Sosyal Medya hayatımıza girdiğinden beri, her gün yeni bir olumsuz etkisi ile karşılaşmaktayız. Doğru kullanmayı öğrendiğimizde pek çok yararı olan Sosyal Medya artık resmen boşanma sebebi olmaya başladı.
Şöyle ki; Instagram’da çok zaman geçiriyor diyerek eşinden boşanmak isteyen adamın talebini mahkeme heyeti ‘‘Günümüzde herkes günün çoğunu internette geçirmektedir. Bu nedenle de Almanya’da yaşayan bir kadının internette zaman geçirmesi normaldir.’’ Diyerek reddediyor ve evliliği bitirmiyor.
Ancak karar Yargıtay’a taşınıyor ve Yargıtay, “Bu durum eşlerden diğeri için ortak hayatı çekilmez kılar. Haklı boşanma gerekçesidir.” Diyerek boşanmayı onaylıyor. Böylece bu kararla beraber Yargıtay, bundan sonraki benzer davalar için emsal niteliğinde bir karara imza atıyor. Sosyal Medya Bağımlılığı artık tek başına bir boşanma sebebi oluyor.
Sosyal Medyanın Boşanma Davaları Üzerindeki Etkisi yadsınamaz bir gerçektir ve yapılan araştırmalara göre Facebook kayıtlarında yıllık % 20’lik bir artışın boşanma oranlarında% 2,18 ile % 4,32 arasında bir
artışla ilişkili olduğu bulundu.
Sosyal medyanın chatleşme özelliği, kolay ulaşılabilir olma ve basit bir tık hareketiyle beğeniyi sergileyebilme bir noktadan sonra insan beyninde değişimlere yol açmaya başlıyor.
Bir paylaşımın yapılması farklı uyaranları ortaya çıkarıyor ve kişi her bir beğeniden sonra salgıladığı hormonların tutsağı olmaya başlıyor.
Bu bağımlılık çeşitli seviyelerde gerçekleşebiliyor, örneğin Sırbistan’da yaklaşık 7 kadar önce yaptığı paylaşıma 20 dakika boyunca “like” alamayan bir kişi bileklerini keserek intihar girişiminde bulunmuştu. Hatta belki de benzeri durumların çokluğu nedeniyle Sırbistan’ın Novi Sad kentinde sosyal paylaşım sitesi Facebook’un ”like” (beğen) butonuna bağımlı olanlar için rehabilitasyon kliniği açılmıştı.
Evlilikler bitiyorsa bunun tek suçlusu olarak Sosyal Medya’yı görmek ve göstermek yanlış olur. Sosyal Medya sadece kolaylaştırıcı ya da boşanmaları tetikleyici bir etken olabilir ancak. Çünkü yıllardır boşanmaların artmış olması konuşulagelen bir konudur.
Günümüzde evliliklerdeki o derin boşlukları dolduran Sosyal Medya oldu. Birbirine karşı soğumuş eşler, internette farklı hayatların ışıltısıyla ısınmaya başladılar. Tehlikeli olan burasıdır.
Sosyal medyanın popüler hale gelmesi ile boşanma davaları da artmaya başladı ve çiftler arasında süregelen sosyal medya tartışmaları ciddi boyutlara ulaştığında, boşanma kararını kolayca alabiliyorlar.
Sosyal medya bağımlılığı çiftleri birbirinden uzaklaştırıyor ve boşanmayı kolaylaştırıyor öte yandan sosyal medya üzerindeki eylemler de çiftler arasında problemlere yol açıyor.
Öncelikle şunu kabul edelim: Mahkemeler farklı bir dünyada yaşıyor!
Yukarıda bahsettiğim facebookta kızlık soyadını kullanmak gerçekte nasıl bir huzursuzluk nedeni ise, yine kim olduğu belli olmayan, paylaştığı yazı ve fotoğraflarla hiç de benimsenmeyecek kişilerle arkadaş olması da o denli huzursuzluk verici değil mi? Yani eşinizin facebook’ta kimlerle arkadaş olduğu sizi ilgilendirmez mi?
Elbette ilgilendirir, ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne göre çok da üzerinize vazife değil anlaşılan:
“Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle bir kişinin köyde yaşaması ve facebook profilindeki arkadaş sayısının çokluğu bu kişinin sadakatsiz davrandığının kanıtı olarak kabul edilemiyeceği gibi, güven sarsıcı davranış olarak da nitelendirilemeyeceğinden…”
Tabi bunda iddia ve ispat arasındaki farklar üzerinde de durulması gerektiğini hatırlatmak gerekir. Örneğin eşin sürekli bilgisayarda gezinmesi ve facebook gibi sosyal medya kullanması -yanlış olarak- bir boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir:
“Davalının hem mobil telefonundan, hem de bilgisayardan sürekli olarak internete girdiği ve facebook isimli sosyal paylaşım sitesini kullandığı, bu şekilde kuşku çeken tutum ve davranışlarda bulunduğu”
Sanal hayatlara, aslında gerçek olmayan yaşantılara inanmak, var olduğunu zannederek hayallere kapılmak yok ediyor pek çok evliliği.
İnternetin başına oturan ve herhangi bir sosyal paylaşım sitesine giren bir kadın, yan odada uyuyan eşini eskisi kadar çekici bulmuyor. Aynı şey bir erkek için de geçerli. Tüm gün çalışmış ya da çocukların, evin ve alışverişin peşinde koşuşturmuş bir kadın erkek için de hiç cazip görünmüyor. Gözlerini ekrana çevirdiğinde ise, çok renkli bir hayat var orada. Sürekli olarak bakımlı kadınlar ve erkekler topluluğu. Hep bir tatil ya da eğlence havasında akıp giden paylaşımlar.
Evdeki eşinden istediği ilgiyi görmeyen ve beklediği sözcükleri duymayan o kadınlar ve erkekler soluğu Sosyal Medya’nın ışıltılı ama sahte dünyasında alıyor. Sanal olduğu şuradan belli ki, insan orada zaman geçirmeye doymuyor.
bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın