Şizofreni neyin gerçek neyin gerçek olmadığını anlamayı ve ayırt etmeyi genelde zor hale getiren zorlu bir ruh hastalığı ve ayrıca açık düşünmeyi, duyguların yönetimini, başkaları ile bağ kurmayı ve normal fonksiyon göstermeyi de oldukça zor hale getiriyor. Kişinin davranışlarını, düşüncelerini ve dünyaya bakışını etkiliyor.
En yaygın formu paranoid şizofreni veya halk arasındaki adıyla paranoyalı şizofreni. Paranoid şizofreniye sahip olan bireylerin gerçeklik algısı değişmiştir. Var olmayan şeyleri görebilir veya duyabilir, garip ve kafa karıştırıcı şekilde konuşabilir, başkalarının ona zarar vermeye çalıştığını düşünebilir veya sürekli olarak izleniyormuş gibi hissedebilir. Bu da ilişki problemlerine sebep olur, banyo yapma, yeme ve iş yapma gibi normal günlük aktiviteleri bozabilir, kendini iyileştirmek için alkol ve uyuşturucunun aşırı kullanımına sebep olabilir. Şizofrenisi olan pek çok insan dış dünyaya kendini kapatır, kafa karışıklığı ve korkulara sahip olur, intihar riski de özellikle saykotik nöbetler, depresyon dönemleri ve tedavi başlangıcından sonraki ilk altı ayda artar.
Şizofreni kronik bir hastalık olsa da bozukluğa dair korkuların büyük kısmı gerçeklikten bağımsızdır. Şizofrenisi olan insanlar zaman içinde daha kötü değil daha iyi hale gelirler. Tedavi seçenekleri sürekli olarak daha iyi hale geliyorlar ve bozukluğun yönetimi için yapılabilecek çok şey var. Şizofreni genelde nöbetler şeklinde olur, yani nöbetsiz geçen zamanlarda gelecek nöbetlerin uzunluğunu ve frekansını azaltmak için kendinize yardımcı olabileceğiniz ideal aralıklar olur. Doğru destek, ilaçlar ve terapi ile birlikte şizofrenisi olan pek çok insan belirtilerini kontrol altına alır, bağımsız şekilde yaşayabilir ve tam, güzel bir hayat yaşar.
Şizofreniye Dair Yaygın Yanlış Anlaşılmalar
Yanlış: Şizofreni bölünmüş kişilik veya çoklu kişilik demektir.
Gerçek: Çoklu kişilik bozukluğu şizofreniye göre çok daha az yaygın ve farklı bir bozukluktur. Şizofrenisi olan insanların ayrık kişilikleri yoktur. Daha çok gerçeklikten ayrılmış durumdadırlar.
Yanlış: Şizofreni nadir bir rahatsızlık.
Gerçek: Şizofreni nadir değil ve yaşam boyunca şizofreni geliştirme riskinin %1 olduğu belirtiliyor.
Yanlış: Şizofrenisi olan insanlar tehlikelidirler.
Gerçek: Sanrısal düşünceler ve halüsinasyonlar şizofrenide bazen şiddet davranışlarına sebep olabilseler de, şizofrenisi olan pek çok insan şiddet göstermez ve başkalarına tehlike oluşturmaz.
Yanlış: Şizofrenisi olan insanlara yardım edilemez.
Gerçek: Uzun süreli tedavi gerekli olabilse de, şizofrenler için durum umutsuz değil. Doğru şekilde tedavi edilirse şizofrenisi olan pek çok insan üretken bir hayat yaşayabilir.
Şizofreninin Erken Uyarı İşaretleri
Bazı insanlarda şizofreni aniden ve uyarı gelmeksizin ortaya çıkar. Ancak çoğu insan için yavaşça gelişir, ilk ağır nöbetten önce uyarı işaretleri vardır ve günlük hayattaki fonksiyonlarda aşamalı bir gerileme mevcut olur. Genelde aile üyeleri ve arkadaşlar bir şeyin yanlış olduğunu erkenden fark ederler ancak ne olduğunu bilemezler.
Şizofreninin bu erken aşamasında garip, motivasyonsuz, duygusuz ve başkalarından çekinir halde olabilirsiniz. Kendinizi izole etmeye başlayabilir, görünümünüzü boşlayabilir, garip şeyler söyleyebilir, yaşama karşı alakasızlık gösterebilirsiniz. Hobi ve aktivitelerinizi boş verebilir, okul ve işteki performansınızda düşme olabilir.
Erken uyarı işaretlerinin en yaygın olanları şöyle:
Bu uyarı işaretleri sadece şizofreninin değil pek çok farklı problemin sonucu olabilseler de, endişe sebebidirler. Sıradışı davranışlar yaşamınızda veya sevdiklerinizin yaşamında problemlere sebep olduklarında, tıbbi yardım alın. Eğer şizofreni veya başka bir ruh hastalığı sebepse, erkenden tedavi almak yardımcı olacaktır.
Belirtiler
Şizofreninin beş karakteristik belirti türü vardır: sanrılar, halüsinasyonlar, karmaşık konuşma, karmaşık davranışlar ve “negatif” belirtiler. Ancak belirtiler kişiden kişiye değişirler ve düzenleri ile şiddetleri de değişiklik gösterir. Şizofrenisi olan herkeste tüm belirtiler olmaz ve belirtiler zaman içerisinde değişebilirler.
Sanrılar
Sanrı, gerçek olduğuna dair görünür ve açık bir kanıt olmamasına rağmen kişinin bir fikre sıkıca tutunmasıdır. Sanrılar şizofrenide çok yaygınlar ve bozukluğa sahip olanların %90’ından fazlasında görülüyorlar. Bu sanrılar genelde mantıksız, garip fikirler ve fantezilerden oluşurlar. Bazıları şöyle:
Takip sanrısı: Başkalarının sizi ele geçirmeye çalıştığına dair olan inançtır. Bu sanrılarda genelde garip fikirler ve hikayeler olur. Örneğin marslıların suyunuza radyasyon katarak sizi zehirlemeye çalıştıklarını düşünebilirsiniz.
Referans sanrısı: Doğal bir çevresel olayın özel ve kişisel bir anlamı olduğu düşünülür. Örneğin bir reklamdaki veya TV’deki bir kişinin size özel mesajlar gönderdiğini düşünebilirsiniz.
Büyüklük sanrısı: İsa veya Napolyon gibi önemli, büyük bir figür olduğunuzu düşünürsünüz. Ayrıca uçma gibi sıradışı yetenekleriniz olduğunu da düşünebilirsiniz.
Kontrol sanrısı: Düşünce ve eylemlerinizin dışarıdaki birisi tarafından kontrol edilebileceğini düşünebilirsiniz. Örneğin uzaylılar bunu yapabilirler. Yaygın sanrılar arasında düşüncelerinizin başkalarına aktarıldığı, düşüncelerin beyninize zorla sokulduğu veya başkaları tarafından çalındığı gibi düşünceler bulunur.
Halüsinasyonlar
Halüsinasyonlar sadece zihninizde olsalar da gerçek gibi deneyimlenen sesler ve duyulardır. Halüsinasyonlarda beş duyudan herhangi birisi olabilse de, duyma yetisini içerenler en yaygın olanlardır. Genelde kendi içinizdeki konuşmaları dış bir kaynaktan geliyormuş gibi duyma yanılgısına düşersiniz.
Şizofrenik halüsinasyonlar onları deneyimleyen kişi olduğunuz için size genelde anlamlı gelirler. Çoğu zaman sesler tanıdığınız birisine aittirler ve genelde eleştirel, sert ve suistimal edicidirler. Görsel halüsinasyonlar da görece yaygınlar ancak yalnız kaldığınızda tüm halüsinasyon türleri daha fazla hale gelirler.
Karmaşık Konuşma
Şizofreni konsantrasyon zorluğuna sebep olabilir ve düşüncelerin sırasını korumanızı zorlaştırır. Bu da genelde konuşma tarzınızda kendini gösterir. Sorulara alakasız cevaplar verebilir, cümlelere bir konuyla başlayabilir ve başka bir konuyla bitirebilirsiniz. Düzensiz konuşabilir ve mantıksız şeyler söyleyebilirsiniz.
Karmaşık konuşmanın yaygın belirtileri şöyle:
Karmaşık Davranışlar
Şizofreni hedef odaklı aktiviteleri bozar ve bu nedenle kendinize bakma, çalışma ve başkaları ile etkileşime geçme yeteneğinizi etkiler. Karmaşık davranışlar şöyle görünürler:
Negatif Belirtiler (Normal Davranışların Yoksunluğu)
Şizofreninin negatif belirtileri sağlıklı bireylerdeki normal davranışların yoksunluğu ile tanımlanırlar. Bunlar şöyle:
Duygusal ifadelerin yoksunluğu: İfadesiz yüz, düz ses, göz kontağında eksiklik ve yüz ifadelerinde boşluk veya sınırlanma.
İlgi ve tutkusuzluk: Motivasyon problemleri, özbakım yoksunluğu.
Dünyayla ilgiyi kaybetme: Çevreye dair görünür bir farkındalıksızlık, sosyallikten geri durma.
Konuşma zorlukları ve anormallikleri: Sohbet sürdürememek, sorulara kısa veya bazen alakasız cevaplar vermek, monoton konuşmak.
Şizofreni Tedavisi
Şizofreni tanısı moral bozucu olabilir ancak problemi gözardı etmek ortadan kalkmasını sağlamayacaktır. Tedaviye en kısa zamanda deneyimli bir ruh sağlığı uzmanı ile başlamak iyileşme süreciniz için önemli. Aynı zamanda, şizofreniye dair iyileşmenin mümkün olmadığını söyleyen efsaneleri gözardı etmek gerekiyor. Şizofreni tanısı almak sürekli hastaneye yatmanızı veya belirtilerin devamlı kötüleşmelerini gerektirmez. Doğru tedavi ve kendini iyileştirme teknikleri ile şizofrenisi olan pek çok insan belirtisiz kalabiliyor ve normal fonksiyonlarını sürdürebiliyor.
Tedavinin Temelleri
Şizofreni için en etkili tedavi stratejileri ilaç, terapi, yaşam tarzı değişimleri ve sosyal desteğin bir kombinasyonundan oluşuyor.
Şizofreni uzun vadeli tedavi gerektirir. Şizofrenisi olan pek çok insan daha iyi hissetse bile yeni nöbetleri önlemek ve belirtisiz kalmak için tedaviye devam etmelidir. Tedavi zaman içerisinde değişim gösterebilir ve belirtiler iyileştikçe doktor ilacın dozunu azaltabilir veya ilacı değiştirebilir.
Şizofreni ilaçları halüsinasyonlar, sanrılar, paranoya ve karmaşık düşünme gibi psikotik belirtileri azaltırlar. Ancak şizofreni için bir çare değildirler ve sosyal geri çekilme, motivasyon kaybı, duygusal ifadelerin yoksunluğu gibi belirtilerde pek yardımcı olmazlar. Doğru ilaç ve dozu bulma süreci deneme yanılmadan oluşur. İlaçlar yaşam kalitesini düşürmek için verilmezler ve bu nedenle sürece dair sabrınızı koruyun, endişelerinizi doktorunuzla paylaşın.
Terapi de başa çıkma ve yaşama yeteneklerinizi, stres yönetiminizi ve ilişki problemlerini iyileştirebilir, iletişimi düzeltebilir. Grup terapisi benzer durumda olan diğer insanlar ile bağ kurmanızı kolaylaştırır, zorlukları aşma konusunda büyük deneyimler elde etmenizi sağlarlar.
Kendine Yardımcı Olma
İlaç ve terapilerin tam etkilerini göstermeleri zaman alır ancak belirtilerinizi yönetmek, daha iyi hissetmek ve öz saygınızı arttırmak için yollar vardır. Kendinize ne kadar çok yardımcı olursanız, o kadar az umutsuz ve çaresiz hissedersiniz ve doktorunuzun ilaçları azaltma ihtimali artar.
Şizofreni: Kendine Yardımcı Olmanın 7 Yolu
Sosyal Destek Arayın
Doğru tedavi ve belirtileri kontrol altında tutmak için sadece aile ve arkadaşlar temel durumda değiller ve düzenli olarak başkaları ile yüzyüze bağlantıda olmak sinir sisteminizi yatıştırmak ve stresi azaltmak için etkili bir yoldur. İşe veya eğitiminize devam ederek başkaları ile bağlantıda kalın, eğer bu mümkün değilse bir şeylere gönüllü olun, şizofreni destek grubuna katılın veya ortak ilgi alanlarına sahip olduğunuz insanlarla vakit geçireceğiniz derslere ve kulüplere katılın. Bunlar sizi sosyal olarak bağlantıda tutarlar ve kendinize dair iyi düşünceler beslemenizi sağlarlar.
Stresi Yönetin
Yüksek düzeyde stres bedenin kortizol hormonu üretimini arttırarak şizofrenik nöbetlerin sıklığını arttırabilir. Sosyal olarak bağlı kalmanın yanında stresi azaltmak için atabileceğiniz başka adımlar da vardır ve bunlar arasında meditasyon, yoga ve derin nefes gibi rahatlama teknikleri de bulunuyor.
Düzenli Spor Yapın
Duygusal ve fiziksel faydalarının yanında spor şizofreni belirtilerini de azaltabilir, odaklanma ve enerjinizi arttırabilir, daha sakin hissetmenizi sağlayabilir. Çoğu gün 30 dakikalık aktivite hedefleyin ve daha kolay olacaksa bunu 10’ar dakikalık seanslara bölün. Hem kol hem de bacakları hedef alan ritmik egzersizleri deneyin. Bunlar arasında yürüme, yüzme ve dans ile koşma da bulunuyor.
Bol Bol Uyuyun
İlaç alırken muhtemelen standart 8 saatin üstünde bir uyku ihtiyacınız olacaktır. Şizofrenisi olan pek çok insan uyuma zorluğu çeker ancak düzenli egzersiz ve kafeinden kaçınmak yardımcı olabilir.
Alkolden, Uyuşturucudan ve Nikotinden Uzak Durun
Madde kullanımı şizofreni tedavisini karmaşık hale getirir ve belirtileri kötüleştirir. Sigara içmek bile bazı şizofreni ilaçlarının etkinliğini azaltır. Eğer madde kullanımı problemleriniz varsa yardım alın.
Düzenli, Besleyici Gıdalar Tüketin
Kan şekeri düzeylerindeki değişimleri önlemek belirtileri de azaltabilir. Yağlı balıklarda, balık yağında, cevizde ve keten tohumlarında bulunan omega-3 yağ asitleri odaklanmayı arttırır, yorgunluğu azaltır ve ruh halinizi dengeler.
Sebepleri
Şizofreninin sebepleri tam olarak bilinmese de genetik ve çevresel faktörlerin karmaşık bir etkileşiminden kaynaklanıyor gibi görünüyor.
Genetik Sebepler
Şizofreni nesiller boyunca sürebilse de, şizofreniklerin %60’ının bu bozukluğa sahip bir aile bireyi yoktur. Buna ek olarak, genetik olarak şizofreniye yatkın olan bireyler her zaman hastalığı geliştirmezler ve bu nedenle biyolojinin kader olmadığı belirtiliyor.
Çevresel Sebepler
Çalışmalar kalıtımla gelen genlerin kişinin şizofreni eğilimini arttırabildiğini gösteriyorlar ancak çevresel faktörlerin bu konuda tetikleyici oldukları görülüyor.
Araştırmalar stresin hem hamilelikte hem de gelişimin sonraki aşamalarında büyük bir çevresel faktör olduğunu gösteriyorlar. Stresi tetikleyen faktörler arasında şunlar bulunuyorlar:
Anormal Beyin Yapısı
Anormal beyin kimyasına ek olarak beyin yapısındaki anormallikler de şizofreni gelişiminde rol oynayabilirler. Ancak şizofreninin beynin herhangi bir bölgesindeki tek bir problemin sonucu olması ihtimali düşük.
Şizofreni Tanısı
Şizofreni tanısı tam bir psikiyatrik değerlendirme, tıbbi geçmişin incelenmesi, fiziksel muayene ve laboratuvar testleri ile muhtemel diğer sebeplerin elenmesi sonucunda konur.
Şizofreni Tanısı Kriterleri
En az 30 gün boyunca aşağıdaki belirtilerin iki veya daha fazlasının varlığı:
Diğer tanı kriterleri şöyle: