Sedasyon anestezi türlerinden biridir. Vücuda damar yolu ile ilaç verilmesi ve hastanın kontrollü olarak bir anlamda uyku haline geçmesi olarak gerçekleştirilen bu uygulama, çok sayıda farklı tıbbi müdahale öncesinde tercih edilebiliyor. Amacımız hastanın yapılan müdahaleler sırasında acı ya da ağrı hissetmesini önlemektir. Elbette sedasyonun diş hekimliği alanında da sıklıkla uygulandığını belirtelim. En güvenli anestezi yöntemlerinden biri olduğunu da söyleyebiliriz.
Özellikle zihinsel engeli olanlarda, çocuklarda ya da diş tedavilerinden aşırı oranda tedirgin olan kişilerde tedavi öncesinde bu anestezi uygulanıyor. Böylelikle tedavi sürecinin hasta açısından daha konforlu bir şekilde atlatılması mümkün oluyor. Sedasyonun nasıl uygulandığı ya da avantajları gibi merak edilen tüm konulara değineceğiz. Ancak öncesinde ne amaçla yapıldığını daha detaylı ele alalım.
Yazı İçeriği
Diş hekimliği alanında sedasyonun öncelikli olarak tercih edilebilecek bir anestezi türü olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle çocuk hastaların diş tedavilerinde bu yöntem tercih ediliyor. Diş tedavileri çocuklar için oldukça korkutucudur ve hatta bazı erişkinler için de aynı durum söz konusudur. Öyle ki bu korku nedeniyle dolgu, kanal tedavisi benzeri dişlerin çekilmesini önleyen koruyucu tedavilerini yıllarca yaptıramayan, sonunda bu nedenle diş kaybı yaşayan çocuklar ve erişkinlerin sayısı hiç de az değildir.
Korku dışında tedavi nedeniyle çocukların diş hekimliği koltuğunda uzun süre kalması ve ağzını açık tutması gerekir. Ancak çocukların bu şekilde beklemesi ve tedavi boyunca soğukkanlı olması elbette güçtür… İşte bu noktada devreye sedasyonun girdiğini söyleyebiliriz. Zira tedavi sırasında çocukların ani hareketler yapması tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bununla birlikte diş tedavilerinin çocuklarda bir travma oluşturması, ileri yaşlarda kalıcı diş hekimi korkusuna neden olabilmesi de mümkündür. Bu riskleri ortadan kaldıran ise sedasyon uygulaması oluyor.
Zihinsel problemleri olan kişiler için de benzer risklerin söz konusu olabileceğini belirtmeliyiz. Ani hareketlerin yarattığı riskleri göze almak yerine sedasyonun uygulanması çok daha doğru olabiliyor. Diş hekimliği alanında yapılan uygulamalar ya da kullanılan cihazlar bazı kişilerde çok ciddi korkuya neden olabiliyor. Bu gibi durumlarda da tedavi sürecinin hasta açısından sorunsuz bir şekilde tamamlanmasını sağlamak adına bu yöntemden faydalanılabiliyor.
Diş tedavisinin sedasyonla yapılması söz konusu ise çocuk hastalarda ebeveynlerle, erişkin hastalarda hastanın kendisi ile anestezi uzman doktoru bir görüşme gerçekleştirir. Bu görüşmede sedasyonla ilgili detaylı bilgilendirme yapılır. Aynı zamanda hastanın tıbbi özgeçmişi öğrenilir ve basit bir fizik muayenesi ile bu işlem için bir sakınca olup olmadığı değerlendirilir. Bu değerlendirme sonrasında nadiren bazı laboratuvar tetkikleri istenebilir, herhangi bir anormal durum söz konusu değilse randevu verilir.
Eğer diş tedavisi sedasyon ile uygulanacaksa tedaviye aç karnında gidilmelidir. Bu sayede anestezi sonrasında yaşanabilecek mide bulantısı gibi şikayetler minimuma indirgenebilir. Elbette bu işlem anestezi uzmanları tarafından gerçekleştiriliyor. Damar yolu açılıyor ve anestezi ilacı da damar yolundan vücuda gönderiliyor. Anestezi ilacının etkisini kısa sürede gösterdiğini söyleyebiliriz. Ardından beklenmeden ağız ve diş tedavisine başlanabilir.
Bu işlem genel anestezi değildir ve iki anestezi türü arasında çok ciddi farklar bulunur. Sedasyonun çok daha hafif bir anestezi türü olduğunu söyleyebiliriz. Zira ilacın kesilmesi ile birlikte hastanın hemen uyanması mümkün oluyor. En fazla 1 saatlik dinlenme süresinin ardından hastanın evine gönderilebilmesi mümkündür. Genel anestezinin ardından yaşanan sıkıntıların büyük bölümü bu anestezinin ardından yaşanmaz.
Genel olarak diş hekimliği alanında kullanılan sedasyon uygulamasının 3 farklı kategoride incelendiğini söyleyebiliriz. Bunlar; minimal, orta derece ve derin şeklinde adlandırılır. Öncelikle ne gibi bir işlem yapılacağı göz önünde bulundurulur. Bu işlemin tahmini olarak süresi, hastanın durumu gibi çeşitli hususlar dikkate alınarak hangi türün tercih edileceğine karar verilir.
Minimal sedasyonda hastanın tam bir uyku halinde olmadığını belirtebiliriz. Hasta aslında uyanıktır ancak çok sakinleşmiş bir haldedir ve kendini oldukça rahat hisseder. Sonrasında işlemin büyük kısmını hatırlamaz. Bu nedenle hafif oranda endişeli ya da korku dolu olan hastalarda bu tip anestezi tercih edilebilir. Orta derece sedasyonda da hasta bir anlamda uyanıktır ancak hastanın uykuya eğilimi biraz daha fazladır, sonrasında işlem ile ilgili hiçbir şey hatırlamaz. Derin sedasyonun en sık kullandığımız tip olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle çocuklarda bu tipi tercih ediyoruz. Derin sedasyonda evdeki uykunun benzeri derinlikte bir uyku hali söz konusudur, tabii ki bu tip sedasyonda da hasta işleme dair hiçbir şey hatırlamaz.
Çocuklarda sedasyon uygulamasının yetişkinlere yapılan uygulama ile genel anlamda aynı olduğunu belirtebiliriz. Sadece kullanılacak olan anestezi ilacının dozajı çocuklara göre ayarlanıyor. Ayrıca çocuklarda damar yolu açma işlemini kolaylaştırmak ve bu süreçte çocukta bir travma oluşmasının önüne geçmek için damar yolu açmadan önce onlara süt, meyve suyu benzeri bir sıvı içinde ilaç içiriyoruz. Burada kullandığımız sıvı miktarı açlık sürecini riske etmeyecek kadar az olmaktadır.
Çocuklar bu uygulama ile belli düzeyde sakinliğe ulaştığında damar yolunu açıyoruz, ilacımızı damardan uygulayarak çocuğumuzu sedasyon birimimize alıyoruz. İlaç çok kısa zamanda etkisini gösterdiğinden tedaviye başlanması için uzun süre beklemeye gerek olmuyor. Tedavi sona erdiğinde de çocuklar uyandırılıyor. Kısa bir dinlenme sürecinin ardından evlerine dönebiliyor. Bu konuda sıklıkla merak edilen bir unsura da açıklık getirelim. Bu anestezi türünde hastaya solunum cihazı takılmıyor.
Elbette sedasyon uygulanması hastaların diş tedavilerini daha konforlu geçirmelerini sağlıyor. Bu işlem sayesinde herhangi bir acı ya da ağrı hissedilmediğini de belirtmeliyiz. Hastaların kendilerini gayet rahat hissetmeleri sayesinde diş tedavisinin de diş hekimi tarafından daha kısa sürede tamamlanması mümkün hale geliyor. Özellikle orta ya da derin sedasyonun uygulanması durumunda hastalar tedavi sürecini de hatırlamıyor. Böylelikle zorlu ve uzun süreli tedavi süreçlerinin de gayet kolay bir şekilde tamamlanması mümkün hale geliyor.
Özellikle diş tedavileri ile alakalı korku yaşayanlar için bu anestezi daha ideal bir seçenek olabiliyor. Çünkü bu hastaların tedavi sırasında hafif bir acı hissetmesi ya da tedavinin biraz uzun sürmesi durumunda yaşadıkları korku da artıyor. Hatta tedaviyi yarım bırakan hastalar dahi olabiliyor.
Çerkezköy bölgesinde de sedasyon fiyatları benzer rakamlardan oluşuyor. Net bir fiyat belirtmek doğru olmayacaktır. Muayene olmanız ve yapılacak tedavilerin belirlenmesinin ardından fiyat bilgisi de tarafınıza iletilir.
Mutlaka göz atın –> Lamine diş
Elbette sedasyon anestezi işlemi yapıldığında tek seferde tüm diş tedavilerinin yapılması mümkün olmayabilir. Bu sorunun yanıtı, kaç adet dişe tedavi uygulanacağı, yapılacak olan diş tedavisinin içeriği, dişin ağız içerisindeki konumu gibi unsurlara bağlı olarak değişkenlik gösterir.
İlginizi çekebilir –> Diş Dolgusu
Daha önce de belirttiğimiz gibi sedasyon genel anesteziden çok daha hafif bir işlemdir. Çünkü sedasyon da kullandığımız ilaçlar anestezi ilaç kategorisindeki en basit ilaçlardır. Sedasyon için kullandığımız dozlarda vücutta herhangi bir sisteme yan etkisi yoktur. Bu nedenle sedasyon için hastaların büyük çoğunluğunda laboratuvar tetkikine gerek olmamaktadır. Bu anestezi yönteminin sadece diş tedavilerinde kullanılmadığını da hatırlatalım. Pek çok tıbbi müdahale öncesinde uygulanan anestezi türlerinden biridir. Hastaların zararlı olduğu ya da tehlikeli olduğu konusunda bir endişe yaşamasına hiç gerek yok.
Göz atın –> Diş Muayenesi
Bu sorunun yanıtı uygulanacak olan diş tedavisinin süresine göre değişecektir. Anestezi uzmanı tarafından sedasyon anestezinin etki süresi belirlenir ve ayarlanabilir. Yani istendiğinde etki süresinin 3 – 4 saate kadar uzatılması mümkün olabiliyor. Elbette daha kısa sürecek olan bir tedavide anestezinin etki süresinin de çok daha kısa olması sağlanıyor. Bir anlamda anestezinin etkisinin uygulanacak tedavinin süresine bağlı olarak ayarlandığını söyleyebiliriz. Siz de bu anestezi türü hakkında sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.
Bilgi sahibi olun –> Dişçi Korkusu