[vc_row][vc_column width=”1/4″][vc_single_image source=”featured_image” img_size=”full” alignment=”center”][/vc_column][vc_column width=”3/4″][vc_column_text] Obezite cerrahisi sonrası kilo vererek sağlıklı bir yaşama ulaşırken bunun karşılığında sürdürülebilirlik için şişmanlık ameliyatı sonrası uzun ve kısa dönemde beslenme konusunda dikkatli olmalısınız. Fakat temkinli olacaksınız diye bazı şeylerden yoksun kalacaksınız sanmayın. Obezite cerrahisi sonrası hala restoranlarda yemek yiyebilirsiniz.
Obezite cerrahisinden önce arkadaşlarınızla veya ailenizle dışarı çıkmanız demek binlerce kalori alımı ve aynı zamanda gereğinden fazla yağ ve karbonhidrat alımı demek olabilir. Fakat artık bu eski kalıplar sizin için hikâye olmuş demektir. Bundan sonra, kızarmış aperatiflere, soslu cipslere, hamburgerli ve makarnalı ana yemek siparişlerine ya da sıcak çikolata soslu dondurma keyiflerine son vermelisiniz.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]Fakat ne olacak yani? Sizin yiyeceğiniz tarzda yemek sunan bir restoran bulmakta zorluk çekeceksiniz. Bazı restoranlar diğerlerinden daha serttir ve bu nedenle biraz baskı yapmak zorunda kalabilirsiniz. Fakat obezite cerrahisi kesinlikle sizin sosyal hayatınızın ve eğlence zamanlarınızın bittiği anlamına gelmiyor.
Ödevinizi Önceden Yapın
Ödevinizi önceden yapmanız her zaman akıllıca bir hareket olur. Eğer yakın bir zamanda dışarı yemeğe çıkacağınızı biliyorsanız, internet sitesinden menüyü inceleyin. Menüyü evden kontrol ettiğinizde, restoranda sizin sipariş vermenizi bekleyen arkadaşlarınızın oluşturacağı baskıcı ortam yerine rahat bir ortamda olmuş olursunuz. Birçok restoranın sitesinde, sizin tam olarak ne isteyeceğinize karar vermenize yardımcı olacak beslenme bilgisi bölümü bulunuyor. Eğer mümkünse, restorana girmeden önce ne sipariş vereceğinize karar verin. Bu şekilde, sizi cezbedecek seçeneklerle dolu olan menüye bakmanıza bile gerek kalmaz.
Menüden sipariş vermek ya da vermemek!
Eğer menüye bakmak zorunda olsanız bile bu dünyanın sonu değil. Sadece menüye bakış açınızı eski bakış açınıza kıyasla biraz değiştirin. Lezzetli olanı aramaktansa sağlıklı olanı arayın. Bu daha fazla protein ve sebze tüketimine dayanır.
Genel olarak, hindi etli hamburger, ızgara tavukgöğsü ve deniz ürünleri gibi protein içerikli besinler arayın. Bunları yeşil bir salatanın üzerine koydurun ve yanında sebze isteyin. İşte hazırsınız! Eğer başlangıç yemeği bölümünde istediğinizi bulamazsanız, düşük karbonhidratlı ve düşük kalorili yiyeceklerin bulunduğu bir bölüm var mı bakın. Ek olarak, aperatif ve salata bölümüne de bakın. Keçi peynirli salatanın yanında ızgara sebze yüksek proteinli ve düşük kalorili besinlere mükemmel bir örnek olacaktır.
Sipariş verdiğinizde, garsondan tabakta sorun yaratan yan ürünleri çıkarmasını rica edin ya da en azından tabağın bir köşesine koymasını söyleyin. Sorun yaratan ögeler kremalı soslar, salata sosları, ekmek, makarna, patates veya pirinç olabilir. Daha küçük porsiyon istediğinizi de belirtebilirsiniz.
Eğer ihtiyaçlarınızı karşılamayan bir menü görürseniz panik olmayın. Restoranın mutfağında sizin diyetinize uygun bir şeyler vardır elbet! Diyetinizi garsona açıklayın ve önerilerde bulunun. Örneğin garsondan size fasulyeli yeşil salata, ton balığı veya tavuk, meyvenin yanında süzme peynir, sebzeli ve jambonlu yumurta beyazı, sebzeli hamburger ya da hindi kıymasından yapılan marul dürümü getirmesinin mümkün olup olmadığını sorabilirsiniz. Olmazsa, garsondan aşağıda yazanlardan herhangi birini getirmesini rica edebilirsiniz.
– İyi kaynamış yumurtalar
– Süzme peynir
– Tavukgöğsü
– Yeşil salata
– Jambon dilimleri veya hindi
– Taze meyve
– Çiğ veya buharda pişmiş sebze
Yemeğiniz geldiğinde biraz bekleyin. Tabağınızda herhangi bir şüpheli bileşen görürseniz kenara itin: ekstra yağ kalıbı, sarımsaklı ekmek, vb. Daha sonra garsondan kalan yiyeceğinizi koyacağınız bir paket rica edin ve size fazla geleceğini düşündüğünüz miktarı bu pakete koyun. Artık yemeğinizden keyif almaya başlayabilirsiniz!
Bulunduğunuz ortamdan keyif alın!
Neden restorandasınız? Elbette ki bunun bir nedeni yemek. Ama orada olmanızın asıl nedeni ne gerçekten? Bir fırsat için oradasınız aslında. Belki birkaç arkadaşla buluşacaksınız, belki ailenizle olacaksınız, belki de bir doğum günü veya yıldönümü kutlaması için oradasınız. Bunun yemekle veya obezite cerrahisi ile bir ilgisi yok. Bu nedenle bulunduğunuz ortamdan %100 keyif almaya bakın. Önünüze gelen Meksika cipslerine veya kocaman tabaklara odaklanmasanız belki de daha çok bu fırsattan keyif alacaksınız.
Yemek süresince yavaş yavaş yiyin, her lokmanın tadını çıkarın ve aynı zamanda sohbete katılın. Ne kadar çok konuşursanız o kadar az yersiniz. Yemeğiniz bittiğinde bunu belli edin. Peçetenizi tabağınızın üzerine koyun ve tabağınızı kendinizden uzağa itin. Hatta yemeğinizi bitirdiğinizi sesli bir şekilde söyleyebilirsiniz ki bu sizin daha yemeyeceğinize dair kendinizden emin olduğunuzu gösterir.
Obezite cerrahisinden sonra da hayat devam ediyor ve eski sosyal hayatınızdan kaçmamalısınız. Siz de dışarıya yemek yemeye çıkma konusunda herkes kadar heyecanlı olabilirsiniz. İnsanlarla olmaktan keyif almaya bakın ve yiyemediğiniz abur cubur yemekleri kafanıza takmayın bile. Tüp mide gastrik by-pass ya da duedoonal swiitch; yöntem ne olursa olsun, obezite cerrahisi size hayatınızı geri veriyor ve aslında hayatın bir anlamı da sevdiğiniz insanlarla bir arada olabilmek.
Kaynak: http://www.bariatricpal.com [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]