SEVİYORUM BE ANACIĞIM

Te bre kadaşım ben bu lafı söyledim. Söyledim ama içimden kızanımın hakikaten o şırfıntı ile evlenmesini istediğimden değil, kızanımın kara sevdaya tutulup hastalanmasından korktuğum için söyledim demiş, halam babama.

Ep duymuyor muyuz? uvadan Koca Tasinin kızanı kara sevdaya yakalanmış, yemeden içmeden kesilmiş ve kızancık sonunda ölmüş. Te ben ondan korkıyarım, onun için kızanıma seviyorsan kimseyi dinleme o karı ile evlen kızanım, diyordum bağrıma taş basarak be kadaşım kara kızanım Resim’ime. Halam ölmüştü. Gaziosmanpaşa ‘da kız kardeşine giderken meydanda kalp krizi geçirerek ölmüştü.

Kıbrıs Barış Harekatı’ ndan sonra Türkiye ’ye göç edilmişti. Cenazenin başında ah!!! Anacım, vah!!! Anacım diye ağlayan halanın ortanca oğlu Resim; herkes benim karımla evlenmeme karşı iken ben karımı bırakmayıp evlendi isem, kimse bilmez anacığımın beni desteklediği için evlendim, o kadar kargaşaya, o kadar dedikoduya rağmen diye ağlayınca, ablasının cenazesi başında ağlayan babacığımda Ah !!! Resim kardaşım anacığın bana büle büle demişti diye halanın ona yukarıda zikrettiğim sözlerini anlatmıştı.

Resim dayıya kız aranıyor

Batı Trakya, İskeçe ilinin ortakol nahiyesinin Karaköy’ünde (benim doğup büyüdüğüm köy) geçmişti bizim halanın oğlunun hikayesi. Ortanca oğlu Resim dayı idi hikayenin kahramanı. Hala ve ailesi yalnız köyümüzün değil ortakol nahiyesinin en zengin ailesi idi.

Bu nedenle hala ve ailesi üç oğluna hiç kimsenin kızını yakıştıramıyordu. Aaaaa!!! Halıççılardan İlmi dayının kızı Ayşenur mu? Abe aga tabla suratlı mı, dünyada olmaz istemem derdi hala onu ben kızanıma, bende ders çalışır görünür gizlice dinlerdim. Sonrada duyardım ki gizlice konuşurlarken amcam Hilmi dayının tabla suratlı yamuk bacaklı(!) kızını istemiş ama Hilmi dayı ben sarhoşun oğluna asla kız vermem diye birinci defada reddetmiş bu talebi.

Halanın kocası enişte zira alkolikti. Hilmi dayının yamuk bacaklı büyük kızı evlenmiş ama halanın oğlu hala bekardı. Yoktu!!!! Yoktu!!! Halen onun oğluna uygun zengin mi? zengin!!!, güzel mi?güzel, bir prenses dünyaya gelmemişti. Aaaahhh ah.derken Hilmi dayı nın ikinci kızı da büyümüş evlenecek yaşa gelmişti. Ama halanın oğlu hala bekardı. Olsuuunnnn? Anacığım dalga geçerek gizlice bana bir gün; ne utanmaz bunlar.

Önce büyük kızı ,olmadı sonrada küçük kızı Ruhigül ’ü istemişler Resim dayına diye dedikodu yaptık .Anacığımda sevmezdi halagilleri. Çünkü annemle babamın on yıl evlenmek için beklemelerinin sebebi o hala imiş. Zira zengin olan her şeyi bilir(!)

Resim dayı askere gidiyor

Hilmi dayının kızlarının çocukları olmuştu. Resim dayı hala bekardı ve sonunda bekar bekar askere gitti. Acemi birliğinden sonra babası çok zengin ya(!). Resim dayı yı usta birliğine kendi ilimiz İskeçe ’ye getirtti. Babası sık sık kuzu keser yunanlılara ziyafet verirdi köyde. Kuzu çevirmeler yapılırdı. Ama köyden kimse davet edilmezdi. Misafirler çok saygın idiler(!) Yunanlı tütün tüccarının şoförü, valinin odacısı gibi(!)Torpille oğluna askerliğini kendi ilinde yaptırıyordu.

Komutanları da bir sevmişti , bir sevmişti Resim dayıyı,bütün bir kış gecesi pastal yapılırken sabaha kadar bunu dinlemiştim. Bilmiyorlardı ki Resim dayı İskeçe ’de Çingene olduğu rivayet olunan bir kıza sevdalanmıştı. Bu kız ve anası beraber yaşıyormuş.

Her hafta komutanlar istiyor diye eve gelir kuzular kesilirmiş, komutanlara diye. Bilmezlermiş ki bu kuzular ve mebzul hediyeler komutanlara değil güzel Çingene kızına gidermiş. Çok iyi hatırlıyorum askerden teskere ile döneceği gün hep hazırlandık, halanın evinde toplandık, yemekler içecekler hazır Resim dayıyı bekliyoruz.

Kolonyalar hazırdı. Tütün kolonyası ama şişesi cami ve minare idi. Kimsede yoktu. Türkiye’den gelmişti. Gelmişti, gelmişti de Resim dayı bütün gün beklemelere rağmen gelmiyordu ve gelmedi. Sonra birde ne öğrenelim Resim dayı o Çingene kadının evine taşınmış hatta bir oğlu olmuş.

Derhal babası Resim dayı yı reddetti(!)Ve hikaye başladı. Resim dayı parasız kalınca köye geliyor, tamam bıraktım o karıyı diyor, törenler yemekler yapılıyor eğlenceler düzenleniyordu. Gecenin sabahında birde duyuyorduk ki Resim dayı pijama larla gizlice pencereden çıkıyor ve yaya( 7 km) İskeçe ’ye o kadına gidiyormuş.

Dayının dediğine göre her gelişte o karıyı bıraktım diye, yatmaya odasına gittiğinde anası( hala) yanına gidiyor sarılıyor öpüyor, öpüyor para veriyor ve kulağına ; bak kızanım eğer seviyorsan bırakma o karıyı evlen diyormuş.Seviyorum be anacığım!!! diyormuş dayı.

Onun için gece pencereden pijama larla kaçıp o kadına gidiyormuş. Hatırlıyorum İskeçe ’ye babam beni de yanına alır, kızanı Dr.a götürüyorum diyerek giderdik. Hasta falan değildim. Ama bu böyle halanın planı olarak uygulanırdı. Gidip Resim dayıyı buluyorduk ve halanın gönderdiği paraları gizlice veriyorduk.

Sarhoş enişte bize baskın yapmış

Hiç unutmam bir gün öyle vakti okuldan (ilkokul) çıkıp eve yemeye geldim. Geldim ama evde bir telaş, bir telaş. Evde musandıradan sesler geliyor. (Duvara gömme elbise dolabı) Bahçede halanın kocası sarhoş enişte durmadan bağırıyor küfrediyor ve babama talimatlar yağdırıyordu. Faiiiiiikk kov o o……pu ile pe…….venki evden diyor da başka bir şey demiyordu.

Meğerse Resim dayı karı ile bize gelmiş, enişte bunu duymuş, derhal bize gelerek babama onları kov diye bağırıyordu. Musandıradaki tıkırtı ve seslerin babamın oraya sakladığı Resim dayı dan ve karıdan geldiğini tufan geçtikten sonra dayı ve kadın dolaptan çıkınca anladım.

Enişte kov dedikçe rahmetli babam; enişte yok onlar burada diye karşılık verdi. Sonunda enişte babama dönerek abe pe…… venk,  pe…nkle karının ayakkabıları bak orada görüyorum deyince babacığım başını öne eğdi ve bir şey diyemedi.

Zira ayakkabı ları saklamaya unutmuşlardı telaştan…

Kalın sağlıcakla…

Prof. Dr. Rehat Faikoğlu

www.heykadin.com.tr