SGK Tarafından Uygulanan İdari Para Cezaları, Cezalara İtiraz Usulü ve Uzlaşma Müessesesi

İdari para cezası ; Yasalar yada SGK tarafından konulan kuralların tamamen ihlali yada gecikmeli yapılması durumunda, tahakkuku sosyal güvenlik kurumu tarafından yapılan  parasal yaptırımlardır.

İşyeri bildirgesi, aylık prim ve hizmet belgesi, sigortalı işe giriş/işten ayrılış bildirgeleri gibi belgelerin SGK’ya zamanında veya hiç verilmemesi, asgari işçilik tutarının bildirilmemesi, kayıt ve belgelerin ibraz edilmemesi, SGK’nın denetim ve kontrolle görevli elemanlarına işlerini yapmalarında engel olunması gibi durumlar idari para cezalarına sebep olan durumlara örnektir.

Sosyal güvenlik kurumu ile ilgili idari para cezaları 5510 sayılı yasanın 102. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye istinaden kesilen cezalar kurumun işverene tebliği ile tahakkuk eder.

Kurum tarafından kesilen idari para cezalarına karşı işveren ya ödeme seçeneğini tercih edecektir yada kurum ve mahkeme aşamalarında kesilen idari para cezasının kaldırılması için işlem yapacaktır.

Ödeme yolu ile cezanın sona ermesi tercih edilirse; Bu durumda kesilen cezanın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde peşin ödeme indirimi söz konusu olacaktır. İndirim kesilen cezanın %25 eksik olarak tahsili şeklinde gerçekleşir.

Kurum tarafından belli şartlar altında yapılan diğer bir indirim ise pişmanlık indirimi şeklinde adlandırılmaktadır. Ancak bu imkanın kullanılması bazı şartlara ve belli konulara bağlanmıştır. İşveren­lerce yasal süresi geçirildikten sonra kendiliğinden verilen

  1. Sigortalı işe gi­riş,
  2. İşten ayrılış bildirgeleri ,
  3. İşyeri bildirgeleri

nedeni ile kesilmiş idari para cezaları bu kapsamdadır. Ancak bu hükümden faydalanabilmek için;cezaya konu olan bilgi ve belgelerin yasal verilme süresinin sona ermesinden itibaren ;

  1. En geç otuz gün içinde SGK verilmiş olması ,
  2. İdari para cezasının en geç tebliğden itibaren 15 gün içinde ödenmiş olması gerekmektedir.
  1. Ayrıca bu hükmün uygulanabilmesi için konu hakkında herhangi bir tespit söz konusu olmamalıdır

Bu üç  unsurun bir arada olması ve mahkemeye gitme tercihinde bulunmaksızın yapılacak ödeme  5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin 5.fıkrasında yer alan “İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir.” İfadesi dikkate alınarak, tebliğ edilen ceza tutarının yalnızca 1/4’ünün 3/4’ü şeklinde tahsil edilecektir.

İdari para cezasına, 15 gün içinde itiraz edilmemesi durumunda ceza kesinleşecektir. Kesilen cezanın haksız olduğunun düşünülmesi ve itiraz seçeneğinin kullanılması halinde (hizmet tespit davaları hariç) öncelikle sosyal güvenlik kurumuna yazılı dilekçe ile başvuru gerekmektedir. Kurumda itiraz komisyonu konuyu en fazla 30 gün içinde karara bağlayacaktır. Kurumca itirazın reddedilmesi halinde, red kararının tebliğinden itibaren 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurulabilir.  Burada önemli bir noktada davanın açılması gereken mahkemenin doğru tespit edilmesidir. Davanın yanlış mahkemede açılması reddedilmesine neden olacaktır. Kuruma itiraz etmeksizin direk dava açılması yine usulden red’de sebep olacaktır. Kuruma başvuru takip ve tahsilatı durdurur, mahkemeye dava aşamasında ise takip/tahsilat işlemi devam edebilir.

İşveren , kesilen cezayı 15 gün içinde %25 indirimli olarak ödeyip, aynı zamanda dava açma hakkını da kullanabilir.   Davanın işveren aleyhine neticelenmesi halinde sosyal güvenlik kurumu yapılmış olan peşin ödeme indirimi de tahsil yoluna gitmekte idi. Ancak 28.11.2013 tarih E.2013/40 ve 2013/139 sayılı Anayasa mahkemesi kararına göre bu “indirimin kaldırılarak işverenden istenemeyeceği ” hükmü söz konusudur. Anayasa mahkemesi bu durumu “hak arama özgürlüğünün ihlali ” olarak yorumlamıştır.

İdari para cezalarında zamanaşımı 10 yıldır. Zamanaşımı fiilin işlendiği tarih itibari ile başlar. Mevcut mevzuattaki idari para cezalarının çoğu asgari ücrete bağlanmıştır. Bu şekilde konulan cezanın uzun yıllar boyunca enflasyon ile aşınması önlenmiştir. Ancak ceza tutarları aşırı yüksektir.  Kesilen cezaların kurumun önemli gelir kalemlerinden biri olarak görülmesi hukuk devleti görüntüsüne zarar vermektedir. Çoğu zaman hatalı kesilen yüksek tutarlı idari para cezaları kurum itiraz komisyonları tarafından kaldırılmamaktadır. İşverenler ya bu cezaları ödemek zorunda kalmakta yada gereksiz yere adalet sisteminde yük oluşturan davalara sebep olmaktadır.   Önemli olan kesilen cezaların caydırıcı olmasıdır. Asgari ücretin katları şeklinde cezalar ihdas edilmesine rağmen halen ülkede sigortasız çalışan işçi oranının %35 ‘in üstünde olması ceza tutarlarının çok yüksek olmasının istenen sonucu doğurmadığını ortaya koymaktadır.

Uzlaşma müessesinin kullanılması ile ödenecek idari para cezalarının hesaplanması

Örnek 1 : 10.09.2017 tarihinde işe girmiş olan bir işçinin , işe giriş bildirgesi unutulmuş ve 20.09.2017 tarihinde işe giriş işlemi sistemden yapılmıştır. 10 günlük gecikme döneminde işe giriş hakkında herhangi bir tespit söz konusu değildir. (2017 yılı asgari ücret 1777,50)