Online markanızı genişletmek için “sosyal medya” ve “SEO” el ele bir işbirliği içindedirler. Bu iki disiplin daha önce hiç olmadığı kadar iç içe geçmiştir ve en başarılı olan siteler de SEO için sosyal medyayı güçlendirmeyi başaran siteler olmuştur. Sosyal medya pazarı ve
SEO
arasındaki duvarlar yavaş yavaş kalkmaya başladı.
Markanızın sanal dünyada başarılı olması için, sosyal ağlarda SEO’nuzu değerli kılacak üç öneri sunmak istiyorum:
Sosyal medyayı bir bisikletin tekerliği gibi düşünün. Her bir sosyal profil ise o tekerleğin parmaklarıdır. Sizin web siteniz ise hepsini birbirine bağlayan göbektir.
Sosyal profillerinizi bir biriyle ve web sitenizle bağlayarak, ziyaretçileri markanız ve şirketinizle etkileşimi genişletmek için cesaretlendirirsiniz. Onları ne kadar bir arada tutarsanız, onların dönüşümünde bir o kadar şanslı olursunuz.
Profiller arası linkleme ayrıca onların sanal yaşamları içinde markanızın sahip olduğu temas noktalarını artıran birden fazla platformdaki hedef kitlenizle bağ kurma şansını verir. Örneğin, eğer birisi LinkedIn üzerinden sizinle irtibat kurarsa, sizle Twitter ya da Facebook aracılığıyla takip etmesi için ona davetiye gönderebilirsiniz. Sosyal profillerinizden hangisinin onların sanal aleminde en önemli rolü edineceğini bilemezsiniz. Bu yüzden sosyal profilleriniz arasında kuracağınız bir bağ, her şekilde onlara ulaşabilecektir.
Şunu aklınızdan çıkarmayın ki, soysal medyanın hedefi sosyal bağlantılarınızı sitenize yüklemektir, sosyal profilleriniz üzerinden sitenize akış sağlamak değildir. Sitenizin önemli bölgelerini “Connect with us on Facebook” butonlarıyla doldurmayın. Sitenizin amacı kalıcı ziyaretçileri edinmektir, onları hayran, takipçi ya da arkadaş yapmak değildir. Sitenize “bağlantı butonlarını” yine koyun ancak sitenizin diğer hedeflerini gölgede bırakmamasına özen gösterin.
İçerik formatınız
SEO
’nun bel kemiğidir ve online pazarlama taktiklerinin çoğunu genel olarak içerir. Ancak müthiş bir içerik oluşturmak savaşı kazanmanın sadece yarısıdır. İçeriğinizin ne kadar eşsiz, bilgi verici, yararlı ya da ilham verici olduğu kimse görmediği takdirde hiçbir önem taşımaz. Bir pazarlama açısından içeriğin önem kazanmasında sosyal medya burada devreye girmektedir. Sosyal medya, özgün içerikle gelişir ve sosyal bağlantılarınıza sosyal profillerinizle etkileşime girmesi için bir sebep sunar. Markanızın akıllarda kalmasını ve sanal dünyalarında yer bulmasını sağlar.
İçeriğinizin bir parçasını sosyal ağlarda her paylaştığınızda ( ya da bir takipçiniz) siteniz için değerli bir inbound link oluşturmuş olursunuz. Sadece sayfa akışınızı arttırma açısından değil, bu şekildeki sosyal sinyaller arama motorlarının da içeriğinizin önemini fark etmesinde büyük rol oynar. İçeriğinizin bölümleri sosyal medya sitelerinde ne kadar çok paylaşılırsa, bir o kadar değerli olur ve uzun vadede bir o kadar iyi sıralamalara ulaşır.
Facebook duvarınızda bütün blog yazınızı paylaşmak zorunda değilsiniz. Küçük bir yazı ve resim, takipçilerinizin ilgisini çekmeye yetecektir. Böylece, bu, onların ilgisini çekecek kısa bir bilgi ve esas sitenize girmek ve içeriğinizi okumak için onlara bir sebep olur.
Sosyal profiller de diğer web siteleri gibi sıralamada yer alır. Bu fırsatın bütün avantajlarını kullandığınızdan emin olun ve sitenize yapacağınız gibi profillerinizi de düzgün bir şekilde geliştirin. Örneğin, Facebook kullanıcılarına sayfaları için özel URL’ler oluşturmak için izin verir; burası en uygun anahtar kelimelerinizi göstereceğiniz çok güzel bir yerdir. Anahtar kelimelerinizi ayrıca biyografinizde ya da bilgi kısımlarında kullanabilirsiniz.
Her profil aynı miktarda bilgi yayınlamanıza izin vermez, yani profilleriniz arasındaki tutarlılığı sağladığınızdan emin olun. Sosyal medyada gerçek anlamda yoğun bir şekilde dahil olmadan önce, aynı ana mesaj üzerinde yoğunlaşan çeşitli uzunluklarda birkaç biyografi yazın.