebilirsiniz. Mériadeck’te bulunan büyük buz pistinde paten yaparak günün stresini atabilirsiniz. Ek olarak plaja gidebilme olanağı var çünkü Bordeaux’ya kırk dakika uzaklıkta olan Arcachon okyanus kıyısında bulunan bir sahil kasabası. Her sokakta kolaylıkla bulabileceğiniz barlar Bordeaux’daki gece hayatının vazgeçilmezlerinden.

Toplu taşıma konusunda ise her yere ulaşım sağlayan tramvay gece geç saatlere kadar faaliyet gösteriyor ve Bordeaux’nun aktif bir şehir olmasına çok yardımcı oluyor. Son olarak Bordeaux, Avrupa’nın diğer sıkıcı şehirlerinden farklı olarak çok eğlenebileceğiniz genç ve dinamik bir Fransa şehri.

Naz C.

Bordeaux’da Okuyan Sainte Pulchérie Mezunlarıyla Röportaj

1- Bordeaux neden bir öğrenci şehri? Sizce Bordeaux’nun öğrencilere sağladığı kolaylıklar nelerdir?
Bordeaux diğer şehirlere göre daha küçük ve kompakt bir şehir ama aynı zamanda bir büyük şehir. Ulaşım çok kolay. Çok fazla öğrenci barındırıyor. Çok pahalı bir şehir değil. İnsanları çok sempatik. Birçok farklı üniversite ve büyük kampüsleri var. Ayrıca birçok farklı bölüm seçeneği var.

2- Bordeaux’ya gitmeden önceki endişe ve korkularınız nelerdi? Bu korkularla yüzleşebildiniz mi?
Tanımadığım bir şehirde tek başıma yaşama fikri beni korkutuyordu. Yalnız kalmak, yeni bir düzen kurmak, yeni bir ortama girmek, günlük hayatta farklı bir dilde konuşmak çok kolay gelmiyordu ama hepsiyle karşılaştıktan sonra asla zor olmadıklarını gördüm. Hiçbir şey kafamda büyüttüğüm kadar zor ya da imkansız değildi. Düşe kalka olsa da her şeyin üstesinden geldiğimi düşünüyorum.

3- Bordeaux’daki insanların yaşam tarzında sizi en çok şaşırtan neydi?
Beni çok şaşırtan bir şey olmadı. Sadece insanların gerçekten zevklerine göre yaşadıklarını daha net görmüş oldum. Daha çok Fransa’nın sağlık ve idari sisteminin ne kadar kötü işlediğini ve yetersiz olduğunu gördüm.

4- Fransa’da yaşamınıza adaptasyon sürecini hızlandırmak için ne gibi yollara başvurdunuz?
Liseden arkadaşlarımla geldiğim için benim adaptasyon sürecim çok zor olmadı. Ama önerim kesinlikle yeni insanlarla tanışmak, utanmadan insanlarla konuşmak, onları tanımak yani kısacası iletişim kurmak. Ne kadar çok insan tanırsak o kadar yeni hayatla tanıştığımıza inanıyorum.

5- Bordeaux’da okumak isteyen öğrencilere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Yeni şeyler denemekten, yeni insanlar tanımaktan çekinmeyin. İlk adımı siz atın. Her zaman yeniliklere açık olun. Size sunulmuş bu ayrıcalıktan sonuna kadar faydalanmaya çalışın. Kendinizi her açıdan geliştirin. Her zorlukta pes etmeyin. Buradaki hayatınızın tadını çıkartın.

6- Sainte Pulchérie’deki lise hayatınızla Bordeaux’daki üniversite hayatınız arasındaki en büyük farklar neler?
İlk olarak Fransızcayı sadece okulda değil, günlük hayatta da kullanmak en büyük değişiklik. Günlük konuşmayı, jargonu öğrenmek biraz zaman alıyor. Lise ve üniversite eğitim şekilleri çok farklı. Lisede çok daha disiplinli, düzenli bir işleyiş var. Ama üniversitede her şey sana kalıyor. Derse gidip gitmemek, ders çalışıp çalışmamak sana kalmış. Bu yüzden özdisiplin çok önemli. 5 sene boyunca aile gibi olduğun ortam kesinlikle yok. Özellikle devlet üniversitelerinde hiç yok. Çok fazla insan olduğundan o bağı çok fazla kuramıyorsun, ne öğrencilerle ne öğretmenlerle.

7- Sainte Pulchérie öğrencilerine yaşamakta olduğunuz bu deneyimi tavsiye eder misiniz?
Kesinlikle tavsiye ederim. Farklı bir ülkede, farklı bir kültürde tek başına yaşamanın herkesin deneyimlemesi gereken bir şey olduğuna inanıyorum. Hem kendinizi tanımanızı hem de ayaklarınızın üstünde durabilmeyi öğrenmenizi sağlıyor.

Ceren Ş.’nin sorularını cevaplayan Ayşe B., Ata Ö., Alara T. et Mert S.

Bordeaux…

…hasta olmama rağmen eğlenmeyi öğrenmemi sağladı. -Begüm K.
…çok güzel bir öğrenci şehridir. -Elif O.
…küçük bir Paris’tir. -Deniz U.

Hiç hayal etmediklerim…

Üniversite için Fransa’ya gitme isteğimin artması. -Damla Y.
Geziden önce bu kadar insanın hasta olacağını ama buna rağmen bu kadar anıyla dolu bir gezi olacağını hayal etmemiştim. -Begüm K.
Geziden önce havanın kötü olmasını bekliyordum ama yanılmışım. -Elif O.
Bu kadar dolu bir gezi olacağını düşünmemiştim. Özellikle Montesquieu’nün Şatosu’nda öğrendiklerim beni çok şaşırttı. -Deniz U.

Elif A.